12 Eylül 2011 Pazartesi

İsrail’le uğraşmanın bedeli ağır olacakmış…

Var olduklarından bu yana itilip kakılan ve istenmeyen ırk ve din kabul edilen Yahudiler; sanki adil bir devlet olmuş, insanlıkla bütünleşmiş ve bedel ödetmeye hak kazanmışlarcasına kendilerine kucak açan milletimize bile meydan okuyabilmeleri, nasıl bir lanetli olduklarını kanıtlamaktadırlar.

Hz. İsa’ya zulmeden ve çarmıha geren Yahudileri fitne çıkarmak ve halkı birbirine düşürmekten dolayı ülkesinden kovan İspanya Kraliçesi, istikbaldeki tehlikeyi bertaraf edebilmek için onları “insan” yerine koymayıp sınırı dışı yapmıştı. Yaklaşık 300 bin lanetlinin fevkalade zor durumda kalarak Avrupa ülkelerinden sığınma talepleri geri çevrilmiş ve bütün kapılar yüzlerine kapanmıştı. Ancak rahat ve huzur içinde yaşadıkları Osmanlı topraklarında aynı alçalmışlıkla karşılaşmamışlar ve asla bir ayırıma tabi tutulmamışlardı. Öyle riyakâr mahlûklardır ki, sırf Avrupa’da kalabilmek için Hıristiyanlığı kabul etmişler, ama Avrupalılarca marranolar (dönmeler) adı verilen Yahudilere kimse inanmamış, Engizisyon mahkemelerinde en ağır şekilde cezalandırılarak yakılmışlardı. Allah’ın laneti her açıdan Yahudilere nefes aldırmıyor, her türlü acı ve dehşete maruz bırakılıyorlardı. Yalnızca Müslümanlardan itibar ve insanca muamele görüyorlardı.

“Onlar (yahudiler) nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah’ın ahdine ve insanların himayesine sığınmadıkça kendilerine zillet vurulmuştur; Allah’ın hışmına uğramışlar ve miskinliğe mahkûm edilmişlerdir. Çünkü onlar, Allah’ın ayetlerini inkâr ediyorlar ve haksız yere peygamberleri öldürüyorlardı. Bu da, onların isyan etmiş ve haddi aşmış bulunmalarındandır.” Al-i İmran 112

Dikkat edilebilirse; ayette Allah, Yahudileri insan olarak görmeyip ancak insanların himayesine sığınmaları halinde zillet damgasından kurtulabilecekleri buyrulmaktadır.

Anti semitizimi dünyada insanlık suçu sayanlar, Allah’ın Yahudi karşıtlığını nasıl açıklayacaklar? Bu durumda Allah’da mı insanlık suçu işlemektedir?

Avrupa’dan kovulmalarıyla kendilerine kapı açan tek devlet, bugün düşman belleyip meydan okudukları Osmanlı İmparatorluğuydu. Vahiysel uyarıları dikkate almayan Sultan II.Bayezid, Yahudilere tanıdığı hoşgörü ve sığınma hakkının bedelini hem İslam alemine hem de devletinin yıkılmasına neden olarak ödedi. Nasıl çıkarları uğruna dinlerine ihanet etmişler ise, kendilerini yurt sahibi yapan Osmanlının da altını oyarak zayıflamasına ve akabinde entrikalarıyla yerle bir edilmesinde kışkırtıcı rol oynamışlardı. Allah’ın yalnızca bir ırkı ve dini ebediyete kadar lanetlemiş olmasının mutlak bir sebebi vardır. Çünkü onlar, yeryüzünde bozgunculuğa koşan bir toplumdur.

Kur’an’da Peygamberleri öldüren sadece Yahudiler olduğu belirlenmiş, dolayısıyla Allah’ın hışmına uğrayıp zilletlikle damgalanmışlardır. Bu sebeple asla güvenilmez, hesapsız dostluklar kurmaz ve her an ihanete hazırdırlar.

Yaşamları boyunca hor görülüp ezilmeye müstahak olmuş Yahudiler, geçmişte kendileri için uzattığımız eli pisleyerek, aynı hoşgörü ve yardımı Filistin Halkı için yaptığımız da vatandaşlarımızı öldürmeleri, geçmişte Batı’nın kendilerine uyguladığı ambargo ve katliamları Filistinlilere yapmaları; nasıl vicdansız, acımasız, nankör ve hain bir toplum olduklarını kanıtlamaktadır.

Sözde Ermeni Soykırım iddiasının dünyada tanınması için faaliyete geçecekleri ve azınlıklara karşı kötü muamelede bulunduğumuz iftirasıyla Türkiye’yi tehdit edebilmeleri pes dedirtmektedir. Tüm dünya kendilerine soykırım uygular ve ülkelerine kabul etmezken; Osmanlı Devletine sığınmış, en üst düzeyde sevgi ve saygı görmemişler miydi? Sultan II.Bayezıd, Avrupa’dan dışlanan Yahudilere sığınma hakkı verdiği zaman, iyi karşılanmaları için tüm illere haber göndermiş, Yahudilere zarar verenlerin idamla cezalandırılacaklarını duyurmuştu. Peki, onlar şimdi ne yapıyor?

Yıllarca yaşadıkları topraklarımızda azınlık olmalarına rağmen; hangi alanda kendilerine kısıtlama getirilmiş ve baskı uygulanmıştır? Ermenilere soykırım yapıldığı iddiasıyla ilgili Ermeni Diasporasına tam destek vereceğini açıklayan Yahudiler; tüm dünyanın nefretini kazandıkları ve hayvandan daha aşağı muamele gördükleri o dönemde neden kendilerine Avrupa’nın işlediği zulüm yapılmadı? Bugün Osmanlıyı karalayabilme planları her ne kadar inanılmaz ise de; fıtratlarının hain ve lanetli oluşu, böylesi bir davranışı zaruri kılmaktadır…

Dolayısıyla Allah’ın, meleklerin ve bütün insanlığın lanetine uğrayan Yahudilere hiçbir insan müsamahalı davranmamalarıdır. Allah’ın lanetine ebedi gömülüp yüzlerine bakılması dahi yasaklanan bir topluma dost olunmak ve iyi niyette bulunmak, Allah’a ve insanlığa karşı gelmek değil de nedir?

Pkk’ya her alanda tam destek vereceklerini, silah ve eğitim yardımında bulunacakları bildirmeleri trajikomiktir. Zaten pkk’nın sahipleri değiller midir? Dün gizlediklerini bugün açığa vurmaları, sanırım milletimizin gerçeklerden bihaber olduklarını düşünmelerindendir. İsrailsiz bir pkk, bu kadar güçlenip dayanabilir miydi? Teröristin teröristi desteklemesi tabii bir sonuç olup, hem İsrail hem de pkk’nın hak ettikleri çukura gömülmelerine bir kulaç kalmıştır.

Halkına ve emekli askerlerine Türkiye’ye gitme konusunda yasak getirmeleri, belki de aldıkları en doğru karardır. Lanetlerini ülkemize bulaştırmamak için koydukları seyahat yasağına üzülmek değil, şükretmek gerek. Allah’a hamdolsun ki, havalimanlarımızda aktarma yapan havayollarıyla seyahat eden Yahudilere dahi yasak getirmeleri, lehimize büyük bir müjdedir.
Ne var ki böylesine esip gürleyen çapulcu İsrail’e öyle prim vermiş ve dolaylıda olsa ülkenin anahtarını teslim etmişiz ki, CHP’nin İsrail köleliği düne değin sarkmış, Başbakan Erdoğan dâhil iktidar partisinin neredeyse tüm üyeleri lanetlileri koruyup kollamış ve baş tacı yapmışlardır. Sultan II. Bayezid’ın hatasından ders çıkarılamamasının ceremesini çekiyor, ancak mutlak bir savaşın saygınlığı kazandıracağının kaçınılmaz bir hal aldığı tartışılmaz olmuştur.

Dün Yahudileri topraklarına sokmayanların bugün boyundurukları altına girerek insanlık dramını izlemeleri, muhakkak çöküşlerinin bir mazereti olacaktır. Üç kıtada hükümranlık süren Osmanlı İmparatorluğunu sinsice nasıl devirmişlerse, gerek ABD gerek Rusya gerekse Avrupa’da aynı sonuçla helak olacak, İsrail’in canavarlıklarına seyirci kalmalarının bedelini çok ağır ödeyeceklerdir.

Ey Müslüman toplumlar! Umudunuz ve babasının Müslüman oluşuyla övündüğünüz ABD Başkanı Barack Obama, İsrail’in Mısır elçiliği halk tarafından işgal edildiğinde hemen devreye girerek, katil Netanyahu’ya “Elinden gelen her şeyi yapacağı” sözü verip İsrail elçilik görevlileri ve Yahudilere bir halel gelmemesi için tüm gücünü kullanırken; neden katledilen ve ambargo ile hapsedilen Filistinliler için kılını kıpırdatması bir yana, üstelik vahşiliklere destek verdiğini ve İsrail aleyhine alınabilecek bir yaptırımda veto hakkı kullandığını sormuyorsunuz? Yoksa sizler insan değil misiniz?

“İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayasını gözler göremez. “ Antoine de Exupery

"Size ne oldu da, Allah yolunda ve “Ey Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan şu memleketten çıkar, bize tarafından bir dost ver, bize katından bir yardımcı yolla” diyen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz!” Nisa suresi 75

Hiç yorum yok: