Nasıl
olurda edebiyatı ve sanatı sözde yaratan şiire ve şaire böylesi bir itham ve
aşağılamada bulunabildiğim ile ilgili tepki göstermeden önce anlam, amaç ve
hedefini öğrenelim.
İlk şiirlerin dinsel törenlere eşlik etmek
için yazıldığı bilinen bir gerçektir. Şiirlerde hakikat değil hayal, sezgi,
duyu ve duygular öyle abartılır ki, ancak acıyla ve olumsuzlukla
karşılaşıldığında hayatın şiirler ve şarkılarda yansıtıldığı gibi olmadığı anlaşılır.
Enstrüman olmaksızın yazılan şiirler sessiz
şarkılar olup, nefsi odaklı tanrısal bir yüceliği, gerçekle özleşmeyen hayalsi bir
güzelliği ve gizemi işlemesinden tamamen destan, ninni, aşk, ağıt ve isyandan ibarettir.
Tıpkı bir çocuğu avutmak için kullanılan sözlerin şiirlerdeki muhteviyatı,
şiirlerin şeytansı aldatmasını kanıtlamaktadır.
Daha açık bir ifadeyle şiir akla değil
nefse hitap eden bir manipülasyondur. Şiirdeki amaç anlamı açığa kavuşturmak
değil anlamamayı sağlayarak gerçeğin dışına götürmektir. Kendine edindiği
ütopik bir alemden seslenir, insanlara ulaşamayacakları ve elde edemeyecekleri rüyası
bir duygu doğurtarak boşluğa sürükletir. Bu sebeple şiire akılla yaklaşmak şiiri
çıkmaza sokar ve hayalsi gizemini ortadan kaldırır.
Şairlerin saçma sapan rüya âleminde
yaşadıkları ve izledikleri şeytanın uydurduğu ne varsa dizilerine döktüklerini
ayetlerle açıklayan Allah, onlara uyanları da sapıklıkla yaftalamıştır.
“Şairler(e gelince), onlara da sapıklar
uyarlar. “ Şuara 224
Allah, Hz. Muhammed (s.a.v)’i elçisi olarak
görevlendirilmesine inanmayıp karşı çıkanların kendisini “mecnun bir şair” olarak
suçlamaları, o gün dahi şairlerin güvensizliklerini, kaçıklıklarını ve sapkınlıklarını
kanıtlamaktadır. Allah’a iman etmiş hiçbir mümine şairlik yaraşmayacağı gibi
şiirlerinde gerçeklerden uzaklaştıracak olmasından ötürü vahyen yasaklanmış ve Kur’an’ın
bir şiir değil apaçık bir hakikat olduğu bildirilmiştir.
“Biz ona (Peygamber'e)
şiir öğretmedik. Zaten ona yaraşmazdı
da. Onun söyledikleri, ancak Allah'tan gelmiş bir öğüt ve apaçık bir
Kur'an'dır.“ Yasin 69
Şairler hakikatlerin ve kulluğun hasmı
olup, kalpleri uyuşturarak yalana, abartıya, aşırıya ve mübalâğa götüren nefsin
bayraktarlarıdır. İnsanoğlunun ilk ebedi yaratısı olarak kabul edilen şiir, hayatın
gerçeklerine değil de gerçeklerin dışına iter. Şeytan da fısıltılarıyla nefsi
egemen kılmıyor mu? Şairler, kendilerine uyanları önce gökyüzüne çıkartıp bir
dolaştırır, sonra da aşağı bırakarak paramparça ederler.
Kelimelerdeki cambazlıklarından şairlere
her ne kadar itibar duyulsa da yalancılıkları tartışılmazdır. Nefiste
yalanlarla kandırılarak felaketlere sürüklenmiyor mu? Bir sözü edebi ve
sanatsal olarak değerlendirilip gerçekle özdeşleşip özdeşleşmediği önemsenmez
ise, o edebiyat ve sanat sevgisi kişiyi zehirler. Böylece kabul edilmiş bir
yanlışlık kazanılmış bir zehir olacağından, o insanın hayatında doğru ve gerçek
varolamaz.
Kimileri Peygamber, İslam, vatan ve millet
sevgisini içeren şiirlerin ve şairlerinde mi aynı kategoride değerlendirilmesi
gerektiği sorusunu sorabilirler. Haddi aşıp abartılan her söz, kime karşı ve
neyi içerse de abartıdır ve vahyen kabulü söz konusu değildir. Çünkü hayat,
şiir ve şarkılardan ibaret değil yaşanılan gerçeklerden müteşekkildir. Ne Allah‘ın
ne peygamberin ne de İslam’ın abartıya ve kelime cambazlığına ihtiyacı yoktur. İmanı veren
kudret, ümmi dahi olsan o imanı kalbine nakşeder!
Eğer Allah, “Peygambere şiir öğretmedik ve ona da
yaraşmazdı” buyurmuş ise, hiçbir şiir ve şaire ayrıcalık tanınamaz.
Çünkü şiirin özü abartıdır, haddi aşmaktır,
nefsi yüceltmektir, gerçeği örtmektir, isyan ve intihar ettirmektir, hileli
yönlendirmedir, olmadığı gibi göstermektir, duyguları tanrılaştırmaktır, algıları
gerçekmiş gibi sunmaktır, kalbi uyuşturmaktır, yalanı süslemektir, bahaneler
uydurmaktır, bir ütopyadır, kelimelerle nefsi coşturmaktır, ayakları yerden
kesip olmayan âlemlere götürmektir.
Öyle olmasaydı Allah, şairleri ve şiirleri
dışlar mıydı? Peygamberimize şiir öğretmediğinin ve şairliğin yaraşmayacağının
altını çizer miydi?
“Ve o, bir şair sözü değildir. Ne de az iman
ediyorsunuz!” Hakka 41
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder