Ahmet Hakan adlı bebek katilinin moderatörlüğü
beraberinde gazetecilerin oynattığı malum kuklayla ilgili programı izlediğimde;
hem güldüm hem de milletin dörtte birinin desteğini almış olabilmesine üzüldüm.
CHP’nin umut bağlayıp halka kurtarıcı
olarak dayattığı genel başkanlarının dünyada bir benzerinin olmaması; gerek CHP
gerekse milletimiz açısından lanetten başka bir şey olmasa gerek.
İçinde bulunduğumuz Suriye krizini milli
bir dayanışma bütünlüğünde göğüslemesi gerekirken lehine çevirebilmek için
kalkıştığı maskaralıklar pes dedirtmiş, bir gazetecinin “siz olsaydınız
karşılık mı verirdiniz” sorusuna, Başbakan Erdoğan’ı eleştiren yanıtlar vermesi
akabinde geveleyerek “evet” demesine müdahale eden bebek katilinin taktiksi uyarısı
üzerine geri adım atması pespayeliğin boyutunu ortaya koymuştu.
Esad zaliminin halkına kıymasını
umursamayarak Başbakan Erdoğan’ın insanlık adına katledilen mazlumların yanında
olmasının yanlışlığını vurgulayıp dolaylı yollardan uçağımızın düşürülmesinin
haklılığına işaret ederek, bir ülkenin
içişlerine karışılamayacağını, dolayısıyla zulme uğrayanlara müdahale
edilemeyeceğini, tarihimizde böyle bir emsalin olmadığını açıklaması; siyasetle,
insanlıkla, merhametle ve vicdanla hiçbir ilgisi bulunmadığını kanıtladığı
gibi, tarihimizden de bihaber cahil olduğunu ortaya koymuştur.
Yanı başındaki komşusu ve kardeşi bir
canavarın zulmüyle karşı karşıyayken izleyen bir mahlûk, insan olabilir mi? Şerefli ecdadımızın üç kıtada hüküm sürmesi ve
fetihler gerçekleştirmiş olmasının sebebi, emperyalist yıkıcı barbarlar misali
ülkeleri ve toplumları işgal edip yağmalama maksadı değil, iktidarlarınca zulme
uğramalarından tamamen yardım amaçlı insanca yaşayabilmeleri içindi. İktidarını
sürdürdüğü ülkelerde toplumların ırkına ve dinlerine asla müdahale etmediği,
yakıp yıkmadığı, zenginliklerini sömürmediği gibi, diledikleri özgürlükleri
vererek imarlarıyla sayısız eserler bırakmıştır. Nasıl olurda tarihimize iftira
atarak zalimlere karışmadığı cüretinde bulunabilir? Ancak rehberi kukla olan
bir CHP’nin bugüne kadar yaptığı zulümlerin dışında bir fayda mı beklenir?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu insan
olmadığı gibi, ecdadımızın insanlığı yücelten hizmetlerine iftira atabilecek
kadar küstahtır.
Peygamber efendimiz, “Komşusu
açken tok olan bizden değildir” hadisi
şerifiyle yeryüzünün insani temelde kenetlenme zaruriyetinin altını çizerken;
maalesef kuklamız, “bana ne”
diyebilecek kadar alçalabilmektedir. “İnsanlar, birbirlerine yardımdan el çektikleri gün,
insanlık yok olur. Karşılıklı dayanışma olmazsa toplumlar olmaz.”
Walter Scott
Kendisi gibi zalim İsrail muhasarası altındaki
mazlum Filistin Halkına yardım götüren Mavi Marmara gemisinin kutsal hizmetini
Ortadoğu’daki kırılma noktası olduğunu söyleyebilecek kadar Müslüman Türk
milletinden olmayan kuklanın, hükümeti eleştirebilmek adına nasıl gerçek yüzünü
deşifre ettiği dikkatle okunmalıdır. Şeytani egoistliğinden insani her düşünce
ve fiiliyata karşı çıkan kukla, tartışmasız bir insanlık ve merhamet
düşmanıdır. Erdemsi değerler taşımayanın bir ülkeyi yönetme ihtimalinin ne
korkunç badirelere gebe kalacağını varın siz düşünün…
Hilkatte insan görünen demokrat kuklamızın
Esad sonrası Suriye’nin durumuyla ilgili ABD Büyükelçisiyle yaptığı görüşme
tüyler ürperticidir. İfadesinde, “Esad’ı
devirmeniz akabinde Suriye’nin başına kimi getireceğinizi planladınız mı” diyalogu, kuklanın aynı zamanda bir demokrasi
düşmanı olduğunu da belgelemiştir.
Sözde emperyalizm karşıtı olan demokrat CHP’nin
emperyalist ABD ile Suriye’nin içişlerine karışarak halk iradesi adına yaptığı
pazarlık, ne kadar sinsi bir riyakâr olduğunu açığa çıkarmıştır. Nasıl olurda demokrasiden
dem vuran biri, kendini katleden bir zorbanın yerine seçeceği liderden endişe
ve iradelerine saygı duymuyor? Canavar Esad’ın görevde kalma isteğinin altında
yatan insanlık düşmanı olması mıdır?
Ancak merak etmesin! Eğer CHP, kendi gibi
bir kuklayı genel başkanlığa seçebilmiş ise, uğruna canlarını veren yiğitlerin
Suriye için liyakatli bir lider seçebileceklerine şüphe yoktur.
“Deveye
demişler ki boynun eğri, o da demiş ki nerem doğru” misali her sözü
yamuk olan oportünist bir kuklayı ciddiye almak bile vakit kaybı!
Çocuklardan yaşlılara kadar herkesin
ilgisine çeken kuklayı siyasete dahil eden bir topluma tedavi dahi mümkün
değildir.
“Siyasetle ilgilenmeyen aydınları bekleyen sonuç, cahiller
tarafından yönetilmeye razı olmaktır. Asıl önemli olan ve memleketi temelinden
yıkan, halkını esir eden; içerideki cephenin suskunluğudur.” Mustafa Kemal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder