11 Haziran 2014 Çarşamba

PKK düşman; IŞiD dosttur!



Senin için PKK mücadelesi meşru ise; benim için de IŞİD’ın mücadelesi meşru ve haktır.
Neye göre?

Müslüman’ın temel dayanağı Allah’ın ayetleri ve Resulü’nün ayetlere mutabık hadislerine göre!

“Allah ve Resulü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.” Ahzab 36

Peki, PKK ve IŞİD’in amacı nedir? 

PKK, sekülerizme dayalı ırkçı ve nefsi bir devlet kurmak peşinde; IŞİD ise Allah’ın indirdiği hükümlerin egemen kılınacağı, diğer bir ifadeyle Allah’a kulluk esasına dayalı şeriat devleti kurmak istiyor?

Fitne (batıllık) tamamen yok edilinceye ve din (kulluk) de yalnız Allah için oluncaya kadar onlarla savaşın. Şayet vazgeçerlerse zalimlerden başkasına düşmanlık ve saldırı yoktur.” Bakara 193

Eğer IŞİD İslam için var ise; neden sert ve merhametsizce mücadele ediyor?  

“Ey iman edenler! Kâfirlerden (ve münafıklardan) yakınınızda olanlara karşı savaşın ve onlar (savaş anında) sizde bir sertlik bulsunlar. (onlara karşı şiddetli ve çetin olun, sakın gevşeklik ve korkaklık göstermeyin). Bilin ki, Allah (korkaklıktan) sakınanlarla beraberdir. “ Tevbe 123

“Ey Peygamber! Kâfirlere ve münafıklara karşı cihad et, onlara karşı sert davran. Onların varacakları yer cehennemdir. O ne kötü bir varış yeridir!” Tevbe 73

İslam’da öldürmek var mıdır? Öyleyse IŞİD’in; PKK, ABD veya İsrail’den ne farkı kalıyor?

“Allah müminlerden, mallarını ve canlarını, kendilerine (verilecek) cennet karşılığında satın almıştır. Çünkü onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler, ölürler. (Bu), Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da Allah üzerine hak bir vaaddir. Allah'tan daha çok sözünü yerine getiren kim vardır! O halde O'nunla yapmış olduğunuz bu alış verişinizden dolayı sevinin. İşte bu, (gerçekten) büyük kazançtır.” Tevbe 111

Yani etinden yararlanabilmek için helal kılınan hayvanların kesimi meşrudur değil mi? Ancak o hayvan, Allah adına kesilmese nasıl etini yemek büyük bir günah ve haram ise; Allah’ın koyduğu kurallar temelinde Allah adına bir beşer de öldürmek farzdır ve helaldir.  

Başta Hz. Muhammed (s.a.v) olmak üzere Allah elçileri peygamberlerde batılla savaşıp azgınları öldürdüler mi?

“Nice peygamberler vardı ki, beraberinde birçok Allah erleri bulunduğu halde savaştılar da, bunlar, Allah yolunda başlarına gelenlerden dolayı gevşeklik ve zaaf göstermediler, boyun eğmediler. Allah sabredenleri sever.” Al-i İmran 146

Hani İslam, iyilik, barış, kardeşlik, yaşam, hak ve adalet diniydi?

Kötülüklerden, zulümden, zalimlerden, canilerden, şeytanlardan, tecavüzcülerden, işgalcilerden, barbarlardan, teröristlerden, haksızlık ve adaletsizliklerden şikâyet eden sizler değil misiniz? İyiliğin, hakkın ve adaletin sağlanabilmesi için başka bir yol var mıdır? Eğer yaratıcı Allah, ancak savaşla ve onları yok etmekle mümkün buyuruyorsa, nefsi merhametten dolayı hoşgörüde bulunmanın ve yaşatmanın faydası olabilir mi? Fıtratı değiştirmeye gücün yok ise, fıtratı yaratanın iradesine karşı koyman, sözden öte ne ifade eder? Şayet şeytanla özdeşleşip azan ve isyan eden fıtratları değiştirici ya da engelleyici kudretin yok ise, itirazının manası nedir?  Nefsi düşmana duyulan öfke, kin, nefret, öldürme ve savaş nefsi müdafaa düşüncesiyle meşru; Allah adına yapılanlar ise gayrimeşru öyle mi? Neden hümanist hisler nefis adına mücadele verilirken değil de, Allah için yapılırken baş gösteriyor?

“De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız meskenler size Allah'tan, Resulünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, artık Allah emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah fasıklar topluluğunu hidayete erdirmez.” Tevbe 24

Arkadaş! Ya vahyin emrettiği bir Müslümansın, ya münafıksın ya da kâfirsin! Öyle nefsine göre ne Müslümanlık vardır ne İslam! Hem hak hem de batılı sahiplenmek Müslümanlık değil münafıklıktır. Allah’a, Resulüne ve Kur’an’a sımsıkı teslim olmuş olmandan seni “aşırı İslamcı ya da teröristlikle” yaftalayacaklardan çekinip kaçınıyorsan, münafık olduğun tartışılmazdır. Müslüman isen, batılın bakışına değil yaratıcın Allah’ınkine ehemmiyet verirsin!  Ya Allah’a uyacaksın ya da batıla. İkisinin arasında bir yol edinmişsen, kimsenin sana münafık demesinden hayıflanma; çünkü zaten o’sun!

“Rabbinizden size indirilene (Kur'an'a) uyun. O'nu bırakıp da başka dostların peşlerinden gitmeyin. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!” Araf 3

Yazdıklarımdan dolayı çoğu İslam kimlikliler ya da Müslüman maskeliler şahsımı kınayacaklardır.  Hiçte umurumda değil. Yeter ki Rabbim Allah kınamasın!

“Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse (bilsin ki) Allah, sevdiği ve kendisini seven müminlere karşı alçak gönüllü (şefkatli), kâfirlere karşı onurlu ve zorlu bir toplum getirecektir. (Bunlar) Allah yolunda cihad ederler ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar (hiçbir kimsenin kınamasına aldırmazlar). Bu, Allah'ın, dilediğine verdiği lütfudur. Allah'ın lütfu ve ilmi geniştir.” Maide 54

Hiç yorum yok: