3 Nisan 2016 Pazar

Sapıkların ahlak şövalyeliği…

Gizli sapıklar öyle çoktur ki, deşifre olmuş sapıklar yanlarında samanlıktaki bir toplu iğnesi kadardır. Şüphesiz ahlaki kurallarla oynanıp isteğe göre belirginleştirilmesi nefsi arzuları meşrulaştırmış, kaynağını seküler-laik düşünceden alan ahlak anlayışı yıkıcı bir tahribata yol açar.

Neredeyse her nefse kendine özgü ahlak anlayış serbestîsi kazandıran din dışı otoriteler, temel esası vahiy olmayan görsel ve göksel öğretiler ve teşviklerden dolayı “ahlaklı sapıklar” zümresini doğurmuşlardır.

Güvencesi vahiy olmayan bir ahlak, ahlak değil doğrudan sapıklıktır.
Oysa en kötü düşman cahil ve basit insanlar değil, bilakis kültürlü, kariyer ve mevki sahibi oldukları halde ahlakları bozuk kimselerdir. Dolayısıyla bir toplumda yüz kızartıcı söz ve davranışlar halkın genelince kabul görebiliyorsa, artık o söz ve davranışlar yüz kızartıcı olmaktan çıkarlar.
“Kültürlü insanların ahlâk çıkmazlarında yardımcı olmak, kültürsüzlere yardımcı olmaktan daha güçtür.” Wolfgang Van Goethe
Bir ülke parasızlıktan, felaketten yahut savaştan değil, dinsizlik ve ahlaksızlıktan çöker. Bu sebeple dini ve ahlakı olmayan bir ülkede ne devlet ne kanun ne de güvenlik güçleri bir şey yapabilir.
Halkı Müslüman olan Türkiye’nin kuruluşunda din ve namus telakkisinin ortadan kaldırılmasıyla ahlak kuralları öyle biçildi ki, zaman içinde hem din hem de namus düşmanlığı tavan yapmıştı.

2006 yılında “nokhaber.com”  adlı haber sitemdeki “Laik ve Kemalist Türkiye’nin sapıklıkta dünya birinciliği” başlıklı yazımla, dünyada en çok ‘çocuk pornosunu’ tıklayan İzmir, Ankara, Auckland ve İstanbul’un ilk dört sıralamayı almasına şiddetle tepki göstermiş; ahlak abidesi Müslüman Türk milletinin sapıklıkla yaftalanmasına kahretmiştim.
Yazımın kamuoyunda büyük etki uyandırması üzerine CHP, TBMM’ne 09.11.2006 tarih ve 15608 sayıyla Başbakan Erdoğan’ın cevaplaması talebiyle soru önergesi vermiş, “İnternet yayıncılığı yoluyla laik cumhuriyete ve Atatürk’e saldırı, küfür ve hakaret” ettiğim gerekçesiyle cezalandırılmamı, sitemin kapatılmasını ve hükümetin şahsım hakkında gerekli işlemleri yapmasını istemişti. Bunun üzerine haber sitem kapatılmış ve CHP’nin şikâyetiyle aleyhime açılan ceza davasında 1 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılmıştım.
Sapıklığı yermem ve ahlakı savunmamın bedeli hapis cezasıydı! Hâlbuki milletimiz için fevkalade hayati olan ahlakının yozlaşması ve sapıklığın satha yayılmasının üzerinde durmuş; acil tedbirlerin alınması çağrısında bulunarak, insanlarımızı kuşatan ve geleceğimizi tehdit eden büyük felaket ile ilgili dikkat çekmiştim.
Tüm dünyada çocuk pornosuna olan ilginin getirdiği sapıklığın deşifresi öyle bir zilletti ki, artık hiçbir toplum Müslüman Türk milletine güvenmeyecek, ebeveynler çocuklarını uzaklaştıracak ve sapık damgasıyla mimlenmenin utancıyla kahrı perişan olacaktık.
Çocuk pornosu izlemede Türkiye’yi lider yapmış sapık zihniyet,  hele de İslam kaynaklı bir müessesede vuku bulan bir sapıklığı ahlak timsali kesilerek öyle bir şövalyeliği üstlendi ki, doğrudan Müslümanları suçladılar.
Sapıklıkta dünya birincisi kent olan İzmir’de 50 ila70 yaşlarındaki üç sapığın 10 aylık kız bebeğine defalarca tecavüzde bulunduğunu unuttunuz mu?   
Böylece seküler-laik ağaçta yetişen hormonlu yani ahlaksız meyvelerin sorumlusunu Müslümanlara çıkararak tepki göstermek ahlaksızlığın ta kendisidir.
"Çünkü sen onları bırakırsan kullarını saptırırlar; yalnız ahlaksız, nankör (insanlar) doğururlar (yetiştirirler)." Nuh 27

Büyük kentlerdeki sapıklıkların Anadolu’yu da içine alarak kirletmesi, nasıl bir felakete sürüklendiğimize açık delildir. Yine hatırlayacağınız Siirt’te meydana gelmiş kan dondurucu sapıklıkta en düşündürücü gelişme ise; çıplak fotoğraflarını çektikleri kıza şantaj yapan öğrencilerin tecavüz yapmak istedikleri 2-3 yaşlarındaki çocukları kendilerine temin etme talepleriydi. 15 yaşındaki kızı değil de bebekleri arzu etmeleri, dinsiz ve namussuz eğitimin bir sonucu değil de neydi?

Daha birçok sapıklığı yazmayı hazmedemediğimden olayları hatırlatmak istemiyor, ahlaksızlığın hangi boyutlara ulaştığını, dinsizleştirmeye materyalistleştirmeye ve vicdansızlaştırılmaya çalışılan neslimizin istikbalimiz adına ne korkunç yıkımlara götüreceği alenidir.

Zinanın, cinselliğin, teşhirciliğin meşrulaşarak yayıldığı bir ülkede uyanan şehveti bastırmak ancak imanla mümkündür. Ancak Allah’a olan imanı reddedip aklın üstünlüğünü kabul eden laik anlayışta herkesin birbirinin üstüne çıkıp becermesi normalken gerçekleşmemiş olması, özde yatan imanın bir neticesidir.  
“Bir ülkenin geleceği ve ilerlemesi sağlam kalelerle, güzel binalarla ve milli geliriyle değil, o insanların ahlâki değerlerine bağlıdır.” Martin Luther King
“Şüphesiz inkâr edip, insanları Allah yolundan alıkoyanlar, derin bir sapıklığa düşmüşlerdir. Nisa 167

“Onlara de ki: "Kim sapıklık içinde ise, Rahmân ona mal ve evlatça ziyadelik ve azgınlığında mühlet verir. Nihayet kendilerine vaad edilen azabı, yahut kıyamet günü cehennemi gördükleri vakit, artık bilecekler kimin mevkii daha fena ve yardımcıları daha zayıfmış. Meryem 75

Hiç yorum yok: