Kâinatın kaderini
elinde bulunduran; yeryüzünde vuku bulan her olayı izniyle gerçekleştiren; bir
şeye “ol” demesiyle o şeyi olduran ALLAH’ın hükmettiği bir dünyada beşeri
iradenin hiçbir inisiyatifi ve yaptırımı yoktur; olamaz!
İnsan, sadece hükme
itaat eder, olaylarda sabreder ve daha beteri olmadığından ya da Allah’tan
geldiği için başına koyup şükreder. Dolayısıyla havalimanındaki ya da başka
yerlerdeki patlamalar ve can kayıpları Mutlak İrade’ce gerçekleşmekte; “ben”
kibriyle meydan okuyup egemenlik hezeyanında bulunanları idrak adına
dürtmektedir.
“Nerede olursanız olun ölüm
size ulaşır; sarp ve sağlam kalelerde olsanız bile! Kendilerine bir iyilik
dokunsa «Bu Allah'tan» derler; başlarına bir kötülük gelince de «Bu senden» derler. «Hepsi Allah'tandır»
de. Bu adamlara ne oluyor ki bir türlü laf anlamıyorlar!”
Nisa 78
Ki, İnsanlar,
başlarına gelen felaketlerin içyüzünü sorgulamak yerine zanlıları yahut
yöneticileri suçlamaları, neden musibetlerin bitip tükenmediğine açık bir
kanıttır.
Daha fazla tedbir; daha fazla güvenlik; daha fazla istihbaratı
bilgi…
Nereye kadar!
Yaratıcı Allah’ın
kainattaki her şeyi bilgilendirdiği “o kitap” yani levh-i mahfuz.
Acaba bilgi ve iradelerini
ortaya koyamadıkları için suçladıkları hükümetler yerine kendi bilgi ve
iradeleri var mı ki, “o kitap”’a uzanıp tedbir alabilecek ve önceden
istihbaratı bilgilere sahip olabilecekler?
Nerede bir olay
olacaksa, orada mutlaka olacak; hem de öyle olacak ki, yitirilecek can, yaralanacak
canlı, tahripsel zarar, yayılacak korku, yüreklerdeki endişe ve daha birçok
şeyin meydana gelmesi önlenemeyecektir. Eğer bir önlem mümkün ise, Allah
dilediği içindir; diğer bir ifadeyle Allah, felaketin meydana gelmesini
istemediği için beşeri güçleri yönlendirerek engeller.
Atatürk Havalimanı’ndaki
patlama Allah’ın bir eseridir; ölen ve yaralılar ecelleriyle yüzleşmişlerdir; devletin
egemenlik yalanı patlamıştır; rejimin hilesi çökmüştür; dolayısıyla Allah’ın
dışında kainattaki hiçbir gücün olabilecekleri engelleyebilecek bilgi ve
iradeye sahip olamayacağı tekrar açığa çıkmıştır. Unutulmamalıdır ki, Allah, zayıf yarattığı insana çok az bilgi
vermiştir.
İnsanın Allah
tarafından yapmakla görevlendirildiği ise; zanlıları yakalayıp Kur’an hükmü
doğrultusunda cezalandırmak; sabretmek ve geriye dönüp işlediği küfür, batıllık,
haksızlık ve adaletsizliklerden tevbe etmek suretiyle af dilemek.
Yaratıcı’nın
yazdığını değiştirebilecek yahut iptal edebilecek bir kudretin yoksa,
lakırdıdan başka elinden bir şey gelmeyeceği gibi yalaklarda dahi değeri
olmayan gözyaşı; sessizliğin gizemini bozan ağıtlar, tartışmalar ve kabadayılıklarla
kaçtığın ya da nefret ettiğin şey gelir seni de bulur!
“Yeryüzünde
vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu
yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah'a göre
kolaydır.” Hadid 22
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder