12 Ağustos 2012 Pazar

Hüseyin Aygün’ün sözde kaçırılması…


Apaçık bir tertiptir.

PKK ile örgütsel yakın bir bağlılığı deşifre olmamış ise de, Müslüman Türk milletine düşmanlığı PKK’dan daha az olmayan Hüseyin Aygün’ün kaçırılmış olma ihtimali kesinlikle inandırıcı değildir.

Tertip ve komploda sınır tanımaz CHP’nin aleni olan PKK desteği görmemezlikten gelinerek olası bir pazarlık adına vekilinin kaçırıldığı propagandasıyla dikkatleri üzerine çekme ve gündem oluşturma düzenbazlığı çok geçmeden ortaya çıkacaktır.

PKK-BDP direktifiyle Hakkâri’de meydana gelen terör olayı ile ilgili TBMM’ni acilen toplantıya çağıran CHP, tuzağına düşmeyen Ak Parti ve MHP’nin tavırlarından dolayı kaldıkları zor durumdan kurtulabilmek için Hüseyin Aygün’ü kaçırtma tezgâhı aşikârdır.

Tunceli’nin PKK üssü olmasından Hüseyin Aygün’e rol biçilmiş, yanındaki basın danışmanı ve bir başkasının serbest bırakılıp aradan bir saat kadar uzun bir zaman geçmesi akabinde güvenlik güçlerine haber vermeleri, Hüseyin Aygün’ün kaçırılma düzmeceliğine zaman kazandırmaktı.

Film senaryolarında dahi görülemeyecek böylesi ucuz bir kurguya ne hükümetin ne de milletin itibar edebileceğini düşünüyorum. Aksi takdirde yaftalandıkları aptallığı itiraf etmiş olurlar!

Bu sebeple Müslüman milletimiz düşmanlarının zayıf olan tuzakları yakında boşa çıkacaktır. Hüseyin Aygün’ün kaçırılma hilesi gerçekmiş gibi algılanmamalı, PKK-BDP sefilleri gururlandırmamalı, CHP’nin maskesine inanmamalıdır…

"Aynı çıkar için çalışanlar birbirlerine zarar vermez"

Hiç yorum yok: