29 Haziran 2016 Çarşamba

ALLAH’tandır!

Kâinatın kaderini elinde bulunduran; yeryüzünde vuku bulan her olayı izniyle gerçekleştiren; bir şeye “ol” demesiyle o şeyi olduran ALLAH’ın hükmettiği bir dünyada beşeri iradenin hiçbir inisiyatifi ve yaptırımı yoktur; olamaz! 

İnsan, sadece hükme itaat eder, olaylarda sabreder ve daha beteri olmadığından ya da Allah’tan geldiği için başına koyup şükreder. Dolayısıyla havalimanındaki ya da başka yerlerdeki patlamalar ve can kayıpları Mutlak İrade’ce gerçekleşmekte; “ben” kibriyle meydan okuyup egemenlik hezeyanında bulunanları idrak adına dürtmektedir.

Nerede olursanız olun ölüm size ulaşır; sarp ve sağlam kalelerde olsanız bile! Kendilerine bir iyilik dokunsa «Bu Allah'tan» derler; başlarına bir kötülük gelince de «Bu senden» derler. «Hepsi Allah'tandır» de. Bu adamlara ne oluyor ki bir türlü laf anlamıyorlar!” Nisa 78

Ki, İnsanlar, başlarına gelen felaketlerin içyüzünü sorgulamak yerine zanlıları yahut yöneticileri suçlamaları, neden musibetlerin bitip tükenmediğine açık bir kanıttır.    

Daha fazla tedbir; daha fazla güvenlik; daha fazla istihbaratı bilgi…

Nereye kadar!

Yaratıcı Allah’ın kainattaki her şeyi bilgilendirdiği “o kitap” yani levh-i mahfuz.

Acaba bilgi ve iradelerini ortaya koyamadıkları için suçladıkları hükümetler yerine kendi bilgi ve iradeleri var mı ki, “o kitap”’a uzanıp tedbir alabilecek ve önceden istihbaratı bilgilere sahip olabilecekler?

Nerede bir olay olacaksa, orada mutlaka olacak; hem de öyle olacak ki, yitirilecek can, yaralanacak canlı, tahripsel zarar, yayılacak korku, yüreklerdeki endişe ve daha birçok şeyin meydana gelmesi önlenemeyecektir. Eğer bir önlem mümkün ise, Allah dilediği içindir; diğer bir ifadeyle Allah, felaketin meydana gelmesini istemediği için beşeri güçleri yönlendirerek engeller.     

Atatürk Havalimanı’ndaki patlama Allah’ın bir eseridir; ölen ve yaralılar ecelleriyle yüzleşmişlerdir; devletin egemenlik yalanı patlamıştır; rejimin hilesi çökmüştür; dolayısıyla Allah’ın dışında kainattaki hiçbir gücün olabilecekleri engelleyebilecek bilgi ve iradeye sahip olamayacağı tekrar açığa çıkmıştır. Unutulmamalıdır ki,  Allah, zayıf yarattığı insana çok az bilgi vermiştir.  

İnsanın Allah tarafından yapmakla görevlendirildiği ise; zanlıları yakalayıp Kur’an hükmü doğrultusunda cezalandırmak; sabretmek ve geriye dönüp işlediği küfür, batıllık, haksızlık ve adaletsizliklerden tevbe etmek suretiyle af dilemek.

Yaratıcı’nın yazdığını değiştirebilecek yahut iptal edebilecek bir kudretin yoksa, lakırdıdan başka elinden bir şey gelmeyeceği gibi yalaklarda dahi değeri olmayan gözyaşı; sessizliğin gizemini bozan ağıtlar, tartışmalar ve kabadayılıklarla kaçtığın ya da nefret ettiğin şey gelir seni de bulur!


“Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah'a göre kolaydır. Hadid 22

Hiç yorum yok: