5 Ekim 2008 Pazar

Kemalist teröristler

Müslüman milletimize karşı amansız düşmanlığı kendilerine hedef edinip nifak, bölücülük ve şiddete başvurabilen mihrakların tutuklanarak adalet önünde hesaba çekilmeleri, şüphesiz her vatandaşımızın sevindiği bir gelişmedir. “Ergenekon” çatısı altında ittifak sağlayan söz konusu teröristlerin emekli general, subay, polis, işadamı, gazeteci ve yazar gibi çevrelerden oluşmaları vahameti bir kat daha arttırmakta, beslendikleri kaynağında CHP olduğu ifadelerle ve desteğiyle ortaya çıkmaktadır.

Dün müttefiki PKK‘yı destekleyen bugün de “Ergenekon Terör Örgütü”ne açıkça sahip çıkabilecek cesareti gösterebilen CHP’nin, siyasi bağlamda DTP’den hiçbir farkı bulunmamakta, hatta gizli hesaplarından ve sinsi emellerinden dolayı onlardan da çok daha tehlikeli oldukları anlaşılmaktadır. Nur Serter gibi acımasız çetenin şövalyelerinden bir neonazi’yi milletvekili yaparak dokunulmazlığa bürüyen CHP, bugün olabilecekleri kestirebilseydi tutuklanan tüm teröristlere milletvekili imkânı sağlayarak, mutlaka yargılanmalarını önlemek isterdi.

Cumhuriyet kurulduğundan günümüze kendilerini Türkiye’nin yegane sahibi zannıyla doğrudan ya da dolaylı yollardan iktidarlarını sürdüren CHP ve Kemalist çeteler, artık milletimizin söz sahibi olmak istemeleriyle okkalı bir tokat yemişler ve tüm kirlilikleri her geçen gün su yüzüne çıkmaya devam etmiştir. Sözde egemenliklerini sürdürebilmek için bölücülüğü ve şiddeti meşru gören odaklar, bilinmelidir ki Türkiye’nin en büyük düşmanı ve en merhametsiz bozguncularıdır.


Kemalistler, İslam’ı irticacılıkla özdeşleştirip yıllardır Milli Güvenlik Siyaset Belgesinde 1.derece tehdit olarak addettirmeyi başarmış, katliamlar yapan PKK’dan bile daha tehlikeli gösterttirerek, Müslüman toplumumuzu yüce dinleri İslam’a karşı korkutabilmişlerdir. Resmiyette bugün dahi öyle değil mi?

Münafığın kafirden yetmiş kez daha tehlikeli olduğu gerçeği temel alınır ise; PKK’dan ve DTP’den çok daha tehlikeli Kemalist teröristler ve CHP’nin olduğu apaçık kavranabilecektir.

Düşmanını uzakta değil, her zaman yakınında ara…

“De ki; Bizim için Allah’ın yazdığından başkası bize asla erişmez. O bizim sahibimizdir. Onun için müminler yalnız Allah’a dayanıp güvensinler.” Tevbe.51

Hiç yorum yok: