23 Temmuz 2018 Pazartesi

Atatürk’ten öyle korkuyorlar ki…

Kemalistler bile yanlarında cesur ve dürüst kalmaktadırlar!

Muhakeme yetisi olmayan Safiye İnci adlı bir kadın, Anıtkabire yaptığı ziyarette Atatürk’ü sevmeyip nefret ettiğini; geldiğinden utanıp pişmanlık duyduğunu ve Atatürk’ün, Tayyib’in boku bile olamayacağını ifade etmesi fevkalade iğrenç, bayağı ve adi bir üsluptu. 

Oysa Atatürk, hem hiçbir etkisi olmayan beşeri bir ölü hem de üstün kıldığı Tayyip, Atatürk ilke ve inkılâplarına boyun eğip kendisini devletin tanrılığına oturtmuş bir kişi. Dolayısıyla hiçbir açıdan kıyasları mümkün değil!

Ancak çarşaflı o kadının Atatürk’e galiz hakaretleri söz konusu o çevreyi ürküterek, kadını kerhanede çalışan orospudan daha beter hale getirmelerine sebep oldu. Hele fırıldaklık ve cambazlıkta sınır tanımayan Melih Gökçek adlı bir AKP’li, o kadından farksız bir davranışta bulunarak iftirada öyle ileri gitti ki, başka bir kadının açık fotoğrafını kullanarak aklı sıra aşağılamaya kalkıştı.

Hâlbuki hem kendi karısı hem de partisindeki bakanlar dâhil olmak üzere birçok AKP’li açık ve ifadelerine göre Müslüman değiller mi ki, açık-kapalı üzerinden Atatürk’e yapılan hakareti, aslında açık olan çarşaflı o kadının bir provokatif olduğu algısıyla tahrikçiliğe kalkışabilmiştir. İnançlarına göre sadece çarşaflılar Müslüman ve AKP’li ise, açıklar kimdir ve AKP’de ne işleri vardır? Ayrıca AKP’nin İslam esasları doğrultusunda bir parti olmadığını Başkan Erdoğan beyan etmemiş miydi? 

Öyleyse onlara ne oluyor ki, şerefsizlere ve idrakten yoksunlara mahsus o hakaretlerin örtülü ya da örtüsüz bir kadın tarafından yapılmış olunmasından elem duyabilmekte ve aleyhlerine tertiplenmiş bir komplo olarak görebilmektedirler?

Atatürk ne yaptıysa diriyken yaptığına göre; öldükten sonra ne yaptırımı olabilmiş ki, Atatürk’ün şahsına, kabrine ve ailesine yüklenilebilinmektedir?

Haydi, o kadını yereceklerine cesaretleri var ise,  Atatürk ilke ve inkılâplarını değiştirsinler!
O kadının ifadelerinden anlaşıldığına göre bir AKP seçmeni! Oysa CHP’liler çarşafları sokak ortasında paramparça yaparlarken ve Peygamber Efendimize akıl almaz hakaretler düzerken partilerinden hiçbir tepki almamışlardı.

Arkadaş! Atatürk’e devletin mülkiyetini veren iktidarlar değil midir? Atatürk’ü devletin başına tanrı olarak oturtan onlar değil midir? Atatürk ilkelerine bağlılık yemini ederek izinden giden onlar değil midir? Atatürk’ün kabri başında kıyama duran, mozolesine çelenk bırakırken rükûa varan iktidarlar değil midir? Atatürk’ün anıt defterine yolunda ilerleyeceğine dair sözler veren Başkan Erdoğan gibi hükümetler değil midir? Mahkeme salonlarında dahi Atatürk ilkeleri doğrultusunda muhakemeleşmeyi meşrulaştıran onlar değil midir?

İslam karşıtı Kemalistler ve solcular ile sözde İslam lehtarı muhafazakâr demokratlar ve kimlik Müslümanların paydaşları nedir bilir misiniz; taktıkları Atatürk maskelerdir. Yoksa hiçbiri Atatürk’ü umursamamakta; nefsi çıkarları uğruna kullandıkları Atatürk’ün de onların ne sevgi ne de nefretlerini umursamadığı muhakkaktır.

Böylece bir ölünün dirileri nasıl korkuttuğu Atatürk Türkiye’sinde öyle aşikâr ki, yaratıcı Allah’a şirk koşmaktan korkmayanların nasıl münafık oldukları kanıtlarıyla ortadadır.

Zamanında Atatürk’e karşı ölümüne direniş göstermeyenler nasıl riyakârlar ise, aradan yüz yıl geçmesine rağmen Atatürk ilkelerine boyun eğmiş olanlarda aynıdır!  Bu sebeple gerek hükümet gerekse destekçileri Atatürk’ü eleştirmek yerine münafıklıklarını sorgulamalılar; nasıl sözde iman ettikleri Allah’ın ilkelerine kayıtsız-şartsız itaatleri emrolunmuşken; ölü bir beşer olan Atatürk ilkelerine bağlılıklarını yanıltlamalılardır.

Evet; ‘Atatürk, Tayyip’in boku olamaz’ diyen Safiye İnci adlı salak kadın en ağır cezaya çarptırılmalı ve aynı düşüncede olanlarda, Tayyip’in, Atatürk güdümünde devlet başkanlığı yaptığını; ilke ve inkılâplarına yemin etmeden değil başkanlık, devletin kapısından bile içeri giremeyeceğini öğrenmelilerdir. Dolayısıyla Allah’ın ilkelerini, diğer bir ifadeyle ayetlerini satan asla övülemez… 
   
 “Ey iman edenler! Allah'tan korkun. O'na yaklaşmaya yol arayın ve yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz. Maide 35

 Allah buyurdu ki: İki tanrı edinmeyin! O ancak bir Tanrı'dır. O halde yalnız benden korkun!” Nahlı 51

İşte o şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur. Şu halde, eğer iman etmiş kimseler iseniz onlardan korkmayın, benden korksun. Al-i İnran 175


“Ey iman edenler! Siz kendinize bakın. Siz doğru yolda olunca sapan kimse size zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah'adır. Artık O, size yaptıklarınızı bildirecektir.” Maide 105  

Hiç yorum yok: