Onlarda ölecekler!
Bugüne
kadar var olmuş ve cihana meydan okumuş hiçbir millet yoktur ki, onca
bilgilerine, güçlerine ve teknolojilerine rağmen ecellerinin önüne geçemeyip geciktirememişlerdir.
Öyleyse
neye güveniliyor ki, vaatlerde sınır tanınmıyor?
Bu
nasıl bir hizmet aşkıdır ki, şeytanın nefse yaptığı hizmetleri dahi geride
bırakabilmektedir.
Eğer
amaç yaratıcı ALLAH’a değil de nefse ise, şeytandan gayrisinin hizmet
yapabilmesi mümkün olmayıp, hizmetleri de ecelle orantılı kalmaktadır.
Allah’a
hizmet insanlığa; nefse hizmet ise şeytanadır. Dolayısıyla vaat edilen hizmetlerin
nasıl nefis odaklı olduğu temel ihtiyaç fazlası abartılarla aşikâr olup, seküler-laik
düşünce düzeyinde doğrudan yaratıcı Allah’a hizmet yasaktır; çünkü Allah ile
yapılan yarıştan dolayıdır.
İnsana
hizmet asla Allah’a hizmet değildir. Allah’a hizmet insana hatta tüm canlılara
hizmet olduğundan hümanist düşünce aldatmacanın ta kendisidir.
Ölümlü
insanın nefsine galebe çaldırdığı tahrikler göç edeceği ahiret yurtlarını öyle
bertaraf etmektedir ki, vahye iman etmemiş olmalarının bedelini çağlar boyu
ödemeye mahkûm kalmalarına sebep olmaktadır.
Allah’ın
dışındaki sözler çöptür. Tabii ki Kur’an’a
muvafık peygamberlerin ve muttakilerin sözleri istisnadır.
Bir
yaprağın yere düşmesi bile Allah’ın izniyle gerekleşiyor ve gaybı yani geleceği
veya yarını O belirliyor ise, o ardına düşülerek güvenilen Muharrem İnce, Meral
Akşener, Selahattin Demirtaş, Temel Karamollaoğlu, Doğu Perinçek kimdir? Hatta
Recep Tayyip Erdoğan da ölümlü bir kul değil midir?
Ne
yani; onlar kader yazan Allah mıdırlar ki, umut edilen nimetlere kavuşulabilecek,
sıkıntılar ortadan kalkabilecek, kederler bitebilecek, mutluluğa ulaşabilecek,
kötü olan her şeye son verilip iyilik hakim kılınabilecek, kara bulutlar
dağılıp şimşekler durabilecek ve beklenen güneş yakmayacak mı?
Hâkimiyet kayıtsız-şartsız
ALLAH’ındır ve yönetimine beşeri hiçbir güç ortak olamaz!
Dolayısıyla
yegane yönetici O’dur; insan kulluğu itibariyle perçemlerinden tutulmuş iyi ya
da kötü bir araçtır. Bu sebeple demokratik bir düşünceye asla itibar etmem ve
Allah’ın dediğinden başka hiçbir söze güvenmem ve verdiği hükümden başkasını
tanımam.
Ölü
fani; diri bakidir! Öyleyse ölüye değil daima diri olana kıymet ver ki,
insanlıkla şereflenmiş olabilesin.
“De ki: "Ben kendime bile Allah'ın
dilediğinden başka ne bir zarar ne de bir menfaat verme gücüne sahibim."
Her ümmetin bir eceli vardır. Ecelleri geldiği zaman artık ne bir saat geri
kalırlar ne de ileri giderler.” Yunus 49
“Hiçbir
millet, ecelinin önüne geçemez ve onu geciktiremez.” Hicr
5
“Muhakkak sen de öleceksin,
onlar da ölecekler. “
Zümer 30
“(Resûlüm!) De ki: Eğer ölümden veya öldürülmekten
kaçıyorsanız, kaçmanın size asla
faydası olmaz! (Eceliniz gelmemiş ise)
o takdirde de, yaşatılacağınız süre çok değildir.”
Ahzab 36
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder