11 Eylül 2018 Salı

Ne konuşuyorsunuz ulan!

Hayvanlara konuşabilme yetisi verilmiş olsaydı insanlara söyleyecekleri ilk söz; bizim gibi bir yaratık olduğunuzu, neden yaratıldığınızı, yaratıcının aciz ve zayıf bir kulu olduğunuzu bildiğiniz halde; “ne konuşuyorsunuz ulan” derlerdi.

Gerek yazılı gerekse görsel medyada insanların önüne çıkarak ahkâm kesenlerin Allah’ın iradesini yok sayarcasına getirdiği fikirler, ürettikleri kuramlar, stratejiler ve çözüm önerileri öylesine absürt ki, sanki pratik bir dünyada değil düşsel bir alemde yaşanıldığını ortaya koymaktadırlar.

Ya Allah’ın iradesini dolaylı olarak baz alıp da beşerin iradesini öne çıkarmak suretiyle hurafe ve biatlerle fetva verenlere ne demeli!

Yeryüzü ve gökyüzünde meydana gelen her olay, Allah’ın iradesiyle gerçekleştiği apaçık ortada ise, başka bir iradenin sorunları giderici iradesi ancak masaldır, efsanedir!  Böylece çocukların menkıbelerle uyutulması misali insanlar öyle aldatılmaktadırlar ki, çocukların uykularını alınca uyandıkları gibi uyanamamaktadırlar.

Dünyadaki sorunları üretenin beşer olduğu düşüncesine itibar edilmesi akabinde çarenin beşerde olduğu inancının nasıl trajikomik bir paradoks olduğu aşikârdır. Oysa karşılaşılan sorunlar, o sorunları ortaya çıkaran İrade’nin vahyettiği hükümler ile çözüme ulaştırılır.

Ancak yaratık insanın aşağılık kompleksinden ötürü yaratıcısına danışmak yerine nefsine boyun eğmek suretiyle baş edemediği sorunları çözmeye kalkışması, daha beter olmaktan kurtulamamasına neden olmaktadır.

Ulan; birinizde ALLAH deyin; ALLAH’ın yardımı olmaksızın çare üretilemez deyin; ALLAH’ın İrade’si tüm kulları kuşattığından çözüm O’ndadır deyin!

Gerek dinlisi gerekse dinsizi; gerek sağcısı gerekse solcusu; gerek muhafazakârı gerekse seküler-laik’.çisinin bakış açıları aşağı-yukarı aynı olup, Allahsız bir siyasete ve çözüme odaklıdırlar. Çünkü ahireti ya inkâr etmekte ya da şüphe içindedirler. Allah’a iman ahirete imanla orantılıdır.

Aşağılık komplekslerinden inandıkları yaratıcı ALLAH’ı satanlar, şeytandan binbir beterdirler!

Nefis öyle bir zehirdir ki, inanılan ALLAH’a iman ettirmez bir küfürdür; münafıklıktır! Bu sebeple nefisleri galebe çalmış politikacılar,  yazarlar, bilim adamları, düşünürler, stratejisiler ve ekranların karşısına çıkan diğer konuşmacılar, çözüm için indirilen ayetleri beğenmeyen; Allah’ı takmayarak anmayan; Allah iradesini yok sayan; Allah’ın adını ağızlarına almaktan utanan; alay edercesine kendilerini öne çıkaran; izzeti, gücü ve şerefi Allah’ta değil de beşerde arayan; Allah’tan daha bilgili ve vasıflı olduklarını sanan; ayetleri eğip bükmek suretiyle yorumlayan olmalarından ne konuşmaları ne de tartışmaları dinlenerek münafık olunmamalıdır.

Nasıl ki anan, baban, eşin, çocukların ve yakınlarının aleyhinde konuşulduğunda tahammül edilemeyip uzaklaşılarak tepki veriliyorsa, ALLAH ve Resulü için de reaksiyon gösterilmeli hatta daha şedit bir reflekste bulunularak onlarla birlikte olunmamalıdır.

Kabul edilmiş yanlışın kazanılmış bir küfür olduğu ilkesiyle; yanlışı, yanlışla çözülebilme düşüncesi, yanlışı düzeltebilme olasılığını imkânsız kılmaktadır. Güzel konuşmaları, teknik bilgileri, mantık metotları, ilimsel donanımları, nefsanî üslupları, çıkar odaklı gözlemleri, bilgelikleri, şöhretleri gibi argümanları asla yanıltmamalıdır; çünkü hiçbiri şeytandan daha üstün bir bilgiye ve meziyete sahip olmadıklarından ancak onun sözcülüğünü yapmaktadırlar. 

Dolayısıyla Allah’ın egemen olduğu bir dünyada yaratılanın olumsuzlukları giderebilmesi mümkün değildir. Çünkü ne yaratmayı ne gaybı ne saklananları ne de olacakları engelleyebilecek kudretleri bulunmadığından ve iddia ettikleri beşeri bir iradeye sahip olamadıklarından yaptıkları manipülasyondur; seyirci kalınıp aklı karıştıracak fırsat tanınmamalıdır.  

“O (Allah), Kitap'ta size şöyle indirmiştir ki: Allah'ın âyetlerinin inkâr edildiğini yahut onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, onlar bundan başka bir söze dalıncaya (konuya geçinceye) kadar kâfirlerle beraber oturmayın; yoksa siz de onlar gibi olursunuz. Elbette Allah, münafıkları ve kâfirleri cehennemde bir araya getirecektir.” Nisa 140


“Allah, tek olarak anıldığı zaman, ahirete inanmayanların içlerine sıkıntı basar. Ama Allah'tan başkası anıldığı zaman hemen yüzleri güler. Zümer 45

Hiç yorum yok: