17 Aralık 2015 Perşembe

Cihada karşı İslam Ordusu!

Hıristiyanlığa karşı Haçlı Ordusu yahut Siyonizm’e karşı Yahudi Ordusu olasılığı ne ise, cihada karşı İslam Ordusu da o olması gerekir ama İslam’daki münafık ve fasık orantısı çok fazla… 

Allah iradesine kayıtsız-şartsız teslimiyet olan İslam’ın, batıl yani küfür güçlerinin iradesine kayıtsız-şartsız bağlılıkla özdeşleştirildiği öyle bir İslam inancı doğduruldu ki, İslam klonlaştırılarak Allah’a ve hükümlerine karşı savaştırılır hale getirildi.

Yaratılışı değiştirme ve bozmaya yönelik müdahalelerde hiçbir sonuç alamayan insan, vahyi değiştirip bozmakta öyle yol almış ki, cihad gibi imanın çekirdeği ve tartışılmaz bir ameli İslam dışı olarak tanımlamakla kalmayıp savaşabilecek kadar had aşılabilmiştir.

Bedeni ruhtan soyutlayıp insan biyolojik maddeden ibaretmişçesine savlar düzen bilimsel pozitivistler ile dini vahiyden izole edip hümanizme odaklattıran dini pozitivistler aynıdır. Biri ruhu diğeri de vahyi mazeret görerek özü, dolaylı yahut doğrudan lağvetmektedirler.

Bu sebeple nasıl ki beden ve hücrelerin DNA’sı ile insanın çözüldüğü düşünülebiliniyor ise, dinin DNA’sını da benzer tasavvurlarla işleyerek cihadı teröristleştirmişlerdir. Ama ne ruh ne de vahiy hiç mi hiç baz alınmamaktadır. Dolayısıyla ruhsuz beden ne ise, vahiysiz din de odur!
    
Haçlı-Siyonist güçler, dinleri ve medeniyetlerin bekası için cihadı şer olarak kabul edip savaşmaları olağan da, İslam toplumların cihada karşı düşman kesilebilmeleri akıl ve iman dışıdır. Ne var ki, onların İslam değil, klonlaştırdıkları bir İslam’ı kendilerine din edindikleri alenidir.

Haçlı-Siyonist güçlerin mandası altındaki sözde İslam ülkelerinin teröre karşı kurdukları askeri birlik, vahiy, cihad ya da İslam’la savaşan batıla tetikçilik yapmak ve böylece cihad ehline karşı savaşı dinen meşrulaştırıp Müslümanların katılımını önlemek suretiyle yeryüzüne yayılımını engelleyebilmektir.

Batıl gücü kendilerine rab edinmişlerin, batılsız bir varlıkları olamayacağı itikatları, İslam’ın mutlak gücüne imansızlıklarındadır.

Lakin nasıl ki insan klonlamasında başarılı olamayıp diledikleri insan yaratılışını ve kaderini değiştirmeyi gerçekleştirememişler ise, klonladıkları ucube İslam anlayışıyla ne cihadı ne kaderi ne vahyi ne de Müslümanları elimine edemeyeceklerdir.

Suudi Arabistan’ın bayraktarlığını yapıp Türkiye’nin de dahil olduğu “münafıklar ordusu”, Allah’ın emri cihada açtıkları savaştan mutlaka yenik düşecekleri ve ellerinin altındakileri de yitirecekleri muhakkaktır. Terör adına cihada karşı açtıkları savaş doğrudan Allah’a olup, rehber edindikleri haçlı-siyonistlerce asla muhafaza edilemeyeceklerdir.

Terörizmin banisi ve onlarca yıldır Müslümanları katleden İsrail, söz konusu İslam Ordusunun hedefinde değil ise, o ordu ancak “Münafıklar Ordusu”dur.

Dünyanın birçok köşesinde Müslümanlar zulüm altındayken zalimleri kınamaya dahi cüret edemeyen ve bir araya gelip hiçbir yaptırımda bulunamayan “Münafıklar Ordusu”, haçlı-siyonistlerin emriyle cihad ehline karşı öyle yekvücut olup aceleyle bir güç birliği oluşturabilmişler ki, böylece asıl sakınılması gereken düşmanın kendileri olduğunu kanıtlamışlardır. Çünkü hainin diğer bir ifadeyle münafığın yanında en şedit düşmanlar dahi dosttur.  Düşmanla uzlaşabilir, barışabilir ve dost olabilirsin ama hainle asla!

Gerek dini gerekse siyasi liderlerince ayetleri eğip bükseler, gizleseler, tefsirlerle manipüleye kalkışsalar, hurafelere sarılsalar, hadis adı altında peygamber efendimize iftiralar düzseler, sömürseler ve şeytani fetvalar da yayınlasalar; tumturaklı iman etmiş Müslümanların kalplerindeki Allah, Kur’an ve cihad aşkını söndüremeyecekler ve geçmişteki münafık iktidarlar gibi zillet içinde yerin binlerce fersah altına gömülmekten kaçamayacaklardır.

Yaratıcıları Allah’ın değil, Allah düşmanı haçlı-siyonistlerin tehditlerinden sakınarak Allah’a karşı savaş açmış “klonlu İslam” dinine mensup iktidarlar öyle bir yıkılışla helak olacaklardır ki, kendilerine uyanlarda aynı akıbetin sonucuna katlanacaklardır.

Allah’ın çizdiği sınırları nefsi düşünceler ve nemalanabilme amacıyla aşmaya çalışan kim başarılı olmuş ki, dinlerini klonlayanlar muvaffak olabilsin! 

İslam’ın karşılığı cihaddır! 
      
“Yoksa Allah içinizden cihad edenleri belli etmeden, sabredenleri ortaya çıkarmadan cennete gireceğinizi mi sandınız? Al-i İmran 142

“Ey iman edenler! Allah'tan korkun. O'na yaklaşmaya yol arayın ve yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz. Maide 35

“Yoksa, Allah, sizden, cihad edip Allah, peygamber ve müminlerden başkasını kendilerine sırdaş edinmeyenleri ortaya çıkarmadan bırakılacağınızı mı sandınız? Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” Tevbe 16

De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız meskenler size Allah'tan, Resulünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, artık Allah emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah fasıklar topluluğunu hidayete erdirmez. Tevbe 24

“Ey Peygamber! Kâfirlere ve münafıklara karşı cihad et, onlara karşı sert davran. Onların varacağı yer cehennemdir. O gidilecek yer ne de kötüdür! Tahrim 9 
   

“Siz, haddi aşan kimseler oldunuz diye, sizi Kur'an'la uyarmaktan vaz mı geçelim?” Zuhruf 5

Hiç yorum yok: