Hem
de öyle bedbaht bir kayıpla inişe geçilecektir ki, o hor görülen sığınmacılara imrenir
hale gelinecektir. Bakalım, Ak Parti intikamı ne getirecek, ne götürecektir?
Daha
iyi bir iktidar, daha fazla rahatlık, daha fazla gelir, daha fazla özgürlük,
daha fazla demokrasi hırsı öyle öç alacaktır ki, bulduğu bir somun ekmeğe, bir
bardak suya, bedenini kapatacak bir çapula ve yatacak bir barınağa sabredenler
gibi nasıl tahammül edilecektir? Acaba yarın sabah kalkıldığında inanılan hangi
vaatler tutulup cepler yahut kasalar para dolacak, yoksullar zenginleşecek,
işsizler çalışacak ve alışverişte sınır tanınmayacaktır!
Yalancıların
artlarına düşerek şükretmek yerine asileşerek düzenlerini bozanlar, o yalancıların
yakalarına yapışarak aş, iş ve güven istediklerinde alabilecekler mi? Yoksa
şeytan gibi bana inanmayıp peşime düşmeseydiniz mi diyecekler?
“(Hesapları görülüp) iş
bitirilince, şeytan diyecek ki: "Şüphesiz Allah size gerçek olanı vadetti,
ben de size vadettim ama, size yalancı çıktım. Zaten benim size karşı bir gücüm
yoktu. Ben, sadece sizi çağırdım, siz de benim davetime hemen koştunuz. O halde
beni yermeyin, kendinizi yerin. Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni
kurtarabilirsiniz! Kuşkusuz daha önce ben, beni (Allah'a) ortak koşmanızı
reddettim." Şüphesiz zalimler için elem verici bir azap vardır.” İbrahim
22
Asıl
sorun nedir biliyor musunuz; beşeri
tanrılaştırmış öylesine bir rejime, inanç ve düşünce düzeyine sahibiz ki;
kalkındırıp düşürenin, yüceltip
alçaltanın, fayda verip zarara uğratanın, yönetip yönlendirenin, zenginleştirip
fakirleştirenin, galip kılıp yenilgiye duçar edenin beşeri güç ve irade olduğu
itikadından Mutlak İrade’nin hiç mi hiç değere alınmaması ve yaptırımın göz
ardı hatta inkâr edilmesindendir.
Oysa
Mutlak İrade dilediğinde nasıl ümmi bir peygamberine dünyayı iman ettirmiş ise,
bir oduna dahi düşmanına boyun eğdirip dünyaya hükmettirir. Sorun O’nun güç,
irade ve kudretini tanımak ve yaratılmış hiçbir kulu ortak koşmamaktır. Bu sebeple birinin yerine diğerine umut
bağlanarak nefsin öyle tuzağına düşülüyor ki, önce ekonomi altüst olacak
akabinde tetikte bekleyen PKK/HDP başta olmak üzere parçalanma baş göstererek
Irak ve Suriye benzeri bir iç savaş kaçınılmaz olacaktır.
Şu
gerçek bilinmelidir ki, yaratıcı Allah’ın dinine yüzlerce yıl hizmet etmiş
Müslüman Türk milleti, ihanet eden diğer milletler gibi bir kısım musibetlerle
bırakılmayacak, geçmiş azgın toplumlar misali topyekûn helak edilerek tarihe
gömülecektir.
Vahyin
dışında her düşüncenin kendi nefsi için mücadele ettiği bir Türkiye’de,
herkesin değerlerine nankörlük ve ihanet ettiği öyle bir toplum türemiş ki,
küfür imana galebe çalınarak Müslüman sanılan Kürtler dahi kâfir
çıkıvermişlerdir.
Allah,
Peygamber, İslam, namus, ahlak ve vicdanın azılı düşmanı PKK/ HDP gibi iblis
bir güruhu, sırf aidiyet uğruna dinini ve namusunu peşkeş çekebilen Kürtler,
Müslüman, ahlaklı ya da muhakeme eden insanlar olabilir mi? Sapıklıkla müstahak
kılınmış PKK/HDP’ye arka çıkan Kürtler, katillerini dahi destekleyebilecek
kadar şuurlarını yitirebilmişler ise, onlara her türlü musibet farz olmuştur! Sanırım
Allah ile girdiği savaştan galip çıktığı absürtlüğünde bulunan ve kendini yarı
tanrı ilan eden iblis Öcalan’a güvenmektedirler!
Peki, Türkler farklı mı?
Al
birini vur öbürüne!
Unutulmamalıdır
ki, Allah’ın indirdiği ayetleri yalan sayarak nefisleri doğrultusunda
kendilerine yasa yapıp batıl düzen kuran toplumlar, önce şımartılıp
kibirlendirilir, sonra da yavaş yavaş helak edilirler.
“Âyetlerimizi yalanlayanları, hiç bilmeyecekleri yerden yavaş yavaş helake
götüreceğiz.” A’raf
182
Ne mutlu İslam’dan başka bir
kimlik, rejim, düzen ve hüküm tanımayana!
Ne
kadar kaybettim diye kahrolsan, üzülsen ya da kazandım diye sevinip zafer
naraları atsanız hatta iktidardaki partiyi düşürdüm diye mutluluktan uçsanız
da, son herkes için aynı olacaktır. Ne iyisi veya kötüsü ne de zalimi veya
masumu ayırt edilmeden tepetaklak olacak; ahirette yüzü gülenler ve kapkara
kesilenler ayrılacaktır.
“Nice memleketler var ki biz onları helak ettik. Azabımız onlara
geceleyin yahut gündüz istirahat ederlerken geldi.” A’raf 4
“Bir ülkeyi helak etmek istediğimizde, o ülkenin zenginlik sebebiyle
şımarmış elebaşılarına (iyilikleri) emrederiz; buna rağmen onlar orada kötülük işlerler. Böylece o ülke, helake
müstahak olur; biz de orayı darmadağın ederiz.” İsra
16
“Bizim, onlardan önce nice nesilleri helak etmiş olmamız kendilerini
yola getirmedi mi? Hâlbuki onların yurtlarında gezip dolaşırlar. Bunda, elbette
ki akıl sahipleri için nice ibretler vardır.”
Ta-ha 128
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder