Allah’ı,
Resulünü, Kitabını ve Müslümanları satmayı planladığın az bir dünya menfaati
için Musevilere (yahudilere) peşkeş
çekmenin bedelini düşünmüyor olmalısın ki, ağzından çıkanı kulağın duymuyor, vahşilikleri
izlediğin halde göremiyor ve kalbinde sakladığın küfrü açıklamaya akıl erdiremiyorsun…
İfadesine Musevi dostlarım diye başlayarak, “Bizim sizin inancınıza aykırı gelen hiçbir
düşüncemiz olamaz, incitecek hiçbir sözümüzde olamaz, sizi rencide edecek
hiçbir sözde söylemeyiz” açıklamalarıyla, iman etmiş bir Müslüman
değil, münafık olduğunu belgelemektedir.
Oysa sözü Allah ve Resulü söyler, iman etmişler de
“inandık ve itaat ettik” derler. Bu durumda sen kimsin ki, Allah ve Resulünün
hükmü dışına çıkarak aksi düşüncelerde bulunabiliyorsun? Eğer Allah, yahudileri
dost edinmeyin, onların arzu ve isteklerine uymayın, küfürlerine sessiz
kalmayın buyruklarıyla Müslümanları uyarırken yahudileri meşrulaştıran Arınç, inkârlıklarına
ve düşmanlıklarına karşı hiçbir sözümüz olamaz açıklamasıyla, onlardan biri
olduğunu itiraf etmektedir.
“Ey iman edenler! Yahudileri ve
hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin
tarafını tutarlar). İçinizden onları
dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol
göstermez.” Maide 51
Allah’tan değil de İsrail’den korkarak, Mavi Marmara
Gemisinde hunharca katledilen 9 Müslüman vatandaşımızın şehit olmaları
akabinde, “Bizden
kimse İsrail’e karşı savaş beklemesin” teslimiyetiyle hem İslam’a
hem de milletimize ihanet etmiş Arınç, “Şu anda Türkiye küresel bir aktör olma,
elbette iddiasında değil ama dünya siyasetinde, dünya barışında küresel
krizlerin çözümü noktasında Türkiye, geçmişe göre çok daha dikkat çeken bir
ülke” düşüncesiyle Ak Parti Hükümetinin küresel aktörlük propagandasına da hainlik
etmiştir. İsrail’in sözde hüküm sürdüğü bir bölgede Türkiye’nin aktör değil,
İsrail’in taşeronu olduğunu açıkça bildiren Arınç, dost mu düşman mı; Müslüman mı
yahudi midir?
Hz. Musa dahi azgınlıkta eşi olmayan ve iflah
olabilmelerini imkânsız sayan yahudilerle yollarını ayırması için Allah’a
yalvarmış ama Arınç ve Gülen gibi yahudi dostu münafıklar, yüreklerini açıp
zalimliklerini insanlıkla özdeşleştirmek suretiyle hidayette olduklarını vaaz
edebilmişlerdir.
“Musa:
"Rabbim! Ben kendimden ve kardeşimden başkasına hâkim olamıyorum; bizimle,
bu yoldan çıkmış toplumun arasını ayır" dedi.” Maide 25
Dinlerine uymadıkça yahudilerin asla Müslümanlardan
razı olmayacaklarını vurgulayan Allah’ın bildirgesini umursamayan Arınç,
ifadelerinden anlaşılacağı üzere yahudilere uymuş olmalı ki, “sizi üzecek hiçbir söz, hiçbir davranış bundan sonra
olmayacaktır'' taahhüdüyle hem hükümet hem de Müslüman millet adına
ahkâm kesebilmiştir.
Bülent Arınç’ın İslam referansı ve Müslüman kimliği
her ne kadar yoldan çıkmışlığını perdelese de, kendilerini Allah’ın en
sevgilileri gören yahudiler misali ahirette perişan olacağı muhakkaktır.
İsrail’in akıttığı her Müslüman kanının vebalini taşıyan Arınç, İslam’ı alay ve
oyun konusu yaparak acımasızca aşağılayan ve saldıran yahudilerden farksız bir
akıbete uğrayacaktır.
İsrailoğullarına sayısız yardım ve destekte bulunarak
zulümden kurtaran yaratıcı Allah’ı tanımayarak Hz. Musa’ya; “Bizim için bir
tanrı yap” cüretkârlıkları, ne kadar nankör, hain ve imana gelmez
asi olduklarını ispatlamıştır. Hz. Musa’nın baş edemediği azgın yahudi toplumu,
geçmişte nasıl ise bugünde aynıdır, kıyamete kadar da Allah ve insanlığa olan
düşmanlıklarını sürdüreceklerdir.
“Musa onlara: Yazık size! dedi, Allah
hakkında yalan uydurmayın! Sonra O, bir azap ile kökünüzü keser! İftira eden,
muhakkak perişan olur.” Ta-Ha 61
Allah, İsra Süresi 101. Ayette; “Andolsun biz, Musa'ya açık açık dokuz ayet
verdik” buyurduğu halde; nasıl oluyor da yaklaşık 5 kitaptan
oluşan musevilik, vahyi olabiliyor?
Allah hakkında yalanlar uydurup iftiralar düzen
yahudiler, insanlığın insan olmayan numuneleridir. Dolayısıyla yahudilerle dost
olan ve dostluklarıyla övünen çakma Müslüman kimlikler, ne İslam’dır ne de
insandır!
“Kişi,
dostunun dini üzeridir.” Hz. Muhammed (s.a.v.)
Allah’ın, Al-i İmran 175. Ayetinde; “İşte o şeytan, ancak kendi dostlarını
korkutur. Şu halde, eğer iman etmiş kimseler iseniz onlardan korkmayın, benden
korkun” buyruğu,
Arınç’ın İsrail’den korkmasından ötürü; şeytan dostu olduğunu mu ortaya
çıkarıyor?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder