Artık devletin
millet ile bütünleştiğini ve adaletin hiçbir etki altında kalmadığını millet
adına verdiği kararlarla öyle bir miladi dönemin açılışını yapmışlardır ki, Allah’a
şükrediyor ve tüm Türkiye’ye MÜJDELER olsun diliyorum. Darısı başta Mısır Halkı olmak üzere tüm
yeryüzü toplumlarına!
Dünyada hiçbir yargı kurumun cesaret
edemeyeceği kararları vererek adaletin şaşmaması gereken terazisine baskı ve tehditlere
rağmen hile karıştırmayan Müslüman Türk yargısı, vicdanlarındaki Allah sevgisi
ve korkusuyla azgın suçluların işledikleri cürümlerden aman vermeyerek dimdik
duruşları, bundan böyle toplumumuzdaki tüm şüphe ve tereddütleri gidermiş ve
ruh misali hayatın besini olan adaletle halkımızı tokluğa gark etmişlerdir.
Kiminin genelkurmay başkanlığı, kiminin kuvvet
komutanlığı, kiminin ordu komutanlığı, kiminin subaylığı, kiminin rektörlüğü, kiminin
milletvekilliği, kiminin gazeteciliği ve kiminin bilmem ne yaptığının artık
önem taşımadığı bir yargı yapısında, kimsenin kimseden üstün olmadığı bir
adalet tecelli etmiş; geçmişinde saygın ve mevki sahiplerinin nasıl terörist
oldukları kanıtlanmıştır.
Teröristliği kanıtlanarak müebbet hapis
cezasına çarptırılan eski genelkurmay başkanı Org. İlker
Başbuğ, Ergenekon Silahlı
Terör Örgütü suçlamasıyla ilk tutuklandığında; ''Türkiye cumhuriyetinin 26.
Genelkurmay başkanı terör örgütü kurmak ve yönetmekle suçlandı. Takdir
yüce Türk
milletinindir'' açıklaması, gerçekten halkını tepelemek isteyen bir
teröristin nasıl olurda devletin 26. Genelkurmay başkanı olabildiği dehşetini
bizzat ikrar ederek, yargılanması sonucu Türk Milleti adına karar veren
mahkemece kanıtlanmış; hem milletimiz hem de TSK tarihine kara bir leke olarak
geçmiştir. Hain bir teröristin 26. Genelkurmay Başkanlığı!
Açıkça ispatlandığı üzere; gerek Balyoz
gerekse Ergenekon Terör Örgütlerindeki general, amiral ve subayların mahkûmiyetleri,
Müslüman milletimizin nasıl dâhili hainlerce işgal altında olduğunu ortaya
koymuştur. Dolayısıyla Türkiye, haçlı torunlarının istilasından kurtulmuş ve
tıpkı Çanakkale Zaferi misali bayram şenlikleriyle kutlanmasını meşru hale
getirmiştir.
10.08.2010 tarihinde internet sitemde
yayınlayıp habervaktim.com sitesinin de yayınladığı “Org. Başbuğ’u yargılayabilecek cesur bir yargıç yok mu” başlıklı
yazımdan dolayı Genelkurmay Başkanlığı aleyhimde Ankara-Cumhuriyet
Başsavcılığına suç duyurusunda bulunarak, “İnternet yoluyla kamu görevlisine
görevinden dolayı alenen hakaret” suçundan cezalandırmamı istemiş, lakin
Başsavcılık, 24.02.2012 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığı kararıyla dava
açmamıştı. Çünkü İlker Başbuğ bir teröristti, ancak Genelkurmay Başkanı
olmasından yargılanmaması tepki duymama ve hesap sormama neden olmuştu.
Söz konusu yazımda;
Org.
Başbuğ’u yargılayabilecek cesur bir yargıç yok mu?
Gerek
Türkiye’de gerekse dünya da orduları yöneten, hükümetlerin ve milletlerin
emrinde olan bir rejimle idare edilen ülkelerde hükümete ve millete böylesine meydan
okuyabilen mağlup bir Genelkurmay Başkanı’na rastlayabilmek mümkün değildir…
Göreve
geldiği günden itibaren söz ve yükümlülerindeki tenakuz; aşırı bir ideolojik
hoyratlık; hükümete ve millete savaş
açan darbeci meslektaşlarını kayırıp kollama; ihanetsi faaliyetleri örtbas etme
ve sorumlularını yargıdan kaçırma; adaleti ifa etmeye çalışan savcı ve hâkimleri
tehdit; milletin ta kendisi olan TSK’ni istismar; iç güvenlikten sorumlu
emniyet teşkilatını suçlayarak hedef gösterme; Ergenekon Terör Örgütü gibi bir
felaketin yöneticilerine arka çıkma; bağımsız bir hukuktan değil oligarşik bir
diktadan yana olma; terörün odağı haline gelmiş suçlu subayları halktan üstün
tutma; deşifre olmuş onca ihaneti TSK adına savunma; millet iradesini yok
sayma; pkk terör örgütünün çökertilmesine mani olan Ergenekoncu terör üyeleri
hakkında hiçbir işlem yapmama; başbakan ve hükümete karşı dolaylı yollardan TSK’ni
ve yargıyı kışkırtma; açılan soruşturmaları kadük çıkarma ve makamını kötüye
kullanma; kendisini ve kurumunu hükümet ve milletin efendisi görme; irtica
adına dindar Müslümanları ordudan ihraç etme ve her daim potansiyel bir tehdit
belleme; terörle mücadelede şehit olan askerlerimize acımasızca ihanet ederek
pkk örgütüyle işbirliği yapan komutanları orduda tutmaya devam etme ve terfi
vererek ödüllendirme; katliama yönelik kanlı planların üzerine gitmeme ve
delilleri imha ederek karartma; haksızlıklar
karşısında dayanamayarak ordudaki hainleri kamuoyuna duyuran şerefli subaylar hakkında
dava açma ve ihraç etme; TSK’nin yıpratıldığını iddia ederek terörist
meslektaşlarının yargılanmalarını engelleme; dehşet verici olayları bir oyun
gerekçesiyle manipüle ederek sözde kendilerine karşı bir tertibin düzenlendiği
propagandasıyla millet ile TSK’nin arasına nifak sokma; arka plan iddiasıyla
hükümet ve milletin onurlu üyelerini odak haline getirerek yargıyı töhmet
altında bırakacak şantajsı açıklamalarda bulunma; silah gücüyle halkı, hükümeti
ve yargıyı sindirme; orduyu milletten ayrı tutma; dinsel ve düşüncel
ayırımcılık yapma; milleti insan merkezli değil ideolojik bir metaa zorlama; teröristler
hakkında gerekli istihbaratı yapmadığından onlarca askerimizin şehit olmasına
sebep olmaktan Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’un hakkında dava açılarak
yargılanmasını, rütbelerinin sökülüp TSK’den ihraç edilmesini talep ediyorum.
Cephede canlarını veren ve yaralanan o mübarek askerlerimiz ne
için çarpışıyorlar?
ADALET İSTİYORUM…
Evet, sonunda adalet yerini buldu ve sözler biterek
terörist İlker Başbuğ, ömür boyu hapsolacağı zindanda cezasını çekmekle
kalmayacak, bedeni toprağa karışıp kıymet gününde dirilmesi sonrasında da cehennemdeki
azabıyla yüzleşecektir.
Rabbim! Müslüman milletimizi hainlerin tuzağı ve
esaretinden muhafaza edip cesur, şerefli ve imanlı hâkim ve savcılarımıza güç
bahşedip adaleti tesis ettirdiğinden dolayı, mübarek Ramazan Ayında hamd ediyor,
bir daha bu kara günleri nasip etmemen için yalvarıyorum. Ülkemi teröristlerin
siyasi uzantısı CHP ve BDP belasından da kurtararak KAHHAR sıfatınla helak çukuruna
gömmeni temenni ediyorum. AMİN!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder