Aleviliğini ve Kürt kökenliğini gizlemek
amacıyla “inanç ve etnik” kimlik üzerinde siyaset yapmayacağını defalarca
belirterek, Alevi kelimesini kullanmaktan ısrarla kaçınan hatta yok sayan Kılıçdaroğlu’nun
ABD’de deki, “Neden
Alevi’den de başbakan olmasın” sözleri;
ya Alevi oylarını avlama peşinde ya da Türkiye’de ırk baskısı gibi inancın da
tehdit altında olduğu maksadı taşımaktadır.
Partisine ilahiyatçıları ve Kürt kökenlileri
kattığı halde Alevi kelimesine bile tahammülsüz olan Kılıçdaroğlu, kendi
inancını ağzına almayarak reddetmesinin doğurduğu tepkiyi seçimler arifesinde
savuşturabilmek maksadıyla Türkiye’de cesaret edemediği Aleviliğini ABD’de de
dolaylı olarak sahiplenebilmesi, nasıl binbir suratlı olduğunu ispatlamaktadır.
Kimliğinden
büyük bir utanç duyan Kılıçdaroğlu, Obama’nın siyahî oluşuna vurgu yaparak,
“Neden Alevi’den de başbakan olmasın” açıklaması, Alevilerce kabul edilebilir
bir özür müdür bilemiyorum ama Alevi sorunlarını ve kimliğini ele alan tek
iktidarın Başbakan Erdoğan olduğu da inkâr edilmemelidir. Başta Atatürk olmak
üzere CHP’li liderlerin tamamın Alevilere bir dışkı misali mesafeli davranmış,
sorunlarının hiçbirine eğilmek bir yana bir arada bulunmaktan dahi
kaçınmışlardır.
Aleviliğini
telaffuz etmeyi dahi habis bulan Kılıçdaroğlu, aleyhine nasıl bir sakınca
doğurabileceği ve ne kaybettirebileceği düşüncesi olsa olsa aşağılık
kompleksinden başka bir şey değildir. Demek ki Aleviliği yasaklayan ve
sorunlarını arttıranın Alevilerin ta kendisi olduğu da ortaya çıkmaktadır. Alevileri
kimliğinden ötürü teröristler misali köşe bucak kaçmaya mecbur bırakan
Kılıçdaroğlu gibi kimliğini inkâr eden maskelilerdir. Bu sebeple Alevilerin
toplumda varlık gösterebilmesi mümkün müdür? Dolayısıyla sanıldığı gibi Alevi
kimliğine karşı önyargılı olan Sünni muhafazakârlar değil, Alevilerin ta
kendileridir.
Nasıl ki Kürt haklarının savunucuları olarak
terörde sınır tanımayan PKK, Kürtleri katleden bir düşman ise, CHP Genel
Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Alevi olmasına rağmen Alevilerin hasmıdır.
Aslını
gizleyen Alevilerin gevşekliklerini bir başkasına mal etmeleri korkunç bir
riyakârlıktır. Özellikle Kılıçdaroğlu bilmelidir ki; aslı, atası, gelenek ve
görenekleri ona ve ondan sonrakilere bırakılmış en kıymetli hazinedir. Aslını
beğenmeyerek saklaması ve bahsini bile açmayarak açılmasından dahi rahatsızlık
duyup başkasına özenip benzemeye çalışması kendisini parazit olmaktan ve
artıklara mahkûm yaşamaktan öteye götürmez. Onun için Kılıçdaroğlu’ndan değil
başbakan, aile babası dahi olamaz!
Alevileri
yok sayan karmaşık duygu sahibi Alevilerdir. Alevileri, toplumun diğer
katmanlarından ayıran tek bir yasa, yaptırım, sınır yahut yasak mevcut mudur?
Bugüne kadar Müslümanlara kamu alanlarına girmeme yasağı uygulanarak duvarlar
örülmüş ama ne Alevilere ne de Kürtlere hiçbir kısıtlama getirilmemiştir. Eğer
Aleviler ve Kürtler, kendilerine haksızlık yapıldığı ve eşitlik uygulanmadığını
iddia ediyorlar ise, sorun tamamen komplekslerin de ya da gizledikleri
ihanetsel art niyetlerindedir. Üstelik ana muhalefet lideri kimliğinden utanıp
açıklamaktan sakınıyor ise, suçlu kimdir? Nasıl olur da Müslümanlar veya
muhafazakârlar itham edilebilir?
Allahaşkına! Alevi olan ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu,
bugüne kadar Alevilerin sorunlarına hiç değinmiş ve lehlerine tek bir adım
atmış mıdır? Diyeceksiniz ki, adam Alevi olduğunu gizliyor ve Alevi kimliğinden
öcü görmüş gibi kaçıyorken, Alevi vatandaşlarını muhatap alır mı? CHP’nin
başında olduğundan bugüne kadar Aleviler için ne değişti? Alevi toplum için ne
yaptı; CHP’de Alevi söylemi yasak değil midir?
Neymiş
efendim, “Neden Alevi’den de başbakan olmasınmış.” Elini tutan mı var
yahut Alevi başbakan olamaz diye bir kanun mu var; önünde bir engel mi var? Eğer
halkı ikna ederse, ister Alevi, ister Budist, ister Hıristiyan yahut Yahudi
olsun, başbakan olmasına mani değildir! Daha Aleviliğini kabul etmeyip inanç ve
etnik kimlik üzerinden siyaset yapmayacağı manipülasyonuyla gizleyip, sonra da
ABD’de de şahlanarak sanki Türkiye’de Alevilere karşı bir düşmanlık varmış gibi
maskeye bürünmesi, güvenilir olamayacağına açık bir delildir. Bu durumda halkın
kendisini başbakan yapabilmesi nasıl mümkün olur?
İrtica
gerekçesiyle Müslümanların dışında Türkiye’de hiçbir inanç ve etnik grubuna
karşı bir baskı, yasak ve darbe gerçekleşmedi, hor ve hakir bırakılmadı, itilip
kakılmadı, dışlanmadı, eğitim ve çalışma hakları engellenmedi, horlanmadı ve
vatanından kovulmadı.
Kılıçdaroğlu,
Obama ile aynı dokudan geldiğini açıklıyor ama kendisinin Aleviliğini ve
Kürtlüğünü saklaması misali Obama, ne derisinin renginden utanarak maskeyle
dolaştı, ne Afrika kökenli olduğunu gizlemeye ihtiyaç duydu, ne de çıkarsı
beklentileri uğruna kökenine sırt çevirerek inkara kalkıştı!
“Aslını inkâr eden (yahut
gizleyen) haramzadedir.” Hz. Ali (r.a)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder