30 Ağustos 2018 Perşembe

Trump zalim de, diğerleri masum mu?

Öncelikle zalimliğin ölçüsü ve kime karşı yapılanın zalimlik olunduğu bilinmelidir ki, zalim olan masumiyetle kuşatılmasın.

Zalim olan tek varlık insanın ta kendisidir! Dolayısıyla insanın nefsine karşı işlediği haksızlıklardan dolayı zalimlikle özleşmiş ve zulmü doğurmuştur.

Öyle ki, insanoğlun yaratılmasıyla birlikte cennette yaşayan ve Allah’ın en makbul kullarından olan şeytan bile kovulmuş ve ebedi lanetlenerek insana arkadaş kılınmıştır.

İnsanı yaratan Allah da birçok ayetinde insanın ne kadar zalim ve nankör olduğunu buyurmuş; böylece; zulmü içselleştirmesinden zalimin başka yerde aranmaması gerektiğini ortaya çıkarmıştır.

Ancak Allah’a tumturaklı kulluk yapanlar istisna, geri kalanların tamamı zalimdir. Çünkü Allah öyle hükmetmektedir.

Bir insan olan Donald Trump zalim de, zulmettiği insanlar zalim değil midir? Eğer Trump insan ise, ABD halkı, müttefikleri, BM üyesi ülkeleri ve dünyadakilerde insan değil midir?  
Herkes insan olduğuna göre, zalim olanın insan olduğu aşikârdır.

Peki, zalim olmayan kimdir?

Ancak halife olarak gönderilmiş muttakiler zalim değildir! Çünkü onlar yaratıcıları Allah’a karşı ortak koşmayıp her türlü şirkten kaçınan; hükümlerine kayıtsız-şartsız riayet edip hâkimiyetin insanda değil Allah’ta olduğunu kabul eden; Allah’ın buyurduğunun dışında kendi isteklerine göre herhangi bir seçim hakkında bulunmayan; Allah’a karşı haddi aşmayarak indirdikleriyle amel eden; ahireti dünyaya karşı tercih ederek faniliğe meyletmeyen; her an öleceğini bildiklerinden dünya nimetlerine tamah etmeyerek hak ve adaletten ayrılmamak suretiyle bozgunculuk çıkarmayan; kendine verilen nimetin azlığına bakmaksızın nasip belleyerek şükreden ve başkalarına karşı haset bellemeyen; nefsi için değil rabbi Allah’ı adına malı ve canıyla mücadele eden ve kendini Allah’a adayandır.

Halife ya da muttakiler ile et, kemik ve sinir kütlesinden ibaret bir beden olduklarına inananları birbirinden ayıran ruhtur. Fiziksel olarak her ne kadar birbirlerine benzer bir insan görünümünde olsalar da ruhları öyle aykırıdır ki, zalim ile adili ortaya koyan kuvvetlerdir.
İnsan olan herkes zalim ve nankördür. Çünkü Allah, fıtratları ona göre yaratmış olsa da, halife olarak yarattığı muttakileri ayrı tutmuştur.  

Kimi insanların zalimlikleri alenidir, kimilerininki de fırsatı ele geçiremediğinden gizlidir.  Dolayısıyla zalimlerin yığınla taraftarlarıyla birlikte nasıl kendilerini zalim değil haklı görüyorlar ise, zalim karşısındaki mazlumlarda aynı şekilde kendilerini temiz ve mağdur görmektedirler.
Oysa gerek zalimlik gerekse mazlumluk tamamen Allah’a iman ile orantılıdır. Bu sebeple Allah, yarattığı insanları zalim ve nankörlükle yaftalamış; zatına karşı işlenen haksızlık ve adaletsizliklere zalimlik demiştir. Diğer taraftan hiçbir insanın kendini temize çıkaramayacağını bildirmiştir. Yani insan temiz ya da mazlum değildir!

Bir yerde fevkalade zulüm yapan zalim; korkunç zulümlere muhatap mazlumları düşünün! Şüphesiz Allah dilerse ne zalimin zulüm yapabilmesi ne de mazlumun zulme uğrayarak acı çekebilmesi asla mümkün değildir. Ancak Allah, hükümlerine itaat edilmesi için zalimle mücadele edilmesini ve mazlumun yanında yer alınarak korunmasını bir imtihan gerekçesiyle vazife görmüştür. Yoksa Allah, insanların tamamına hidayet verir; böylece yeryüzünde ne zalim ne de zulüm gören kalırdı.

Hâlbuki zulmü yapan zalimde insan, zulme uğrayanda insan! Mesele insanın birbirine yaptıkları değil, Allah’ın indirdiği hükmün yerine getirilmesidir. Diğer bir ifadeyle düşünülen ve yapılanın insan için değil, Allah istediği için ifa edilmesidir.

Zaten yaratıcısı Allah’a zalimlik ve nankörlük yapmayanın hilkatteki eşlerine de yapabilmesi imkânsızdır. Ancak fıtratında olanı engelleyen muttalilik ile üstesinden gelinen zalimlik ve nankörlüğün önlenebilmesi yalnızca Allah’ın dilemesiyle mümkündür.

İnsan diyerek değer verilen varlık öyle vahşidir ki, dişini gösterecek fırsatı yakalayamaya dursun; şerefini satacak imkânı bulmaya dursun; para ve tatmini için ruhuna yapıştıracağı etiketi görmeye dursun!  Dolayısıyla zalim ve nankör olan insanın mazlumluk ölçüsü muttakiliği ile nispetlidir.

“O size istediğiniz her şeyden verdi. Allah'ın nimetini sayacak olsanız sayamazsınız. Doğrusu insan çok zalim, çok nankördür!” İbrahim 34

“Kendilerini temize çıkaranlara ne dersin! Hayır, Allah dilediğini temize çıkarır ve hiç kimse kıl payı kadar haksızlık görmez. Nisa 49

(Hesapları görülüp) iş bitirilince, şeytan diyecek ki: «Şüphesiz Allah size gerçek olanı vadetti, ben de size vadettim ama, size yalancı çıktım. Zaten benim size karşı bir gücüm yoktu. Ben, sadece sizi çağırdım, siz de benim davetime hemen koştunuz. O halde beni yermeyin, kendinizi yerin. Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz! Kuşkusuz daha önce ben, beni (Allah'a) ortak koşmanızı reddettim.» Şüphesiz zalimler için elem verici bir azap vardır. İbrahim 22

“Biz emaneti, göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler, (sorumluluğundan) korktular. Onu insan yüklendi. Doğrusu o çok zalim, çok cahildir.“ Ahzab 72


“Biz dilesek, elbette herkese hidayetini verirdik. Fakat, «Cehennemi hem cinlerden hem insanlardan bir kısmıyla dolduracağım» diye benden kesin söz çıkmıştır.“ Secde 13 

Hiç yorum yok: