20 Ekim 2011 Perşembe

Suçlu hükümet ve meclistir…

Şehitlik mertebesine ulaşan askerlerimiz bir üzüntü değil, tartışmasız bir müjdedir. Teslim olmuş her müminin Allah katında arzu ettiği diriliğin bizlere de nasip olmasını temenni ediyor, şehit olanlara imreniyorum. Terörden sorumlu hükümet ve meclistir.

Başbakan Erdoğan’ın teröristleri demokrasi ve hukuk adına düşman değil suçlu gördüğünü ifade etmesi, teröristin nasıl korunduğuna açık bir kanıttır.

BDP’li terörist bir kadın vekil mecliste, ”Bu bir savaş ve bu savaşta her iki taraftan da insanlar yaşamını yitiriyor” sözleri, o meclisin milleti değil teröristleri meşrulaştırdığını ortaya koymaktadır. Dolayısıyla kendilerini terör safında ikrar edenlerin meclisteki meydan okuyuşları,”kimin nefesi, hangi ensede hissediliyor” sorgusunu doğurmmaktadır.

Miyavlamaktan öte yaptırıcı hiçbir ilerleme kaydetmeyen gerek iktidar gerekse muhalefet, en azından bugüne mahsus bile terörist vekillerin bulunduğu mecliste oturmaya devam edip şovsal tartışmaları sürdürebiliyorlar ise, ne iktidardan ne de muhalefetten hiçbir şey beklenemeyeceğini kanıtlamaktadır. Artık Türk milleti, mücadelesini kendi yapmalı ve lanetli politikacılara güvenlerini bırakmalıdırlar.

Sözde terörle ilgili gizli yapmayı düşündükleri oturumda BDP’lilerin de olması, o görüşmenin terör aleyhtarı mı yoksa lehinde mi olacağı yargısını takdirlerinize bırakıyorum.
Bir taraftan sahte gözyaşlarıyla oyunlarını sergilerlerken, diğer taraftan terörist vekillerle aynı çatı altında oturmaya devam edenler, onlardan farksızdırlar.

Allah'ın ayetlerini aşağılatanlar, neden pkk'yı meşrulaştırmasınlar ki?

“O (Allah), Kitap'ta size şöyle indirmiştir ki: Allah'ın ayetlerinin inkâr edildiğini yahut onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, onlar bundan başka bir söze dalıncaya (konuya geçinceye) kadar kâfirlerle beraber oturmayın; yoksa siz de onlar gibi olursunuz. Elbette Allah, münafıkları ve kâfirleri cehennemde bir araya getirecektir.” Nisa 140

Hiç yorum yok: