24 Aralık 2017 Pazar

Artık satanistlere şaşırmıyorum!

Doğrudan şeytanı rab edinenler ile, dolaylı olarak rehber edinenlerden hangisi daha sapkın ve fecaattir?

İnsanın yaratılmasıyla birlikte kibre kapılmasından ötürü cennetten kovularak ebedi bir lanete çarptırılmış şeytan dahi insana diyecek ki; “Kuşkusuz ben, beni Allah'a ortak koşmanızı reddettim; o halde beni yermeyin, kendinizi yerin.”

Seküler-laik bazlı düşünceler ve İslam dışı düzenlerin tamamı yaratıcı Allah’a ortak koşma esası üzerine dayalıdır. Bu sebeple kıyamete kadar mühlet tanınmış şeytan, kendini kılavuz edinen nefisleri öyle şaşırtmış ki, yaygaraya boğulan yığınlar aldatılmakla kalmayıp, vaatleriyle başkalarını da aldatmışlardır. 
  
Nasıl ki şeytan, Hz. Adem’e “sana ebedîlik ağacını ve sonu gelmez bir saltanatı göstereyim mi” diyerek cennetten indirtmek suretiyle aldatmış ise, vahiy dışı tüm vaatlerde aynı sonuca götürmektedir.

Şüphesiz ki, şeytanın adımlarını yani nefsin isteklerini takip eden kötülükle özdeşleşmiştir. Dolayısıyla İslam harici tüm düşünce ve düzenler öyle kötüdürler ki, ancak ölüm akabinde daha net anlaşılabilmektedir. Dünyada ise Allah’ın lütuf ve merhameti olmasaydı, hiçbir kimse temize çıkamazdı.

Yaratıcı Allah’ın hükümlerini beğenmeyip de beşeri hezeyanlara kulak verenler yalancıdırlar. Çünkü olmayan ya da olamaz bir şeyi süsleyerek vaatlerle güzel göstermek suretiyle umut verebilmeleri, aslında muhakeme edebilen bir insanın idrak edebileceği abartılardır.
  
Oysa ne cin ne de insan şeytanlarının mutlak hiçbir nüfuzları yoktur. Ancak Allah, ahirete iman eden ile şüphe içinde kalanları ayırt edebilmek için kendilerine fırsat vermiştir. Allah’ın vaadi her ne kadar gerçek olsa da, dünya hayatının cazibesine kanan insan öyle bir aldatılmışlığın içindedir ki, Allah hakkında yanıldığından doğru yola ulaşamamaktadır.

Asıl zarar veren insan görünümlü şeytanlar, cini şeytandan o kadar daha tehlikelidirler ki, gard alınmasına fırsat vermeden zehirlerini kolayca zerk edebilmektedirler. Dolayısıyla cini şeytanın ipine sarılanlar, insani şeytanın ipine sarılanlardan daha az tahribat yapmaktadırlar. Çünkü satanistler aşikâr münafıklar ise kamuflajlıdırlar.

Şöyle bilimsel ve siyasal lider ve sözcülerin verdikleri vaatlere bakıldığında, yaşamın gerçekleriyle örtüşmediği gayet açıktır ama idrak edilememektedir. Çünkü gözlere mil çekilmiş olmasından ve kulakların sağır bulunmasından hiçbir kanıt fayda etmemektedir.
Ne var ki, her türlü ilme, bilgeliğe ve liyakatliğe sahip şeytanı doğrudan rehber almayı sindiremeyenleri şeytanın artık dostlarını aracı kılmaları aldatılmışlığın öyle ölçüsüdür ki, gerçeğe kavuşmayı kadük bırakmaktadır.

Gerek cinden gerekse insandan olsun her şeytan düşmandır. Bu sebeple onların vesveselerine, ikna edici konuşmalarına, ahkâm kestikleri vaatlerine, nefislere galebe çaldıran sözlerine, ezbersel bilgilerine kanarak güvenilmemelidirler. Çünkü onların saptırıcı olduklarına tartışılmaz kanıt, dünyanın ta kendisidir!

Bizzat tecrübesi yaşanan dünyaya değil de ütopik bir dünyaya inanç ve heves neyin nesidir? Yaratıcı Allah’ın sözüne değil de yaratık beşerin sözüne güven neyin aklıdır? Şeriatsal düzeni reddedip de nefsin egemen olduğu düzende hak ve adalet mümkün müdür? Yalanları salyalarından akan riyakâr politikacılara itimat, şeytanın işkillendirmesi değil midir?

Satanistler ne kadar sapkın ise, hilkatteki eşine boyun eğmiş olanlar daha beter sapkındır!

(Hesapları görülüp) iş bitirilince, şeytan diyecek ki: «Şüphesiz Allah size gerçek olanı vâdetti, ben de size vâdettim ama, size yalancı çıktım. Zaten benim size karşı bir gücüm yoktu. Ben, sadece sizi (inkâra) çağırdım, siz de benim davetime hemen koştunuz. O halde beni yermeyin, kendinizi yerin. Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz! Kuşkusuz daha önce ben, beni (Allah'a) ortak koşmanızı reddettim.» Şüphesiz zalimler için elem verici bir azap vardır.” İbrahim 22

“Münafıkların durumu tıpkı şeytanın durumu gibidir. Çünkü şeytan insana «İnkâr et» der. İnsan inkâr edince de: Ben senden uzağım, çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım, der.” Haşr 16

“Müşrikin arkadaşı (şeytan) der ki: Rabbimiz! Ben onu azdırmadım. Fakat kendisi derin bir sapıklık içindeydi.” Kaf 27


 “De ki: İnsanların kalplerine vesvese sokan, (insan Allah'ı andığında) pusuya çekilen cin ve insan şeytaının şerrinden insanların Rabbine, insanların Melikine (mutlak sahip ve hakimine) insanların İlâhına sığınırım!” Nas Susesi

Hiç yorum yok: