27 Aralık 2015 Pazar

Hainliği meşrulaştıran ülke…

Tarihteki acı yaşanmışlıklar rehber edinilmeyip ihanetlere müsamaha gösterilmesinden hainlik öyle teşvike duçar olmuştur ki, cinayetten daha büyük bir suç olan fitne ülkeyi sarmış, ihanet ödül ve kazanç kapısı olabilmiştir.

Haine karşı çeşitli gerekçelerle ödün verip caydırıcı bir sertlikte karşılık vermemek suretiyle dik durmayan devlet yıkılmaya, halkı da bölük pörçük dağılıp ateşe girmeye mahkûmdur!

Bir ülkeyi güçlü kılan ve çelikten zırha dönüştüren sadakattir. Şahsi ya da partisinin ikbali için ihaneti mubah sayan düşünceye gösterilen tolerans öyle bir yırtığa yol açar ki, o zırha bir daha dikiş tutmaz.

Sürekli basınçla karşı karşıya olan bir yapıyı düşünün. Söz konusu yapıda olası bir çatlak, anlık müdahaleyi mecbur kılar. Aksi takdirde o çatlak büyür ve onarım imkânsız hale gelir.
İmanda aynıdır! İmanı inkâra dönüştüren etkenleri önleyebilmek için Hakk’ın hiçbir şart ve koşulda batılla harmanlanmaması ve imanı tahrip edebilecek ufacık bir etkiye fırsat verilmemesi kaçınılmazdır. Dolayısıyla imanın düşmanı nasıl nefsi arzu ve isteklerse, sadakatin de düşmanı nefistir.

Sana gelen iyilik Allah'tandır. Başına gelen kötülük ise nefsindendir. Seni insanlara elçi gönderdik; şahit olarak da Allah yeter.” Nisa 79

Bu sebeple nefis öyle bir zehirdir ki; dostu düşman, iyiyi kötü, doğruyu yanlış, gerçeği yalan, dürüstü hain, namusluyu fahişe, kulu tanrı, hakkı batıl ve Müslümanı ya kâfir ya da münafık yapar.

Asıl hainleri meşrulaştıran, ilgi ve itibar kazandıran, umut vesilesi kılan, kök salmalarına sebep olan nedir bilir misiniz; muhatap alınıp çözümün bir parçası haline getirilmeleridir.

CHP ve PKK/HDP’nin amansız hainliklerinden dini, namusu, vicdanı ve sadakati olanlar asla şüphe duymazlar. Lakin insanlar onları öyle büyüttüler ki, kurtarıcı olarak dahi görebilmişlerdir. Oysa yıkıcılıkları maddi ve manevi delillerle ortadayken, yine de biri %25, diğeri de % 10 oranında halk desteği alabilmiştir. 
   
İnsanların memleketleri yanı sıra onur, şeref ve istiklallerini değil de ideoloji ve etnik köken çerçevesinde güven duyan tercihleri, hainlerin baş tacı yapılmasına neden olmuştur. Hâlbuki olası bir iktidarlık elde etmeleriyle halk, zulüm altında nasıl inleyeceklerini, beterin en beteriyle yüzleşebileceklerini idrak edebilse, ne CHP ne de PKK/HDP’yi tercih etmek yerine yok edilmeleri için mücadele verirlerdi. Çünkü Allah’a ve hükümlerine hasım olanların iblisten bir farkları bulunmadığından insanlara bir faydaları mümkün değildir.  

Kabul edilmiş bir yanlışlık, kazanılmış bir zehirdir. Her ne kadar izlediği politikalardan dolayı en sert eleştirilerde bulunduğum AKP, halkın % 50 oyunu almasına karşın tek başına iktidar olmayı özde başaramamış ve halka rağmen PKK/HDP ve CHP’ye ihtiyaç duyarak sorunları çözmede işbirliğine girişme yanlışı milleti zehirlemiştir.

Bir iktidar, uluyan yığınların ulumalarına kulak kabartırsa, o iktidar atıldır, hak ve adaletten yana olamaz, milletine huzur ve güven sağlayamaz.

CHP ve PKK/HDP’ye yaklaşık % 35 oy veren halk başka, söz konusu partiler bambaşkadır. Halkı dışlayamazsın ama halkı sömüren ve aldatan partileri dışlamakla iğfal edilmiş seçmenleri tutsaklarından kurtarabilirsin. Dolayısıyla seçmenlerinden dolayı ihanetle özdeşleşmiş partilere gösterilen yakınlık ve duyarlılık, o seçmenlere de bir kötülüktür. Böylelikle kötüye, ihanete, sömürüye ve fitneye teşvik eden doğrudan iktidardır.

Birbirlerini hainlikle, düşmanlıkla, kışkırtıcılıkla, bozgunculukla ve felaketle suçlayanlar, nasıl oluyor da biraraya gelerek çözümde pazarlık hatta ortaklık yapabiliyorlar? Tıpkı karısını başka erkeklerle yattığını, orospuluk yaptığını, aldattığını söyleyen bir kocanın, şehveti uyandığında karısıyla yatağa girmesi gibi!

Başbakan Ahmet Davutoğu, nasıl yanlışından vazgeçerek PKK/HDP ile olan görüşmesini iptal etmiş ise, ihanetin odağı ve bilfiil ihanetle suçladığı CHP ile de anayasa yapımı ile ilgili görüşmesini iptal etmelidir. CHP ile her açıdan birbirlerine zıt düşünce ve inanç taşıyan AKP, nasıl bir anayasa düzenlemesi için mutabakata varabileceğini hesap ediyor?

Ya AKP’de CHP gibi milletin değerlerine düşman; ya da CHP hain değil, milletin değerlerine sahip çıkıyor! Öyleyse CHP’nin apaçık bir ihanet içinde olduğunu ve hainlikte PKK/HDP’den geri kalmayıp daha da tehlikeli olduğunu söyleyen AKP, CHP ile işi nedir?

Çocuğun biri arkadaşına; “annem senin anneni kerhanede görmüş” deyince, arkadaşı da ona, “senin annenin orada ne işi vardı” demiş.

Artık doğru ve yanlışlar, sadakat ve hainlikler göreceye göre şekillenmişse; vay insanlığın haline!       
“Ey iman edenler! Siz kendinize bakın. Siz doğru yolda olunca sapan kimse size zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah'adır. Artık O, size yaptıklarınızı bildirecektir.” Maide 105

“İnanıp da imanlarına herhangi bir haksızlık bulaştırmayanlar var ya, işte güven onlarındır ve onlar doğru yolu bulanlardır. Enam 82


“Allah'ın hoşnutluğunu gözetenle Allah'ın hışmına uğrayan bir olur mu hiç? Berikisinin yeri cehennemdir. Cehennem ise ne kötü bir varış noktasıdır. Al-i İmran 162

Hiç yorum yok: