Çoğalabilmek için evlilik vardır.
“Evleniniz, çoğalınız. Zira ben, kıyamet günü, diğer ümmetlere
karşı sizin çokluğunuzla iftihar ederim.” Hz.
Muhammed (s.a.v)
Öncelikle hadiste, bahsi konu olan
çoğunluğun insan çokluğu olmadığı, kendisine layık bir ümmet olarak çoğalmanın vurgulandığı bilinmelidir.
Ne kadınlar ne de erkeklerin salt
nefislerini tatmin etsinler diye yaratılmadıkları Ku’an’ın özüyle kanıtlıdır.
Dolayısıyla cinsellik, şehvetsi bir kavram içerip nefsi odaklı etkileşimi amaç
edinmesinden, İslam’la özdeşleştirilebilmesi mümkün değildir.
İslam’ın en tehlikeli düşmanı nefis
olmasından, nefsi galebe çaldıracak ve libidoyu hedef edinecek kışkırtıcı tüm oluşumlardan
kaçınılması, Allah ile bütünleşebilmenin yoludur.
Evlilik, her ne kadar bir cinsellik
ise de, zevk, tatmin ve sefahat aracı olan cinsel hayat ile örtüştürülemez. Allah
rızası için yapılan evliliklerde nefis ölü, sabır diridir. Cinsellik nefis
azdırıcı fantezilerin tetiklediği arzular olup, kulu kul olmaktan çıkaran
yolları açtığından Allah yerine cinselliğe tapış başlar. Birkaç saniye süren tatmin
anındaki hazzı Allah’a ibadet esnasında hissedemeyen bir mümin, nefsi esareti
altında olduğunu kanıtlar.
Ayetler son derece açık ve seçik olup, Allah’a kulluk için
yaratılmış bir müminin nefsi istek ve arzularını önemseyebilmesi söz konusu
değildir. Hele de tamamen şehvete dayalı cinselliği zihin ve duygularında
barındırabilmesi, tumturaklı iman etmediğine bir delildir.
Kötülüklerin ve nefsin temsilcisi şeytanın hüküm sürdüğü
bir âlemde müminin varlık sebebi, şerre ve nefse karşı mücadele etmek, Allah
dinini egemen kılmaktır. Dolayısıyla Müslüman erkek veya kadının Allah rızasını
kazanabilmek gibi kulsal yükümlülükleri var iken, cinsellikte aradıklarını
bulamama kabilinden bir elem taşıyabilmeleri mümkün değildir. Zaten o, mükâfat
olarak cennette kendilerine verilecektir.
İslam başlığı altında kadın ve erkeklerde cinsel arzuları
tetikleyen tahrikler, Müslümanların ahiretten uzaklaşıp dünyaya meyletmelerine,
asıl yapmaları gereken mücadeleden ve sabırdan kaçınıp, şehvete boyun
eğmelerine neden olmaktadır.
Gerek Allah gerekse Peygamber efendimiz, cinselliği ve
sevişmeyi teşvik edici ve taktik verici hiçbir hükümde bulunmamış, haramların
altını çizerek sınırlar getirmiştir.
“İslam’da cinsel hayat” adlı kitabıyla İslam’ın amaç ve gayesine ihanet
etmiş olan Ali Rıza Demircan adlı cinselci, Peygamberimizin mahrem yeri olan
yatak odasına girerek dizdiği iftiralarla yetinmeyip, cinselliği namaz, cihat
ve diğer tartışılmaz hükümlerle özdeşleştirme küstahlığında bulunmak suretiyle
İslam’ı pornolaştırabilmiştir.
Kendini İslami cinselliğin psikoterapi uzmanı yapan Ali
Rıza Demircan, cinsel sevişmeyi ibadetle
eşdeğer görebilmesinin bedbahtlığı içinde Müslümanları nefislerinin peşinde
koşmalarına dini meşruiyet aramaktadır.
Bir de cinsellikte yaşam koçu şöhretini taşıyan Sibel Üresin
adlı rahibe örtülü cinselci, güya Müslüman kadınların seksteki temsilcisi
olarak, “Cinsel ilişki namaz kılmaktan
da önemlidir” diyerek, 5 vakit namaz yerine 5 vakit cinsel ilişkiyi yahut
namazdan önce sevişmekle namazın kabul edilebileceğine işaret etmektedir.
Özellikle cinsellik tamamen mahrem bir konu olup, hayâ ve
edep duygusu taşıyan kadın veya erkeğin dillendirmeyeceği bir gizliliktir. Hz. Adem
ve Hz. Havva’dan bugüne kadar gelen her toplum, kendi kültür ve güdüleriyle
cinsel ilişkiye girmiş; Allah’tan gelen uyarılara kulak verenler, yasaklanmış sınırları
aşmamışlardır.
Modern düşüncenin İslam karşıtlığının nedeni cinselliğe
sınırlar getirip yasaklamış olması olduğuna göre; İslam’da cinsel hayat ile sekülerizme
göz mü kırpılmaktadır?
Düşünce ve inanç ne olursa olsun cinselliğin tartışıldığı
bir toplumda oluşan ilginin çıkaracağı fesatları hesap edebilmek mümkün
değildir. Cinselliğin deşifresi apaçık bir fitne olup, saklı tutulması gereken bir
nefistir.
Malumunuz üzere cinsel birliktelik sonrası farz olan gusül
abdesti, akıtılan maddi meniden dolayı değil şehvet akabinde oluşan doruksu tatmin
ardından şart koşulmuştur. Çünkü küçük veya büyük taharette nasıl gusül abdesti
almak caiz kılınmamışsa, tatminsiz gelen menide gusül abdesti gerektirmemektedir.
Ancak cinsel doyum, zevksi bir âleme sürüklediğinden, yeniden Allah’a ve idrake
dönüş için temizlenmek farz kılınmıştır.
Cinselliği İslam’da kutsallaştıran Demircan,“Cinsellik insan hayatında
eski çağlarda da önemliydi, yeniçağlarda da önemli, modern çağlarda da önemli,
şu anda yaşadığımız dünyanın ana problemlerinden biridir” açıklaması, gayrimeşru olan ve iman etmemişlerin sorunlarını İslam
çatısı altında aklamaktır. Yoksa Allah, Resulü ve ahirete teslim olmuş hiçbir
mümin, sabırlarıyla cinsellikle ilgili tek bir sorun yaşamaz ve seksi, asla ana
bir problem olarak kabul etmez. Çünkü Allah rızasını kazanabilmek için çok daha
büyük mücadelesi ve vahim sorunları vardır. “Bir insanın zevk için cinsel atılımlarda bulunmasının dinsel çerçevede
hiçbir mazuru yoktur” ifadesinde bulunan Demircan, ilmine rağmen İslam’dan
ne kadar kopuk bir düşkün olduğunu kanıtlamaktadır.
Sapıtmış her iki azgınla ilgili daha fazla detaya girmeden,
cinselliğin ya da sevişmenin şekilleri konusunda eşleriyle nasıl zevke ulaştıklarını,
affınıza sığınarak öğrenmek istiyorum.
- Demircan hoca, Peygamber efendimize atfettiği
cinsellik öğretilerini; neden kendi eşini örnek vererek anlatmıyor?
- Zevk
için cinsel atılımlarda sınır tanımayan Demircan hoca ve seks koçu Sibel
Üresin; eşleriyle nasıl sevişiyor, uyarılmaları için ne tür fantezilere
başvuruyor ve tahrik edici dekolteler giyip ya da giydirtip taktikler
uyguluyorlar?
- Cinsellik düşkünü bu ikili, acaba günde kaç kez
sevişip cinsel ilişki ibadetini işliyorlar?
- Eşlerinin
bedenlerinde kuru tek bir yer bırakmaksızın öpüyor yahut öptürüyorlar mı?
- Dindarların aradıklarını bulabilmek için uzman
oldukları cinsellik konusunda eşleriyle nasıl sevişiyorlar?
- Cinsel
ilişkide uyguladıkları hareketlerin İslami olabilmesi için Müslümanlara
önerdikleri kıstas ve pozisyonlar nelerdir?
- Kadının mı yoksa erkeğin mi üstte ilişkide
bulunmaları caizdir?
- Cinsel
organların ağza alınıp boşaltılması caiz midir?
- Cinsellikte eşe karşı mecburi tuttukları görevde, fantezileri
karşılamak caiz midir?
- Normal
ilişkiden uyarılmayıp farklı pozisyon ve sevişme talebinde bulunan kadın ya da
erkeğin arzularına uymanın İslami kriteri nedir?
- Kızlarına, gelinlerine, damatlarına yahut oğullarına
sevişmenin kutsal ve cinselsiz bir hayatın haram olduğunu söyleyerek İslami
sınırlar konusunda taktikler veriyor, ibadet saydıkları sevişmeyle ilgili
teşvikte bulunuyorlar mı?
- Müşterilerinin
en iyi dostu olduğunu ifade eden Sibel Üresin, namazdan daha önemli bir ibadet
olduğunu açıkladığı cinsellik konusunda, tıpkı namaz öğretisi misali cinsellik
üzerine uygulamalar yapıyor veya müşterileriyle sevişiyor mu?
- Demircan hocanın Beyoğlu Belediye Başkanı olan oğlu
Ahmet Misbah Demircan’ın hizmet verdiği genelevlerle ilgili İslami fetvası
nedir? Eğer laik devlet izin verirse, genelevlerin girişinde muta nikâhı kıymak
caiz midir? Zina haram olduğuna göre, oğlunun daha iyi işlenebilmesi için
yaptığı aracılığı devlete mal etmesi caiz midir? Allah’ın hükümlerine değil de laik
devletin hükümlerine boyun eğmek, şirk değil midir?
- Acaba
Demircan hoca, insanlık aleyhine tehdit görüp dünyanın ana problemi saydığı cinselliğe
hizmet ettiği gerekçesiyle oğlu Ahmet Misbah Demircan’ı mücahit mi bellemektedir?
- Allah’ın haram saydığı genelev gibi en zilletsi
lanetini işleyen oğlu değil de eşlerin birbirlerini cinsel yönden ihmal
etmeleri mi haram ve günah sayılmaktadır?
Allah’a saygıdan kalbi ürpermeyen Demircan hoca ve
benzerleri, sabrın yüceliğini ve her zorun üstesinden gelen ebedi mükâfatını
idrak edemediklerinden, seksi ve doyumu kutsal bir ibadet sanısıyla
Müslümanları baştan çıkartmaya çalışmaktadırlar. Ne Kur’an’ı Kerim ne de kitaba
muvafık hadislerde yer almayan cinsellik ve sevişmeyle ilgili fitneyi aşılamaya
kalkışmaları, şeytani vesveseden başka bir şey değildir.
İnsanoğlu, kavuşamadığı birçok arzularında olduğu gibi cinsellikteki
tatmine de ulaşamayabilir. Onun için harama kalkışma mazereti asla meşru
değildir. Nasıl ki arabası olmadığı için bir araba çalınamaz ise, eşinden
tatmin olamadığı gerekçesiyle zinaya girişilemez. İşte sabrın önemi burada
anlaşılmaktadır.
İnsandaki hırs ve
sabırsızlık, felaket ve cehenneme giriş biletidir.
“Ey iman edenler! Sabır ve namaz ile Allah'tan
yardım isteyin. Çünkü Allah muhakkak sabredenlerle beraberdir.” Bakara 153
Eğer sözde
İslami seks otoritelerinin ifade ettikleri gibi cinsel ilişki, namaz kılmaktan
önemli olsaydı, Allah, namazı değil cinsel ilişki yahut sevişme ile kendisinden
yardım istemesini emrederdi.
İslam’ın ne olduğunu
bilmediklerinden pornolaşmakta sınır tanımıyorlar…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder