28 Temmuz 2015 Salı

Şovla gerçeğin perdelerini kapatamazsınız…

Vatanda PKK/HDP hala meşruiyetini sürdürebiliyor ve bebek misali koruyup kollanmaya devam edilerek meydan okumalarına izin verilebiliyorsa; bu vatan kimindir? PKK/HDP’nin hunharca katlettikleri polis ve askerlerimiz, kimin vatanı için şehit düşmektedirler? Dağdakiler öldürürlerken, dokunulmazlığa bürünmüş kenttekilerin de polis ve askerimize karşı tehdit, hakaret ve şiddet uygulayabilmeleri, vatanın kime ve hükümran sahibinin kim olduğu sorgusunu doğurmuyor mu?

Diyarbakır- Bingöl karayolunda askeri araca saldırı düzenlenmesi sonucu şehit düşen Yozgatlı Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Koçak'ın taziye amacıyla baba ocağına giden İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Hava Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Mehmet Şanver, Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz, Yozgat Valisi Abdulkadir Yazıcı, AK Parti Yozgat milletvekilleri Abdulkadir Akgül, Yusuf Başer ve Yozgat Garnizon Komutanı Albay Selçuk Yıldırım, gözü yaşlı ve yüreği dağlı şehit eşi Dilek Koçak’ın hesap sorması sırasında kaçarcasına yanından öyle uzaklaştılar ki, devlet büyüklerinin ziyaretlerine boyun eğerek suspus olacağını zannettikleri Dilek Koçak, şehit eşine yakışır bir vakurla kükremesiyle neye uğradıklarını şaşırdılar.

Peki, Dilek Koçak ne demişti: “Nasıl bir çözüm süreci bu nasıl. Milleti oyalıyorsunuz, çözüm süreci diye. Burada millet yiyip içip keyfine bakıyor, siz biliyor musunuz Doğu da neler oluyor. Benim kocam 5 gündür evine gelmiyor, çocuklarının yüzünü görmüyor. Çözüm süreci diye oyaladınız, oyaladınız. Milletin canını yaktınız. Milletin canı yanıyor. Sonra iki gün sonra herkes keyfine bakıyor. Kocamın kanı yerde kalmasın. Millet Doğu'da dışarıya çıkmaya korkuyor. Bu nasıl bir şey, bu nasıl bir yaşam tarzı! Güneydoğu'yu alıyorlar. Askere vur emri vermiyorlar. Terör vuruyor, asker bekliyor. Eline alıyor silah gidiyor yolun ortasında bekliyor sap gibi. Askerde vursun, asker de onları öldürsün."
Ancak onlara göre dul kalan şehit eşi Dilek Koçak, acısı olduğu için duygusal tepki gösteriyor, oysa mantıklı düşünebilseydi, ziyaretimizden dolayı el pençe dururdu.
Öyleyse göğüslerini siper eden polis ve askerlerimizde mi mantıklı değil duygusal davranmalarından ötürü intihar misali ölüme koşuyorlar?
Amansız katil PKK/HDP terörüyle katledilen polis ve askerlerimiz bir bir kabre uğurlanırlarken, dokunulmazlık sağlanan ve meşru kabul edilen PKK/HDP’li A. Zeydan isimli iblis vekil, teröristlerin polis ve askerlerimiz öldürmelerini haklı bularak,PKK, Türkiye’yi ve Ortadoğu’yu güller bahçesine çevirmek için ortaya çıkmış barış ve halk hareketidir. Eğer PKK Türkiye’yi güller bahçesine çevirmek istemeseydi, PKK’nın öyle bir gücü var ki, sizi tükürüğüyle boğar.”
Peki, devlet yani hükümet, meclis ve yargı ne yapıyor! Kendisine hiçbir yaptırım uygulamamalarına göre içten içe alkışlıyorlar olsa gerek!
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin fevkalade tartışılmaz ve kaçınılmaz olan PKK/HDP'nin kapatılması ile ilgili yaptığı çağrıya Başbakan Davutoğlu ne yanıt veriyor; “İlkesel olarak, biz partilerin, kurumların değil, kim teröre bulaşmışsa, kim terörü savunmuşsa o kişilerin cezalandırılması gerektiğini düşünüyoruz."

Söylediği söz ortada da icraata geçirecek cesareti, iradesi ve kalbi yok ki, “PKK’nın milleti tükürükle boğabileceği” dehşet hakarete fırsat verip, dinlemekle kalabiliyor! Peki, terör örgütü PKK’yı savunmayan bir HDP’li var mıdır? Tek bir terörist vekilini cezalandırabilmek maksadıyla dokunulmazlığını kaldırma girişiminde bulunup, yargılanmasını sağlayabilmek için göstermelikte olsa adım attılar mı?

Bu nasıl bir gaflet, delalet hatta ihanettir ki, HDP, PKK’dan korkuyor diyerek, HDP’yi himaye etmeye çalışıyorlar.


Polis ve askerlere uyarım odur ki; emir aldıkları devletin talimatları adil olmayıp doğrudan azgın teröristlere halel gelmemesini elem edindiğinden, PKK/HDP meşruiyeti sürdüğü müddetçe canlarını tehlikeye atıp geriye dul ve yetim bırakmasınlar. Ya kendilerine saldıran çocuk-kadın-yaşlı bakmaksızın canlarını kurtarabilmek için anında vursunlar, ya da PKK/HDP’nin hükmettiği vatan için ölüp artlarına ağıt yaktırmasınlar.  

Hiç yorum yok: