29 Nisan 2012 Pazar

Haksızlık ve adaletsizliğin odağı TBMM’dir!

Halkını katleden, acımadan tepelemeye kalkışan, entrika ve tehditleriyle yaşamı çekilmez kılarak mal ve can güvenliğini ortadan kaldıran teröristleri millet adına yargılamaya çalışan adalet kurumunu paçavraya çeviren TBMM, kimin meclisidir?

Tartışılmaz kanıtlarla müebbet hapis cezası gibi çok ağır bir suçla yargılanan CHP, MHP ve BDP’li terörist vekilleri, işledikleri cürümü göz önüne alarak tahliye etmeyen yargıçları bir çöp misali tesirsiz hale getirecek yasa değişikliğinin millete bir darbe, ihanet ve nankörlük olduğu aşikârdır.

Sözde milletvekillerini tanrısal bir dokunulmazlıkla zırha büründüren TBMM, katledilen her bebeğin, çocuğun, kadın ve erkeğin katili olabilmek için yoğun çaba sarf etmektedir. Sonra da o tanrısal vekillerin halkı kışkırtmaları, polis dövmeleri, silahlı teröristlere destek çıkmaları, doktorları tartaklamaları, halka ve hükümete darbe girişimleri, Müslümanları fişleyip aşağılamaları ve fitneleriyle milleti birbirine kıydırmalarına tepki duyulması, riyakârlığın ve pespayeliğin ta kendisidir.

Başkan Cemil Çiçek’in dayatarak seçilen teröristleri tahliye edebilmek maksadıyla sağladığı uzlaşının, alnında kara bir leke olarak kalacağı mutlaktır. Çiçek, Anayasa değişikliği konusunda partileri bir araya getirebilmek adına verdiği ihanetsi rüşvetin terörle mücadeleyi etkileyeceği, zalimleri cesaretlendireceği ve şehitlerin beddualarına muhatap kalacağı kaçınılmazdır. Millet adına ama millet aleyhine çalışan Cemil Çiçek, şüphesiz lanetle anılacaktır…

Seçenleri kul, seçilenleri tanrılaştıran TBMM, yasa yapıcı olarak halkın vicdanını doğramakta, üstünlük kompleksiyle kendini milletten yüce görerek, üyesi teröristte olsa sahip çıkabilmektedir. TBMM, vatan birliği ve millet bütünlüğünün temsilcisi değil halkı güden tanrısallık bir karmaşadır. Nasıl ki zorba isyancı Çevik Bir, “Başbakanın emrini yerine getirdik” savunmasını yapmış ise, TBMM’de milletin emrini yerine getiriyoruz diyerek millet düşmanlarını yargıdan kurtararak sahiplenmektedir. On binlerce tutuklu vatan evladının anne sevgisini elem edinmeyip, terörist CHP vekili Mehmet Haberal’ın hasta annesini ziyaret edebilme isteğini yasalaştıran TBMM değil midir?

Eşit yargı ve adalet çerçevesinde suçlu olan her kim olursa olsun çıkarılacak yasa, sokaktakinden devletin başına kadar herkesi kapsamalı ve asla ayrıcalık tanımamalıdır. Ancak çoğunluğa değil de kişiye sağladığı imtiyazlarla özdeşleşen TBMM, sanki milleti işgal etmiş bir güçmüş gibi ayırımcılık, haksızlık ve adaletsizlikleriyle halkı vurmaktadır.

Sözde darbe Anayasası diye 1982 Anayasasını değiştirmeye çalışan TBMM, CHP’nin değiştirilemez ilkelerini muhafaza ederek darbecilerden daha beter bir Anayasa yapacağı kuvvetle muhtemeldir. Özellikle cezaların yaptırım gücünü ortadan kaldıracakları ve suçluları daha özgür bırakacakları kesindir.

Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın terörist vekillerin tahliyeleriyle ilgili lehte açıklamalarına, diğer beyanatlarında olduğu gibi kulaklarımı tıkadığımdan hiç ciddiye almıyorum. Ancak Başbakan Erdoğan’ın millet vicdanına ses vererek tuzağa düşmeyeceğini, terörist vekilleri salıverecek bir yargı müdahalesine kalkışmayacağını düşünüyorum. Aksi takdirde millet adına söylediklerinin yalan ve diğerleri gibi aldatmadan ibaret olduğu açığa çıkacaktır.

İktidardayken Apo’yu idamdan kurtarıp muhalefetteyken de pkk’lı teröristleri vekil gerekçesiyle salıverilmeleri konusunda ihanet çetesiyle işbirliği yapan MHP, daha önceki yazılarımda da vurguladığım üzere olası bir iktidarında Apo’yu affedeceği kesinlik kazanmıştır. Kapı deliğinden iktidara gelebilme ihtimali doğduğu anda yapmayacağı pazarlık olmayacağını ispatlamıştır.

Hem 28 Şubat darbesi hem de Balyoz terör örgütünün etkili komutanlarından emekli Org. Engin Alan adlı teröristi vekil seçtirerek tabanına ihanet eden MHP, sırf vekilini tahliye ettirebilmek için BDP ile işbirliği yaparak, terörist BDP’lilerin tahliyelerini sindirebilmektedir.

Müslüman ve milliyetçi imajıyla maskesini gizleyebilen MHP; CHP ve BDP’den hiçbir farkı olmayan İslam ve adalet düşmanıdır. Seçmenlerinin baskısıyla Müslüman Türk’ten yana görüntü verse de, çıkarı için yapmayacağı ve bedel biçmeyeceği hiçbir değeri kalmadığı politikalarından anlaşılmaktadır. Milletin cesur evlatları cephede canlarını feda ederken, MHP, terörist bir vekilini özgürlüğe kavuşturabilmek için pkk’lıların serbest bırakılmasına rıza gösterebilmektedir. İşte MHP! Nerede şehitler; nerede Allah ve millet uğruna mücadele eden ülkücüler!

8 tutuklu terörist vekili kurtarabilmek için özel yasa çıkarma aşamasında olan TBMM, terörle mücadeleyi sonlandırmış, umutları bitirerek hakkı ve adaleti lağvetmiştir. Artık güvenlik güçlerimizin geriye dul ve yetim bırakmalarına değecek bir kıymet kalmamış, kararlılıkla teröristleri yargılayan savcı ve hâkimlerinde motivasyonları kaybolmuştur.

Kişiye özel yaptıkları değişikliklerle yasalara olan inanç ve güveni yitirten TBMM, CMK’nın 100. maddesine “milletvekilleri hakkında tutuklamaya ve tutukluluğun devamına karar verilemez” hükmüyle, millete açık bir mesaj iletmiştir. Milletin seçtiği vekillerin sıradan temsilci olmayıp dokunulmaz “tanrı” olduklarıdır. Böylece seçimlerde Allah’a ortak koşulan tanrılar seçildiğinden lehlerine her türlü yasa çıkabilmektedir…

Artık Genelkurmay’a da tutuklu emekli ve muvazzaf subaylarına sahip çıkma hakkı doğmuş, terör suçundan yargılanan milletvekillerine ayrıcalık tanındığı gibi kendilerine de tanınması meşruluk kazanmıştır. Ya diğer suçlular! Eğer seçtikleri vekilleri birer tanrı kabulleniyorlar ise sessiz kalsınlar; şayet kendileri gibi birer insan olduklarını ve eşit bir hukukla yargılanmalarını kabul ediyorlar ise, ciddi bir tepki ortaya koyarak, çıkarılacak yasaya karşı mücadele etmelidirler.

“De ki: Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Bana ilahınızın bir tek İlah olduğu vahy olunuyor. Artık O'na yönelin, O'ndan mağfiret dileyin. Ortak koşanların vay haline!” Fussilet 6

Ey iman edenler! Kendilerini halka ve yargıya karşı dokunulmaz kılan ve insanlar arasına sınıf koyarak tanrılaşan TBMM’ni reddedin, adaletle hükmetmemesinin getirdiği ayırımcılık ve nankörlüğünden dolayı tanımayın!

Hiç yorum yok: