16 Mayıs 2015 Cumartesi

“O kaseti olan biridir ve şu an esaret altındadır!”



Yaratıcı Allah’a iftirada sınır tanımayan azgınlar, hilkatteki eşlerine attıkları iftiralardan sakınırlar mı?

İnsan, nefisinin güdümüne girerek haddi o kadar aşmış ki, sanki kendi temizmiş gibi ne vahyi ne de ahlaki hiçbir kural tanımaksızın günah işlenmekte ve pespayelikte yarışılabilmektedir.

Meral Akşener adlı bir vekille ilgili günlerdir süren iddiayı serinkanlılıkla irdelediğimde dinden, şereften ve namustan kopuk insan müsveddelerinin tanrı edindikleri nefisleriyle insanlığı zehirleyerek nemalanmaya kalkışabilme alçaklığı kimilerini memnun etse de insanlığın çöküşünü ortaya koymaktadır.

A Haber adlı kanalda Cemil Barlas denen bir programcı; "Meral Akşener'in de mi kaseti var, nasıl ele geçirdiler?" diye danışıklı bir soru soruyor. Gülen Münafık Çetesinin itirafçısı Latif Erdoğan adlı gazetecide; "Cemil Bey'in dediği çok önemli. O kaseti olan biridir ve şu an esaret altındadır" cevabını veriyor. Peki, kaseti gördü mü; kasette ne olduğunu biliyor mu? Velev ki kasette iddia edilenler doğru ise, bir Müslüman kardeşinin ayıbını deşifre etmek haram değil mi? Hata ve yanlış yapmayan tek varlık yaratıcı Allah olduğuna göre; o kişinin mahremiyetiyle ilgili olası yapmış olduğu bir yanlışı ortaya dökmek çok büyük bir günah değil midir?

Ki, iddia edildiği gibi yapılmış bir yanlışlın hiçbir kanıtı yokken atılan iftira sadece muhatap kişiye değil insanlığa karşı işlenmiş öyle bir suçtur ki, bağışlanabilmesi mümkün değildir.

İster iftiraya uğramış ünlü bir milletvekili, ister sokaktaki bir insan, isterse şöhreti kötü olan biri olsun iftira, Allah’a, dine ve insanlığa karşı işlenmiş en korkunç suçlardan biridir.

Tevbe etmeden itirafçı olan Latif Erdoğan’ın dini, namusu, iffeti, ahlakı, hakkı ve adaleti düşünebilmesi, elem edinebilmesi ve günahtan korkabilmesi asla mümkün değildir.   

Bir topluma duyulan kin ve düşmanlık, gerekçesi ne olursa olsun insanı adil davranmamaya, iftiralarda bulunmamaya, iffeti karalamamaya, haksızlık yapmamaya götürmemelidir ki, insanlık zehirlenmesin! Gerek kana A, gerekse eski gülenperest Latif Erdoğan’ın yüzyılın münafığı F. Gülen’i karalayabilmek maksadıyla sığındıkları iftira kampanyasına namuslu insanları katkı malzemesi olarak kullanmaları iblisliğin ta kendisidir.        

“Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adil davranmamaya itmesin. Adaletli olun; bu, Allah korkusuna daha çok yakışan (bir davranış) tır. Allah'a isyandan sakının. Allah yaptıklarınızı hakkıyla bilmektedir.” Maide 8

Her ne açıdan bakılırsa bakılsın Meral Akşener’le ilgili iddia Allah nezdinde öylesine büyük bir günah ve suçtur ki, ancak Allah’ın sapıklar zümresine ilhak ettiği günahkârlar böyle bir cürümü işleyebilirler. Hem Müslüman bir kardeşinin günahını açığa çıkarmak; hem söz konusu iddianın doğru olabilmesi yani yalan ve iddia edilen kasetin montaj olmadığına dair dört şahit getirmek; hem iftiraya yeltenmek; hem adil davranmamak; hem de iftirayı dilden dile yayarak aktarmak lanetinin ta kendisidir.

Dolayısıyla gerek A haber kanalı gerekse Latif Erdoğan adlı günahkârın bundan böyle hiçbir şahitlikleri kabul edilmemeli ve sözlerine itibar edilmemelidir. Artık Kanal A ve Latif Erdoğan’ın gevelemeyi bırakıp ya iddialarını kanıtlayacaklar ya da yalancı ve iftiracı olarak damgalanmaktan kurtulamayacaklar ya da iftira attıklarını itiraf ederek topluma şırınga ettikleri zehri panzehire dönüştüreceklerdir.

Nefisleri galebe çalıp din, namus, şeref ve adalet tanımayanlar şeytanın değil de Allah’ın dostu olabilmeleri mümkün müdür?

 Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup, sonra (bunu isbat için) dört şahit getiremeyenlere seksener sopa vurun ve artık onların şahitliğini hiçbir zaman kabul etmeyin. Onlar tamamen günahkârdırlar.” Nur 4

Onların (iftiracıların) da bu konuda dört şahit getirmeleri gerekmez miydi? Mademki şahitler getiremediler, öyle ise onlar Allah nezdinde yalancıların ta kendisidirler.  Eğer dünyada ve ahirette Allah'ın lütuf ve merhameti üstünüzde olmasaydı, içine daldığınız bu iftiradan dolayı size mutlaka büyük bir azap isabet ederdi. Çünkü siz bu iftirayı, dilden dile birbirinize aktarıyor, hakkında bilgi sahibi olmadığınız şeyi ağızlarınızda geveleyip duruyorsunuz. Bunun önemsiz olduğunu sanıyorsunuz. Hâlbuki bu, Allah katında çok büyük (bir suç) tur!” Nur 13-14-15

Hiç yorum yok: