4 Eylül 2015 Cuma

Deyyuslukta yapmışlar mıdır?

Yüzyılın hain münafığı Fettulah Gülen’in şeytan misali dönüşümü, Müslümanlara karşı yapılan 28 Şubat Kemalist darbesiyle cemaat mensuplarını talimatlandırdığı dehşetsi ültimatomla kanıtlıdır.

Bugün olduğu gibi “para her şeyi yapar itikadı ve para için göze almayacağı hiçbir şeyin olmayacağı” akidesiyle Fettulah Gülen ve çetesinin nasıl karanlılar içindeki bir yeraltı örgütü olduğunu öğrenin ki, ondan sonra yaygaralarındaki haklılıklarını, imanlarını, hizmetlerini, dürüstlüklerini ve samimiyetlerini yargılayın!

1- Evlerde bulunan Risale-i Nur Külliyatları kaldırılacak. Herkes, bu eserleri sivil olan akrabalarının yanına götürecek.
2- Evlerden, Hocaefendi’nin kaleme almış olduğu eserler kaldırılacak. Kuran-ı Kerim'den başka hiçbir dini kitap kalmayacak.
3- Evlerin giriş kısmına, hatta dış kapı açıldığında görülebilecek yerlere Atatürk'ün fotoğrafları asılacak. Odalarda, 10. Yıl Nutku ve İstiklal Marşı duvarlarda olacak.
4- Evlerde, görünür kısımlarda, Nutuk gibi kitaplar bulunacak.
5- İşyerine giderken Sabah, Milliyet, Cumhuriyet gibi gazeteler alınıp götürülecek ve işyerinde herkesin görebileceği yerlere bu gazeteler konacak.
6- Zaman gazetesi, Aksiyon, Sızıntı gibi dergilere başka isimler altında abone olunacak. Dergi ve gazete ücretleri yatırılacak. Fakat kesinlikle ev adresi verilmeyecek. Bu yayınlar
evde bulunmayacak.
7- Telefonlar istihbarat birimleri tarafından dinlenildiğinden, telefonlarda kesinlikle dini konuşmalar yapılmayacak. Selam verilmeyecek. Hatta hayırlı sabahlar bile denilmeyecek. İyi günler, günaydın türü konuşmalar yapılacak.
8- Telefonda hizmetler hakkında konuşma yapılmayacak. Hiçbir elemanın ismi zikredilmeyecek. Adres verilmeyecek. Sohbet yapılacak evler hakkında konuşulmayacak.
9- Eğer herhangi bir evde buluşma olacak ise telefonlarda kodlu konuşulacak. Mesela 'Bu akşam maçı nerede seyrediyoruz?', 'Bu akşam bizde okey oynayalım mı?' 'Gelirken şu isimleri de çağır' gibi.
10- Cuma namazına üç hafta üst üste gidilmeyebilir. Bu nedenle birimlerde bulunan elemanlar üç gruba ayrılacak. Her hafta bir grup gizlice Cuma namazına gidecek. Diğer kalan iki grup birimlerinde kalacak. Birim amirlerinin gözleri önünde bulunarak dikkat çekilmeyecek. Hatta mümkünse, Cuma namazı vaktinde, Polis Evi'nde birim amirleri de çağrılarak yemekler tertiplenecek. Kurum içinde bulunan halı sahalarda yine birim
amirleriyle maç yapılacak.
11- Kesinlikle hiçbir vakit namazı işyerinde kılınmayacak. Cem edilecek. Yatsı namazında evde topluca kılınacak.
12- Çöp kutularından boş bira kutuları ve içki şişeleri toplanacak. Evdeki çöpler dışarı konduğunda bu şişe ve kutulardan birkaç tanesi çöpün görünen kısımlarına konulacak.
13- İşyerinde kendi cemaatimizden başka bir grubun ya da cemaatin elemanlarının başı derde girdiğinde kesinlikle yardım edilmeyecek. Hatta görmezlikten gelinecek.
14-İşyerinde lehimizde ve aleyhimizde cereyan edilecek tüm konular anında bağlı olunan imama bildirilecek.
15- Önceden hanımlarının başları açık olup sonradan kapananlar, eşlerinin başını açacak. Eşinin başını açan her eleman eşiyle beraber birim amirlerinin görebileceği yerlere gidecek. Mesela; polis evine yemeğe veya bayramda bayramlaşmaya.
16- Önceden hanımlarının başları kapalı olsa dahi önemli yerlerde çalışanlar mutlaka eşlerinin başını açacak.
17- Akademi, kolej ve polis okulu öğrencileri hafta sonunda dershanelere gönderilmeyecek. (Dershaneden kasıt cemaatin evleri veya kendilerine ait dershaneler olsa gerek.)
18- Tüm öğrencilerle pastane ve lokal gibi yerlerde buluşulacak.
19- Tüm akademi, kolej ve polis okulu öğrencileri mutlaka bilgisayar kursuna gidecek.
20- Kurban bayramlarında hiçbir eleman kurban kesmeyecek. Deri toplama işine girmeyecek. Fakat tam bir kurban parası imama verilecek ve bu para hizmete aktarılacak. Hizmetten bu elemanlara sadece bir but gönderilecek. Böylece deri
toplama işi olmayacak. Herkes kurban kesmiş olacak. Çevreye
de kurban kesmedik denecek.
21- İşyerinde ve çevrede lâiklik ve Atatürkçülüğü öven konuşmalara iştirak edilecek. Dini öven konuşmaların olduğu gruplardan uzak durulacak.
22- Son alınan duyumlarda MİT, Emniyet Genel Müdürlüğü'nde çalışan tüm amir sınıfı personelin adreslerini tespit etmiş ve bu amirlerin evlerine giderek bir adres sorma bahanesi ile kapılar çalınıp hanımlarının kapalı olup olmadıklarını tespit etmektedir.
Bu nedenle evlerde kadınlar başı açık duracak ve kapı çalındığında başlar açık olarak kapılar açılacaktır.

Manipülasyonda eşi enderi olmayan bu güruh öyle düzenbazdır ki, şeytan dahi yanlarında masum kalmaktadır. Himmet adına topladıkları milyarlarca doların kasası İpek-Koza şirketlerine hesap sorulmak istendiğinde mahir oldukları hileli yönlendirmelere başvurarak nerede İslam ve Türkiye düşmanı var ise devlet aleyhine kışkırtmakla kalmayıp, Atatürk fotoğraflı Türk bayraklarını dahi açtırarak, tıpkı kaçak olan evinin yıkılmasını engellemeye çalışan insanlar misali gayrimeşruluklarını örtbas edebilme basitliğini bile sindirebilmektedirler.

Para için gavatlığa dahi fetva verebilecek düzeyindeki gülenizm dininin asıl hedefi, önce Türkiye’de akabinde dünyada gülenizm dinini meşrulaştırabilmektir. Çünkü Gülen için İslam’ın ne olduğu; “Kur’an Müslümanlığı sapkınlıktır” itirafıyla kanıtlıdır. Bu sebeple İslam düşmanları Gülen çetesine arka çıkarak, Türkiye’nin İslam’dan çıkıp gülenist olabilmesi için her türlü fedakarlık ve destekte sınır tanımamaktadırlar. “Medya Özgürlüğü ve Sermaye Güvenliği” maskesiyle amaçlar gizlenmeye çalışılsa da, gerçeğin açık perdelerini kapatabilmek mümkün değildir.

Fettulah Gülen, haçlı-siyonistlerden çok daha tehlikeli amansız bir vahiy düşmanı ve eşine az rastlanabilecek bir zındıktır. Dolayısıyla Allah dışında her gücün kuludur. 

“İnsanlardan kimi vardır ki: "Allah'a inandık" der; fakat Allah uğrunda eziyete uğratıldığı zaman, insanların işkencesini Allah'ın azabı gibi tutar. Hâlbuki Rabbinden bir nusret gelecek olsa, mutlaka, "Doğrusu biz de sizinle beraberdik" derler. İyi de, Allah, herkesin kalbindekileri en iyi bilen değil midir?” Ankebut 10   

Dileseydik elbette onu bu ayetler sayesinde yükseltirdik. Fakat o, dünyaya saplandı ve hevesinin peşine düştü. Onun durumu tıpkı köpeğin durumuna benzer: Üstüne varsan da dilini çıkarıp solur, bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte ayetlerimizi yalanlayan kavmin durumu böyledir. Kıssayı anlat; belki düşünürler.” Araf 176

“De ki: Ey cahiller! Bana Allah'tan başkasına kulluk etmemi mi emrediyorsunuz?” Zümer 64


“Allah'ı bırakıp kendilerine ne fayda ne de zarar verebilen şeylere kulluk ediyorlar. İnkârcı da Rabbine karşı uğraşıp durmaktadır.” Furkan 55

Hiç yorum yok: