18 Ağustos 2012 Cumartesi

Münafık müftü, mümin yardımcısını jurnalledi…



Yozgat’ta Nuh Korkmaz adlı müftü, Cuma’da mümin kadınların düğünlerde namahrem erkeklerle oynamalarının İslam’a aykırı olduğunu vaaz eden yardımcısı Nasuf Yaylagül’ü valiye şikâyet ederek, hakkında soruşturma açılmasını talep etti.

Birçoğunuz diyeceksiniz ki, Nuh Korkmaz adlı müftü; İslam’ı değil de fuhşu mu temsil ediyor?

Evet, maalesef laik müftü, modern düşüncenin olmazsa olmaz yaşam biçimini İslam’a aykırı bulmayıp, tıpkı Batı’daki gibi gönüllü olan ilişkilerin zinasına dahi fetva verebilecek bir çağdaşlıktadır. Gerçi Türkiye farklı mı?

Mübarek Ramazan Ayında mümin kadın ve kocaları uyarma sorumluluğunu yerine getiren müftü yardımcısı Nasuf Yaylagül; "Müslüman olduğunu söyleyen, eşi ve kızı düğünlerde erkeklerle oynarken kıskanmayan, ses çıkarmayan kocalar var. Senin kızın, eşin oynarken bakacaksın, susacaksın; sana deyyus derler. Kadın erkek bir arada düğün olmaz, bunu yapanlar deyyustur" açıklaması, toplumda baş gösteren birçok felaketin önlenebilmesi adına fevkalade önemli bir mesajdır.

Münafık müftünün ifadesine göre, deyyuslukları deşifre olanlar şikayette bulunmuş, valilikte söz konusu deyyusların resmi şikayetleriyle harekete geçeceklerini söylemiş. Bakalım, o deyyuslar kimlerdir?

Ahlaki her dini hükmün sosyal etki boyutunu idrak edemeyen deyyuslar, eşi veya kızlarının namahrem erkeklerle yakınlaştırmalarının alt yapısını hazırladıklarını unutarak, “namus cinayeti” gerekçesiyle kan dökerler. Sebep, aldatılmak!

Peki, o sebebi tepside sunan kendileri değil miydi? Namahrem kadın ve erkeklerin yakınlaşmaları, kahkahalarla oynaşma ve diyaloglarının akabinde beslenen şehvetin sonuca gitmesinden daha doğal ne olabilir? Aksi olaydı nefisleri yaratan Allah, basıncı engellemek maksadıyla sınırlar koyar mıydı?
Sözde kalbin temizliği veya namus edebiyatının yeterli olmadığı herkesin tecrübesiyle sabittir. Ne kadar önyargısız ve içtensiz olunsa da sürekli alarm halindeki nefis güdümünü sağlayarak, kendince eşsiz tatmini gözle kaş arasında eyleme dönüştürür. Dolaysıyla Nasuf Yaylagül Hocanın yaftası yerindedir. Kadın satanlar değil, asıl o deyyuslar pezevenktir…

Nefsin doğurduğu fitneden çağdaşlık gerekçesiyle kaçmayanın neredeyse tamamı, ister bekâr-ister evli olsun namahremlerle zina yapmıştır. Olmaması mümkün değildir! Yeter ki her an patlamaya hazır şehvetin tatmin düşümü karşılığını bulsun.

Bu sebeple namahremlerin yalnız başlarına bir arada bulunmaları yasaklanmış ve etkiye neden olabilecek engeller konmuştur. Gerek plaj gerekse karşılıklı danslarda boy gösterenlerin tamamı ya fahişe ya da pezevenk olup, gayrimeşru ilişkileri için ortam hazır olduğundan namus mefhumu özde değil sözdedir.

Sayın Nasuf Yaylagül Hoca efendiye din ve namus telakkisi taşıyan tüm müminler desteklemeli, tükenen ahlakı yeniden filizlendirmelidir. Eş ve kızlarınızın ahlakı ve kendinizin selameti adına fırsat vermeyiniz ki, başlarınızı taşlara vurup ağıtlar yakmayınız…

Hayret! CHP duymadı mı?  Müftü   Nuh Korkmaz'ı aday yapardı! 

Hiç yorum yok: