5 Kasım 2009 Perşembe

Artık hiçbir suçlu yargılanamaz…

Rütbe, mevkii ve makam’a göre yargının işlediği Türkiye; monarşi ve derebeylikte dahi örneği olmayan bir haksızlığı ve adaletsizliği sergileyerek, suçu azmettirip meşrulaştıracak iğrenç bir politikayla insanlık onur ve şerefi doğranmaktadır.

Ya Başbakan ya da Genelkurmay Başkanı derhal istifa etmeli, kaoslaştırdıkları güven bunalımından ve adaleti lağvetmelerinden yargılanmalıdırlar…

Ergenekon Terör Örgütü elebaşlarından Albay Hasan Atilla Uğur’un 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki ifadesi; halk düşmanı yapılanmaların, isyan ve bölücülüğün arkasındaki gücün Genelkurmay olduğu gerçeğini tartışmasız bir itirafla ortaya koymuştur.

İç Hizmet Kanunu hükümlerine göre emirlere ve amirlerine mutlak itaat ederek, görev yaptığını savunan Alb. Uğur; "Emirsiz hiçbir faaliyet içinde bulunmadım. Bu davaya dâhil edilmemin sebebi, 2003 ve 2004 yıllarında Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı'nda görev yapmış olmamdır. Verilen emirlerin amacı ve niyeti ast tarafından komutana sorulamaz. Sadece komutanlarımdan aldığım emirleri yerine getirdim ve hiçbir emrin dışına çıkmadım." Emir komuta zincirinde aksi bir davranış mümkün mü?

Genelkurmay’ın mecburen kalkan edindiği Alb. Dursun Çiçek ve emrindeki askerlerde, tıpkı Alb. Hasan Atilla Uğur gibi üstlerinin emirlerine itaat ederek, ihanetsel planı hazırlamış, bundan dolayı koruma altına alınarak hukuka ve millete meydan okunmaktadır. Genelkurmay’ın darbe yapıp kendilerini tutuklayarak saltanatlarına son verir endişesi, hükümeti ve meclisi paçavraya çevirmekte, milleti de eşit bir suça teşvik etmektedir.

Eğer Org. Başbuğ ve diğer üst düzey generallerin bilgisi olmasaydı, halkı ve adaleti karşılarına almaya cesaret edebilirler miydi?

Kimliği meçhul onurlu subayın itirafları ve kamuoyunu aydınlatan açıklamaları, hala Genelkurmay Başkanını ve ihanetin içinde olan komutanları görevden almaya yeterli değil ise; Cumhurbaşkanı, meclis, başbakan ve hükümet, neyin müzakeresini ve tartışmasını yapıp; hukuk, adalet, güven ve aydınlık ahkâmı kesiyorlar?

Bundan böyle hiçbir suçlu yargı önüne çıkarılamaz ve mahkûm edilemez. Şayet Genelkurmay üyelerinin hukuk karşısında yargılanamaz, dokunulamaz ve korunabilir ayrıcalıkları var ise; eşitlik hukuk ilkesi gereği milletin suçlu üyeleri de bundan böyle yargı önüne çıkarılamaz ve mahkûm edilemez.

Politik pazarlıklar ve çıkarlar uğruna Türkiye’yi suç cehennemine çevirenlerin cirit attığı bir felaketi yaşıyor ve çok daha beterini yaşayacağımızdan hazırlıklı olunmasını öğütlüyorum.

Medyanın ve sivil örgütlerin cılız tavrı, favkalade hayati önem taşıyan adaletin yerini bulması yönünde yeterli değildir.

Adaletin küçüldüğü ülkelerde, büyük olan artık suçlulardır.


Hiç yorum yok: