9 Aralık 2009 Çarşamba

“Vatan, Millet” tekerlemelerine devam edin bakalım…

Halk düşmanı Anıtkabir Tapınak Şövalyelerinin “Ayışığı, Sarıkız, Yakamoz, Eldiven, irticayla mücadeleve birçok darbe plânları hazırlayıp, öğrenci çocukları dahi katletmeyi tasarladıkları belgeler ve maddi kanıtlarla aşikârken, alçakça kıyılan 10 askerimizin canilerini arama ve bilinen terör örgütlerine yamama hilesi, geçmişte olduğu gibi hiç kimseyi inandırmaya yetmeyecektir.

“Vatan bölünmez, şehitler ölmez” gibi sinsi ve samimiyetsiz sloganlarının bayraktarları tarafından katledilen askerlerimiz, artık şüphe götürmez gaddar emelleriyle hem vatanı bölmekte, hem de vatanı koruyan yiğitleri kahpece şehit ederek, efendileri şeytanın yolunda hızla ilerlemektedirler.

Org. Şener Eruygur, Org. Hurşit Tolon ve Tuğgeneral Veli Küçük’ü cepheye sürerek, kendilerini gizleyen ele başlar; öylesine ürkütücü bir yapı hazırlamışlar ki, ’A’ darbe planı deşifre olursa ’B’ planı, eğer ’B’ planı deşifre olursa da ’C’ ve ’D’ darbe planlarını yedekte bulundurdukları ve tüm ’deşifre’ olasılıklarını düşündükleri ortaya çıkmıştır.

Acaba hunharca katledilen askerlerimiz, diri diri yakılan kızımız, öldürülen öğrencimiz ve yurtta çıkarılan onca eylem; hangi planın bir sonucuydu? Bundan sonra devreye sokacakları planlarındaki saptadıkları hedefler nedir?

Ataist askeri, sivil, üniversite, medya ve politikacı üst ve alt herkesin içinde bulunduğu örgütlenme, ancak milletin insani ve vicdani bir bütünlük içinde bir araya gelmesiyle çöker. İktidarsız bir hükümet, tehdit altındaki savcı ve yargıçlarla dehşetsi çeteyi bertaraf edebilmek mümkün değildir.

Bizzat örgütün merkezinde olan ve ihanetsel isyanları planlayan emekli kuvvet komutanları Org. İbrahim Fırtına, Org. Aytaç Yalman ve Oramiral Özden Örnek’in tartışılmaz elebaşlılıkları, göstermelik bir sorguyla örtbas edilebiliyor, Alb. Dursun Çiçek salıveriliyor, Org. Hurşit Tolon ve Şener Eruygur tahliye edilebiliyor ise; çok daha derin şokları ve felaketleri yaşayacağımıza bir tereddüt bulunmamalıdır.

Hiç kimse ama hiç kimse, PKK ya da sol terör örgütlerini hedef alarak, asıl düşmanları saklama arayışına girmemeli, propagandasal pis entrikalarına alet olup, yarın ağlayacaklar arasında yer almamaya dikkat etmelidir.

Anıtkabir Tapınak Şövalyelerinin politik cenapları olan Deniz Baykal ve Devlet Bahçeli’nin, apo’dan dahi daha bölücü ve tehlikeli oldukları unutulmamalıdır. Apo illegal ve zindanda, onlar ise legal ve özgür olup, kendilerine gönül vermiş masum halkımızı insafsızca sömürerek, terör belâsının provokatörleri ve darbecileri motive edenlerdir.

CHP ve MHP’lileri peşin hükümlerden uzak serinkanlı bir muhakemeyle liderlerini ve güttükleri politikaları sorgulamalarını ve yakın bir gelecekte sıranın kendilerine yahut çocuklarına geleceklerini düşünerek, insani bir yargıya varmalarını öğütlüyorum.

Türkiye’deki her felaketin sorumlusu; Anıtkabir Tapınak Şövalyeleridir, başka hiçbir adresi aramayınız… Bulsanız da kışkırtan yine onlardır.

Gandhi’nin ifade ettiği gibi “Altın prangalar demir olanlardan çok daha kötüdür.” sözünü ilke edinerek, bedeli her ne olursa olsun insan olmanızdan haksızlık karşısında asla susmayın ve hiç kimseden korkmayınız.

Hiç yorum yok: