Tarihteki
acı yaşanmışlıklar rehber edinilmeyip ihanetlere müsamaha gösterilmesinden hainlik
öyle teşvike duçar olmuştur ki, cinayetten daha büyük bir suç olan fitne ülkeyi
sarmış, ihanet ödül ve kazanç kapısı olabilmiştir.
Haine karşı çeşitli gerekçelerle ödün verip
caydırıcı bir sertlikte karşılık vermemek suretiyle dik durmayan devlet
yıkılmaya, halkı da bölük pörçük dağılıp ateşe girmeye mahkûmdur!
Bir ülkeyi güçlü kılan ve çelikten zırha
dönüştüren sadakattir. Şahsi ya da partisinin ikbali için ihaneti mubah sayan
düşünceye gösterilen tolerans öyle bir yırtığa yol açar ki, o zırha bir daha
dikiş tutmaz.
Sürekli basınçla karşı karşıya olan bir
yapıyı düşünün. Söz konusu yapıda olası bir çatlak, anlık müdahaleyi mecbur
kılar. Aksi takdirde o çatlak büyür ve onarım imkânsız hale gelir.
İmanda aynıdır! İmanı inkâra dönüştüren
etkenleri önleyebilmek için Hakk’ın hiçbir şart ve koşulda batılla
harmanlanmaması ve imanı tahrip edebilecek ufacık bir etkiye fırsat verilmemesi
kaçınılmazdır. Dolayısıyla imanın düşmanı nasıl nefsi arzu ve isteklerse,
sadakatin de düşmanı nefistir.
“Sana gelen iyilik Allah'tandır.
Başına gelen kötülük ise nefsindendir. Seni insanlara elçi
gönderdik; şahit olarak da Allah yeter.” Nisa 79
Bu sebeple nefis öyle bir zehirdir ki;
dostu düşman, iyiyi kötü, doğruyu yanlış, gerçeği yalan, dürüstü hain,
namusluyu fahişe, kulu tanrı, hakkı batıl ve Müslümanı ya kâfir ya da münafık
yapar.
Asıl hainleri meşrulaştıran, ilgi ve itibar kazandıran, umut
vesilesi kılan, kök salmalarına sebep olan nedir bilir misiniz; muhatap alınıp
çözümün bir parçası haline getirilmeleridir.
CHP ve PKK/HDP’nin amansız hainliklerinden
dini, namusu, vicdanı ve sadakati olanlar asla şüphe duymazlar. Lakin insanlar
onları öyle büyüttüler ki, kurtarıcı olarak dahi görebilmişlerdir. Oysa
yıkıcılıkları maddi ve manevi delillerle ortadayken, yine de biri %25, diğeri
de % 10 oranında halk desteği alabilmiştir.
İnsanların memleketleri yanı sıra onur,
şeref ve istiklallerini değil de ideoloji ve etnik köken çerçevesinde güven
duyan tercihleri, hainlerin baş tacı yapılmasına neden olmuştur. Hâlbuki olası
bir iktidarlık elde etmeleriyle halk, zulüm altında nasıl inleyeceklerini,
beterin en beteriyle yüzleşebileceklerini idrak edebilse, ne CHP ne de PKK/HDP’yi
tercih etmek yerine yok edilmeleri için mücadele verirlerdi. Çünkü Allah’a ve
hükümlerine hasım olanların iblisten bir farkları bulunmadığından insanlara bir
faydaları mümkün değildir.
Kabul edilmiş bir yanlışlık, kazanılmış bir
zehirdir. Her ne kadar izlediği politikalardan dolayı en sert eleştirilerde
bulunduğum AKP, halkın % 50 oyunu almasına karşın tek başına iktidar olmayı özde
başaramamış ve halka rağmen PKK/HDP ve CHP’ye ihtiyaç duyarak sorunları çözmede
işbirliğine girişme yanlışı milleti zehirlemiştir.
Bir iktidar, uluyan yığınların ulumalarına
kulak kabartırsa, o iktidar atıldır, hak ve adaletten yana olamaz, milletine
huzur ve güven sağlayamaz.
CHP ve PKK/HDP’ye yaklaşık % 35 oy veren
halk başka, söz konusu partiler bambaşkadır. Halkı dışlayamazsın ama halkı
sömüren ve aldatan partileri dışlamakla iğfal edilmiş seçmenleri tutsaklarından
kurtarabilirsin. Dolayısıyla seçmenlerinden dolayı ihanetle özdeşleşmiş partilere
gösterilen yakınlık ve duyarlılık, o seçmenlere de bir kötülüktür. Böylelikle
kötüye, ihanete, sömürüye ve fitneye teşvik eden doğrudan iktidardır.
Birbirlerini hainlikle, düşmanlıkla,
kışkırtıcılıkla, bozgunculukla ve felaketle suçlayanlar, nasıl oluyor da biraraya
gelerek çözümde pazarlık hatta ortaklık yapabiliyorlar? Tıpkı karısını başka erkeklerle
yattığını, orospuluk yaptığını, aldattığını söyleyen bir kocanın, şehveti
uyandığında karısıyla yatağa girmesi gibi!
Başbakan Ahmet Davutoğu, nasıl yanlışından
vazgeçerek PKK/HDP ile olan görüşmesini iptal etmiş ise, ihanetin odağı ve
bilfiil ihanetle suçladığı CHP ile de anayasa yapımı ile ilgili görüşmesini
iptal etmelidir. CHP ile her açıdan birbirlerine zıt düşünce ve inanç taşıyan
AKP, nasıl bir anayasa düzenlemesi için mutabakata varabileceğini hesap ediyor?
Ya AKP’de CHP gibi milletin değerlerine
düşman; ya da CHP hain değil, milletin değerlerine sahip çıkıyor! Öyleyse CHP’nin
apaçık bir ihanet içinde olduğunu ve hainlikte PKK/HDP’den geri kalmayıp daha
da tehlikeli olduğunu söyleyen AKP, CHP ile işi nedir?
Çocuğun biri arkadaşına; “annem senin
anneni kerhanede görmüş” deyince, arkadaşı da ona, “senin annenin orada ne işi
vardı” demiş.
Artık doğru ve yanlışlar, sadakat ve
hainlikler göreceye göre şekillenmişse; vay insanlığın haline!
“Ey iman edenler! Siz kendinize bakın. Siz doğru
yolda olunca sapan kimse size zarar veremez. Hepinizin dönüşü
Allah'adır. Artık O, size yaptıklarınızı bildirecektir.” Maide 105
“İnanıp da imanlarına herhangi bir haksızlık
bulaştırmayanlar var ya, işte güven onlarındır
ve onlar doğru yolu bulanlardır.” Enam 82
“Allah'ın hoşnutluğunu gözetenle Allah'ın hışmına
uğrayan bir olur mu hiç? Berikisinin yeri cehennemdir. Cehennem ise ne kötü bir
varış noktasıdır.” Al-i İmran 162
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder