23 Haziran 2017 Cuma

Alevli cehennemin mahkûmları…

Hep inkârcı kâfirler ya da müşrikler sanılır.

Oysa asıl düşman kimdir bilir misiniz; kalıplarından hoşlanılan, konuşmalarından sözleri dinlenilen, her gürültüyü kendi aleyhlerine sanan kütüklerdir.

Peki, kimdir o kütükler?

İslam olduğunu iddia ettiği halde kalbi şüphe ve tereddüt hastalığına kapılmış Müslüman numuneleri; diğer bir ifadeyle münafıklar ve fasıklardır.  

Allah da birçok ayetinde asıl düşmanın münafıklar olduğunu bildirmiş; ümmetimizin nüfuzu geçmişteki ümmetlerden milyonlarca kat fazla olmasına rağmen peygamberimiz zamanından bu yana hatta kıyamete değin birazımızın cennete girebileceğini vahyetmiştir.

Çünkü vahiy safında değil, tuttukları safların doğrultusunda iman etmiş olmalarından Müslümanlar hükmeden değil, hükmedilen yani esaret konumundadırlar.     

İnsanlık tarihi boyunca çeşitli gerekçelerle pek çok nüfus sayımı yapılmıştır.

İslam tarihinin ilk devirlerindeki nüfus sayımlarının da daha çok gayr-i Müslimlere karşı Müslüman nüfusu tespit etme ve savaşçı unsurları belirleme amaçlı olduğu görülür. 

Her ne kadar kutsal kitaplara göre insan nüfusu Hz. Âdem ve Hz. Havva’ya kadar uzasa da, doğrudan vahiy olması hasebiyle Kur’an’dan başkasını kanıt almayı düşünüyorum. Zaten Kur’an; her devirde yaşamış peygamber ve ümmetlerinin haberlerini kısmen de olsa vermiş, dolayısıyla araştırmacılarda o bilgiler ışında incelemelerde bulunmuştur.  

Hz. Muhammed’e Peygamberlik görevi verildiğinde(610), Mekke nüfusunun 20-25 bin civarında olduğu kabul edilmektedir. Medine’de ise, hicret öncesinde, yaklaşık 6 bin müşrik(Hıristiyan Araplar ve putperestler) ve 4 bin Yahudi’den oluşan bir nüfus bulunmaktaydı. Hicretle beraber Müslümanların da şehre gelmesiyle, Medine nüfusunun 10 binin üzerine çıktığı tahmin edilmektedir. Bu toplulukların ise birbirlerinden birkaç kilometre uzaklıkta mahalle veya köylerde oturdukları bilinmektedir. Hicret esnasında Medine halkı kabileler halinde ve merkezî bir idareden yoksun halde idi.
Peki, bugün itibariyle dünyanın nüfuzu yaklaşık 7 milyar; sözde Müslüman olanların sayısı da 1,6 milyar. Ölmüş olanlar dâhil değil!
Önceki ümmetlerin nüfuzlarıyla günümüz ümmetinin nüfuzu kıyaslandığında, varın aradaki derin farkı düşünün; düşünmekle yetinmeyip araştırınız.
Öyleyse önceki ümmetlerin çoğu cennete girmeye hak kazanıp sonrakilerin yani bizim ümmetimizin birazı cennete girecek olması; milyarlarca insanın Müslüman değil münafık olduklarını ortaya koymaktadır.
Allah’ın ezeli ve ebedi düşmanları haçlı-siyonist kuvvetlerle ittifaklığa girişerek, küfrün karşısında İslam egemenliğinin muzafferiyeti için mal ve canlarıyla savaşan cihad ehline savaş açmışların Müslüman değil, Müslümanlık etiketi taşıdıkları öyle aleni ki, cennete girememektedirler. 

İslam Devleti’nin kuruluşunun hemen akabinde, ilk nüfuz sayımını yapan Hz. Muhammed, şöyle buyurmuştur;  “’Nas’dan, Müslümanlığını sözü ile açıklayan kimseleri bana yazınız.” Hadisin devamında ise, “Biz kendisine 1500 kişiyi yazdık ve dedik ki: Biz 1500 kişi olduğumuz halde mi korkuyoruz?”
“1.Kıyamet koptuğu zaman
2. Ki onun oluşunu yalanlayacak hiçbir kimse yoktur;
3. O, alçaltıcı, yükselticidir.
4. Yer şiddetle sarsıldığı,
5. Dağlar parçalandığı,
6. Dağılıp toz duman haline geldiği,
7. Ve sizler de üç sınıf olduğunuz zaman,
8. Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere!
9. Soldakiler, ne bahtsızdırlar onlar!
10. (Hayırda) önde olanlar,(ecirde de) öndedirler.
11, 12. İşte bunlar, naîm cennetlerinde (Allah'a) en yakın olanlardır.
13. (Onların) çoğu önceki ümmetlerden,
14. Birazı da sonrakilerdendir.” Vakı’a Süresi


“Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider, konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Onlar sanki duvara dayanmış kütükler gibidir. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar. Düşman onlardır. Onlardan sakın. Allah onların canlarını alsın. Nasıl bu hale geliyorlar?“ Münafikun 4

"Ey iman edenler! Sizi acı bir azaptan kurtaracak ticareti size göstereyim mi?
Allah'a ve Resûlüne inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihad edersiniz. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.
İşte bu takdirde O, sizin günahlarınızı bağışlar, sizi zemininden ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerindeki güzel meskenlere koyar. İşte en büyük kurtuluş budur."
Saff 10-11-12


Hiç yorum yok: