Devletin kararlı mücadelesi karşısında nefes alamaz
duruma gelerek hem siyasi hem de silahlı abartısını yitiren PKKBDP, duygu
sömürüsüyle ilişkileri yeniden canlandırabilmek için giriştikleri şeytani
planlarıyla söz konusu cinayeti tertip etmişlerdir.
Evlat acısının yüreklerde koparacağı fırtına ile millet
vicdanında yapacağı etkinin oluşturacağını düşündükleri muhasebeleri, her ne
kadar muhakeme ettikleri merhamet duygularını olgunlaştırmayacaksa da, diyalogun
yeniden başlayabilmesi maksadıyla tek çareyi böylesi iğrenç bir tezgâhta
buldular.
İfadelerindeki tutarsız ve trajikomik açıklamaları savcılığı
da ikna etmediğinden, “şüpheli ölüm” gerekçesiyle haklarında soruşturma
açılmasına neden olmuştur.
Oğlu kimdir, ilişkileri
nelerdir ve babası Sırrı Sakık’a nasıl ihanetsi bir yanlış yapmıştır ki,
dışarıda değil de babasının gözlerinin önünde özür dileyerek sözde intihar
edebilmiştir?
Öncesinde Sakık’ın evinde bulunduğunu söyleyen terörist
Sırrı Süreyya Önder, açıklamasında; dışarıdan gelen silah sesleri üzerine
endişeye kapılarak Serda Sakık’ı telefonla aradıklarını ve ortalığın karışık
olmasından ötürü eve çağırmaları akabinde gelince evden ayrıldığını ifade
etmesi, akla şu soruyu getirmektedir. Madem sokakta silahlar patlatıldığından
kaygı duyularak oğul eve çağırılıyor, nasıl oluyor da kendisi dışarı
çıkabiliyor? Ayrıca oğlun asıl uzak tutulması gereken yer, o sokağın çevresi
değil midir?
Öylesine şüpheleri ortadan kaldırıcı derinsi bir strateji
hazırlamışlar ki, önce çapulcularına mahallede ateş açtırarak sakinleri şahit
tutturmak suretiyle çocuğu eve çağırmışlar, sonra birlikte balkondan aşağı
atmışlardır. Ancak sokakta silah attırdıkları teröristlerinde yardım etmiş
olacağı, ihtimal dâhilindedir. Sırrı
Süreyya Önder’in cinayet ortağı olduğuna şüphe duymuyorum.
Belki de Serda Sakık’ı teröristlerine öldürtüp devleti mahkûm
etmeyi planlamışlar ama teröristler başarılı olamayanca, B planı olan intihar görüntüsünü
devreye sokmuşlardır.
Sonuç itibariyle her ne açıdan bakarsanız bakın, Serda
Sakık’ın öldürülmesi KCK tarafından hükme bağlanmış, olabilecek tüm
aksaklıklara karşı aldıkları tedbirlerle sonuca gitmişlerdir.
Kimileri bir babanın oğlunu nasıl katledebileceğini
düşünebilirler ama dünyada her gün meydana gelen bu tür olaylar irdelendiğinde;
binlerce insanın katliamlarından sorumlu Sırrı Sakık gibi bir teröristin
şeytani davası uğruna oğlunu öldürmekten asla imtina etmeyeceği tartışılmazdır.
Binlerce terörist dağlarda ölürken, Serda Sakık’ın feda edilmiş olması az
biledir! Nasıl olsa geride iki oğlu daha var…
Ciddi bir soruşturma sonrası; Serda Sakık’ı babası Sırrı
Sakık ve Sırrı Süreyya Önder’in öldürdükleri ortaya çıkacaktır.
“Bozulduğu zaman, insandan daha korkunç
yaratık yoktur.” Sophokles
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder