12 Aralık 2009 Cumartesi

Faşist CHP ve MHP’nin hiç mi onurları kalmadı?

Cumhuriyet, demokrasi, meclis, seçim ve siyasi parti varlıklarının tamamen bir aldatmaca olduğu bir kez daha kanıtlanmış, Ataist totalitarizmin egemenliğine karşı çıkanların silinip süpürüldüğü belgelenmiştir. Artık can çekişen rejimi diriltmeye çalışan putperest şövalyeler, Türkiye’yi adım adım karanlığa doğru sürüklemektedirler. Einstein der ki: “Karşılaşılan önemli yaşam sorunları, o sorunları ortaya çıkaran düşünce düzeyinde çözülemez.”

ABD’nin PKK’yı kanlı bir terör örgütü ve düşman ilan etmesini referans gösteren bölücü mihraklar, neden ABD’nin DTP’yi PKK’dan ayırarak, neden legal bir ofis açma izni verdiklerini yanıtlayabilirler mi?

Silahlı Anıtkabir Tapınak Şövalyelerinin politik sözcüleri CHP ve MHP, DTP vekillerinin Apo’nun emir kulu ve PKK’nın temsilcileri oldukları bahanesiyle şehit ve vatan edebiyatı yaparak, kardeşçe eşit bir hak olan açılıma şiddet ve tehditle karşı çıkarlarken; neden DTP’nin kapatılma kararından sonra sine-i millete dönmemelerini ve mecliste kalarak mücadelelerine devam etmelerini talep etmektedirler? Neden dün değil de bugün halkı birlik içinde sükûnete davet edip, amaçlarına ulaşmış bir zafer üstünlüğüyle demokrasiden, barış ve uzlaşıdan söz edebiliyorlar?

MHP'nin kalesi olan Reşadiye'deki askerlerimizin şehit edilmeleriyle ilgili ATŞ ile bir ittifakları olası dahilinde mi?

Dünyada riyakârlık ve namussuzluğun bu kadarına şahit olunmayan bir ülkede istikrarın, huzurun, birlikteliğin, adaletin ve dürüstlüğün sağlanabilmesi asla mümkün değildir.

Gerek Cumhurbaşkanı, gerek Meclis Başkanı ve gerekse bazı AKP vekillerin; “DTP yöneticilerinin partilerini korumak için gerekli özeni göstermediği ve DTP’nin kapatılması için ellerinden geleni yaptıkları” ifadeleri, kayıtsız-şartsız Ataist müstemlekeliğine boyun eğme ve teslim olma zorunluluğunun bir göstergesidir.

Geçmişte politika yaptıkları partilerinin aynı dikta güçlerce kapatılmasıyla dimdik duramayan ve ilkelerini savunamayanların DTP’nin de kendileri gibi ödün vermeleri ve haysiyetsizce vekilliklerini sürdürme düşünceleri, neden oligarşiden kurtulamayıp halkın söz sahibi olamadığına apaçık bir cevaptır.

Sokak gösterilerinin ve eylemlerin çok daha beteri beklenirken aksi bir durumun ortaya çıkması, daha öncede ısrarla vurguladığım üzere o eylemlerin arkasındaki gücün ATŞ olduğuna tartışılmaz bir kanıttır.

Genelkurmay Başkanı başta olmak üzere, isyana ve teröre doğrudan ya da dolaylı bulaşmış general, amiral ve subaylar; Ergenekon Terör Örgütünü meydan okurcasına destekleyen CHP yargılanıp gerekli yaptırımlar uygulanmadığı müddetçe DTP ile ilgili verilen karar hukuki değil siyasidir. Çünkü hukuk diye dayatılan yasalar eşit ve hassas terazisel bir adaleti temsil etmemekte, Ataist hegemonyasına razı olmayanlar, hukuk manipülasyonuyla saf dışı bırakılmaktadırlar.

Türkiye’nin derebeylikle yönetilen bir devlet olduğu, Atatürk adına yapılan darbeler, başkaldırılar, katliamlar, yasadışı örgütlenmeler, ihanetsel planlar, tahrik edici baskı ve yasakların meşruiyetiyle ortadadır.

Milletin ötekileştirilmemiş bir parçası, eşit haklara sahip olma ve adaletli bir barış mücadelesinden başka hiçbir hak talep etmeyen DTP’nin kapatılmasının ülkemiz lehine bir milat olmasını temenni ediyor, aslında bir hiç ve korkak olan zalim güçlere karşı cesaret ve kararlılıkla durulmasını, böylece haksızlıkları ve ayrışmışlığı giderecek bir başlangıç olacağını umuyorum…

CHP’nin “dersim” örnekli katliam özlemi gündemden düşürülmüş olsa da, sessizliğin bir gün gerçeğe dönüştürülmek isteneceğine şüphe duyulmamalı, karşıt düşüncelere gösterilen tepki ve yaptırımın onlara da gösterilmesinin hayati zorunluluğu akıllardan çıkarılmamalıdır. İşbirlikçi medyanın hala katliamcı barbar Onur Öymen’i demokrasi adına ekranlarına, halkın karşısına çıkartmaları da, olabilecek soykırımsı bir katliamı sinsice alttan alta hazmettirebilmek içindir.

Sokakta ve çocuklarının yanında alnı dik bir onurla dolaşmak isteyenler, CHP ve MHP taraftarlılığının nasıl utanç bir kara leke olduğu bilinciyle hareket etmelidirler.

Hiç yorum yok: