10 Nisan 2009 Cuma

Siz kimin adına görev yapıyorsunuz...

Polislerin halkı için canlarını feda etmesinden dolayı hata ve yanlışlardan muaf tutabilmemiz, şüphesiz doğru değildir. Ayrıca cumhurbaşkanı, başbakan veya üst düzey bir devlet erkanının il veya ilçe ziyaretlerinde başta emniyet müdürleri olmak üzere, yetkili emniyet teşkilatının görev yerlerini terk etmesi, mutlaka büyük bir başıboşluk doğurmakta, sorumluluklar yerine getirilmeyerek, şikayet edebilecek bir merci de bulunmamaktadır.

Üniversite dönüşü Fatih’teki kuzenine uğrayan kızım, evin önüne park ettiği aracının camı kırılarak, içinden teybini çalan hırsızlar, gündüz vakti ve işlek bir cadde de bu cesareti gösterebiliyorlar ise, o ilçenin emniyet müdürü ve sorumlu polis teşkilatı derhal görevinden alınıp, haklarında soruşturma başlatılmalıdır.

Hırsızların böylesine inanılmaz bir cüretkarlıkta bulunabilme nedeni; kızımın ve kuzenlerinin Fatih emniyeti gidip, “olay inceleme” polis yetkilileri ile olan diyalogundan anlaşılmış, “boşuna şikayet etmeyin, hiçbir şey çıkmaz, olanla yetinin” sözleri, fevkalade vahim bir gidişata doğru ilerlediğimizi kanıtlamıştır. İstemeyerekte olsa şu eleştiriyi yapmanın kaçınılmaz bir görevim olduğunu düşünerek; kanunları ve adaleti hiçe sayarcasına suçluları böylesine kayırarak cesaretlendirenin emniyet mensupları olduğu apaçık ortadadır. Üstelik, hırsızları kaçarken kovalayan kuzenlerin kendilerini sıkıştırmaları akabinde bıçak çekip ölümle tehdit etmeleri de polis yetkililerine ihbar edilmiş, ama yine de hiçbir tutanak tutmayıp ve eşkal belirleme yoluna gitmeyerek resmi ifadelerini almamaları, asla görmemezlikten gelinemez.

Suçluların ve suçların gittikçe çoğaldığı ülkemizde mal ve can güvenliğini sağlamakta acziyet gösteren, olay sonrası dahi mağdurların ifadelerini almaktan imtina edip çaba sarfetmeyen Fatih Emniyet müdürü ve emniyet teşkilatını kınıyor, derhal görevlerinden alınarak, liyakat sahibi olanların atanmasını talep ediyorum.

Durumu bildirmek ve hesap sormak için aradığım Fatih Emniyet Müdürü Celal Sel ve yardımcılarının cumhurbaşkanı Gül’ün bölgede olmasından kendisine eşlik ettiklerini, dolayısıyla bugün görüşemeyeceğimi bildirmeleri, daha vahim bir sonuç...

Unutulmamalıdır ki onlarca korumaya sahip cumhurbaşkanı Gül, halktan daha önemli ve ayrıcalıklı bir “tanrı” değildir, gereksiz gösterinin ne mal ve canlara mal olduğu ve olacağıda akıllardan çıkarılmamalıdır.

Lütfen aklınızı başınıza alın ve sorumlu olduğunuz halkınızın yararı için dosdoğru görev yapınız ki, size meydan okuyan suçluları daha fazla kışkırtmayın, sonradan sumen altı veya çöpe de atacak olsanız dahi mağdurlara saygı göstererek ifadelerini alma yükümlüğünüzü yerine getiriniz.

Bugüne kadar savunduğum sizlerden, şu anda utanıyorum...

Hiç yorum yok: