2 Haziran 2017 Cuma

Ancak kim olduğunu öğrenebilirsen…

O peşine takılarak rehber hatta umut edindiğin hilkatteki eşlerinin yalancılıklarından kurtulabilirsiniz.

Peygamber Efendimiz ashabı ile konuşurken bir Yahudi ona uğradı:

Yahudi Peygamberimize şöyle dedi: “Ey Muhammed! İnsan neden yaratılır?” Bu suale karşılık Peygamberimiz de: “Ey Yahudi! Yaratılan herkes erkeğin menisi ile kadının menisinden yaratılır. Erkeğin menisi kalın bir meni olup, kemikler ve sinirler ondadır. Kadının menisi ise ince bir meni olup, et ve kan ondadır.” diye buyurdu.

Peygamberimiz şöyle devam etti: “Meni rahimde kırk gece kaldıktan sonra ruhu görevli melek tarafından kendisine üfürülür. Erkek mi, dişi mi, mutlumu, mutsuz mu, ameli, eseri, başından geçecek musibetler, eceli ve rızkı yazılmış ve programlanmış bir şekilde sayfası dürülür ve kapatılır. Kaderine (o kitapta yazılanlara) hiçbir şey eklenmez ve hiçbir şey silinmez.”

Yine, Peygamberimiz şöyle buyurmuş: Muhakkak sizden birinin, annesi karnında yaratılışı kırk günde gerçekleşir. Sonra aynı sürede bir kan pıhtısı, sonra aynı sürede bir çiğnem et olur. Sonra o bir çiğnemlik et parçası kemik olur. Kemiklere et giydirilir. Sonra ona kemikleri, sinirleri ve damarları ile baş, el ve ayak sahibi bir şekil verilir. Allah sonra ona melek vasıtasıyla ruhu üfürür. Ruhun programlanıp önceden tayin edilmiş rızkı, eceli, ameli, mutlu mu yoksa mutsuz mu olacağı, başından geçecek olaylar, musibetler, kazalar yazılmış ve kaderi tespit edilmiştir.
Allah’tan başka ilah olmayana yemin ederim ki: Muhakkak sizden biri cennet ehlinin amelini işlerde, cennet ile onun arasında ancak bir kulaç kala hakkında yazılmış olan kitap ona üstün gelirde, onun amelleri cehennem ehlinin amelleri ile tamamlanır ve o kişi cehenneme girer.

Muhakkak sizden biri cehennem ehlinin amellerini işlerde, cehennem ile onun arasında bir kulaç kala, kitap onu geçer ve ameli cennet ehlinin ameli ile biter ve cennete girer.

Bir kimse hangi tarihte; hangi sene, ay, gün, saat ve dakikada, arz kürenin hangi noktasında; hangi memleketin, hangi mahallesinin, hangi evinin, hangi odasının, hangi köşesinde ve hangi ananın rahminden ve ne suretle doğacağı ve doğduğu dakikadan itibaren, her an geçireceği olaylar, ne kadar yaşayacağı, ömründe kaç nefes alıp vereceği, ciğerlerinin ne kadar hava teneffüs edeceği, mide ve bağırsaklarının ne kadar gıda sarf edeceği, santimine, milimetresine kadar ağzından ne kadar ve ne mahiyette sözler çıkaracağı, kulağının neler işiteceği, gözlerinin neler göreceği, ellerinin neler yapacağı, burnunun neler koklayacağı, ağzının neler tadacağı, kafasının neler düşüneceği eksiksiz olarak programlanmıştır. Mesela kişinin hangi kadın veya erkekle evleneceği ve ne kadar çocuk sahibi olacağı, iyi veya kötü nefsi arzuları, hangi mevkilere geleceği, ne kadar para kazanacağı, hangi hastalıklara yakalanacağı, nerelere seyahat edeceği, hangi araçları kullanacağı, kimlerle tanışacağı, kavga ve münakaşa edeceği kişiler, göreceği felaketler ve savaşlar, hoşlanacağı ve seveceği kişiler, yere düşen bir yaprağı aldığı an dahi olmak üzere yaşamın her zerresi orada yazılmıştır.

“Ey insanlar! Eğer yeniden dirilmekten şüphede iseniz, şunu bilin ki, biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan (aşılanmış yumurtadan), sonra uzuvları (önce) belirsiz, (sonra) belirlenmiş canlı et parçasından (uzuvları zamanla oluşan ceninden) yarattık ki size (kudretimizi) gösterelim. Ve dilediğimizi, belirlenmiş bir süreye kadar rahimlerde bekletiriz; sonra sizi bir bebek olarak dışarı çıkarırız. Sonra güçlü çağınıza ulaşmanız için (sizi büyütürüz). İçinizden kimi vefat eder; yine içinizden kimi de ömrün en verimsiz çağına kadar götürülür; ta ki bilen bir kimse olduktan sonra bir şey bilmez hale gelsin. Sen, yeryüzünü de kupkuru ve ölü bir halde görürsün; fakat biz, üzerine yağmur indirdiğimizde o, kıpırdanır, kabarır ve her çeşitten (veya çiftten) iç açıcı bitkiler verir. “ Hac 5

"Gökyüzüne ve târıka (sabahyıldızına) yemin ederim. Târıkın ne olduğunu nereden bileceksin? (O, karanlığı) delen yıldızdır. Hiç kimse yoktur ki üzerinde bir koruyucu, bir denetleyici bulunmasın.
İnsan neden yaratıldığına bir baksın! Atılan bir sudan yaratıldı. (O su) sırt ile göğüs kafesi arasından çıkar. İşte Allah (başlangıçta bu şekilde yarattığı) insanı tekrar yaratmaya da kadirdir.
Gizlenenlerin ortaya döküldüğü günde insan için ne bir güç ne de bir yardımcı vardır.
Dönüş sahibi olan (yağmur yağdıran) göğe, (nebat ile) yarılan yere yemin ederim ki Kur'an, (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür. O, asla bir şaka değildir. Onlar bir tuzak kurarlar, ben de bir tuzak kurarım. Kâfirlere mühlet ver, onları biraz kendi hallerine bırak (pek yakında desteğimiz sana gelecek)." Tarık Süresi

“Gökte ve yerde göze görünmeyen hiçbir şey yoktur ki, apaçık bir kitapta (levh-i mahfuzda) bulunmasın. Neml 75


“De ki: Allah'ın bizim için yazdığından başkası bize asla erişmez. O bizim mevlâmızdır. Onun için müminler yalnız Allah'a dayanıp güvensinler. Tevbe 51

Hiç yorum yok: