İran
Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, bugüne kadar hiçbir mümine yapmadığı övgüyü ateist
ve komünist Hugo Cahvez’e düzmesi, gerçek inancını da ortaya koymuştur.
Hugo Chavez için; ”Gerçekte
halkına hizmet, insani ve devrimci değerleri savunma yolunda bir şehittir" ifadesiyle açıkça Allah, Resulü ve Kur’an’ı Kerim’e
başkaldıran Ahmedinejad, ancak Allah yolunda savaşarak elde edilen şehitlik
gibi bir ölümsüzlüğü kâfire yakıştırmasıyla, nasıl şeytan misali nefsinin esiri
olduğunu kanıtlamıştır. Oysa Allah için varolan bir mümin, nefsi için halkına
hizmet eden bir kâfire iyi diyerek yüceltemez. Çünkü sevgi, dostluk ve övgüler
sadece Allah için olmalıdır.
Gerek ABD gerekse İsrail’le olan sözde
ezeli düşmanlığının Allah için değil de nefsi için olduğu açığa çıkmış,
dolayısıyla tamamı putperest ve İslam karşıtı dostları Rusya, Çin ve Esad gibi
hasımlarla vahyi yok edip geçmişteki Pers barbarlığını Şiilikle harmanlayarak
İslam aleyhine ne denli tehlikeli olduğunu bir kez daha ispatlamıştır.
Allah’a asi bir kâfire övgüler
yağdıran Ahmedinejad’ın mümin olmadığı, söz konusu müşriki şehitlikle yüceltmesinden
anlaşılmaktadır. Dolayısıyla Peygamber Efendimizin buyurduğu üzere; “Münafık, kâfirden
yetmiş kat daha tehlikelidir” hadisi, Ahmedinejad gerçeğini
tartışılmaz kılmaktadır.
Müminleri bırakıp yanında olan kâfirleri
dost edinen Ahmedinejad, İslam için değil nefsi, putperest dini ve ırkı için
mücadele vermekte, dolayısıyla iman etmiş herhangi bir müminin safında yer
alabilmesi gayri-İslami’dir.
“Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinenler, onların yanında
izzet (güç ve şeref) mi arıyorlar?
Bilsinler ki bütün izzet yalnızca Allah'a aittir.” Nisa 139
Asıl kâfirler, Allah'a karşı yalan
uyduran yahut kendisine hak gelmişken onu yalan sayan zalimler olup, en alçaltıcı azaba
onlar çarptırılacaklardır.
Ahmedinejad, öyle yoldan (sanki yolda
mıydı)! çıkıp kâfirlikle özdeşleşmiş ki, Allah ve vahye meydan okuyarak, Şia’nın
sözde kayıp imamını mehdi ilan edip dünyayı yönettiğini söyleyebilme cüretini
gösterebilmiştir. Madem öyle; neden kendilerini zilletten kurtarıp düşmanlarına
karşı zafer getirtemiyor? Tıpkı Buda misali tanrılaştırdığı o meçhul mehdi,
inancınca dünyanın tüm işlerini organize ettiğini ve o olmasaydı
hiçbir varlığın olmayacağı iddiasıdır. Bu sebeple Allah Şiileri
rahmetinden kovmuş, iftiraları ve büyüklenmelerinden ötürü onlara çılgın bir
ateş hazırlamıştır.
Kalbinde kâfirlik
ve münafıklık hastalığı taşıyan Ahmedinejad, inancı gereği taptığı 12 imamın
sonuncusu olanı Allah’tan üstün tutup ortak koşarak tüm varlıkların varlığını
ondan aldığını iddia edebiliyor ise, o Ahmedinejad, mümin sayılabilir mi?
Bağışlanabilmesi mümkün müdür?
Bu durumda
münafığın kâfirden yetmiş kat daha tehlikeli olduğu hadisi temel alındığında, İran’ın
İslam düşmanlığı açısından ABD ve İsrail’den hiçbir farkı yoktur.
“Kâfirler, beni bırakıp da kullarımı dostlar edineceklerini mi
sandılar? Biz cehennemi kâfirlere bir konak olarak hazırladık.” Kehf 102
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder