Yaşanılan
bir hayat; beraberinde ise düşünceler, hayaller, rüyalar, seraplar, planlar, teoriler
ve dahası…
Acısıyla tatlısıyla yaşanılan fiziki bir
dünya var; bir de üstü örtülü ruhsal bir giz var. Ancak o giz, fiziki
olmadığından kimine göre aleni, kimine göre ise bir ütopya. Lakin o gizin
dünyaya düşen gölgesini algılayarak idrak edebilenler ile edemeyenler arasında süren
kıyasıya fikri veya fiziki çatışma, dünya var olduğundan itibaren
süregelmektedir.
Biri insanı yalana; diğeri gerçeğe götüren seçimde verilen
kararın doğrusu nedir? Fani mi, baki mi?
Mutlak
doğruyu arayan insanların çoğu mutluluğu varsallıkta, nesnel bollukta ya da eğlencede
bulur. Gize odaklananlar ise, tüm bu eğilimlerden uzak kalmayı, görüş ve
itikatlarına uygun bir yaşam ortamı sağlamayı ister.
Ne
gündüz ne de gece fiziki bir karanlıkta yaşamayan insanın ışık yahut aydınlık
peşinde koşmasının amacı, örtünün altındaki gerçeği aramak mıdır? Oysa evreni,
olayları hatta bedeni dahi fizikten ibaret sanarak yaratıcıyı ve ruhu reddeden
insanın ışıktaki maksadı nedir?
Eğer
insan, biyolojiden yani maddeden ibaret olduğunu sanıyor ise, huzuru
maneviyatta aramasının sebebi nedir? Maneviyata inanıyor ise, ruhu reddetmesinin
gereği nedir?
Bedeni
görüp ruhu göremeyen insan, olayları görüp nedenlerini de göremediğinden
düştüğü çıkmazdan dilediği bir düzeni oturtamamakta, kabul ettiği ama fiziki
olarak kanıtlayamadığı için örtünün altındaki gizi aramaktan vazgeçmemektedir. Öyle
ki, yaratıcıyı bulabilmek için ulaşabildikleri her gezegeni araştıran insan,
bir taraftan pozitif bilim ve mantık adına örtünün altındakini inkâr ederken,
diğer taraftan içindeki şüphe ve tereddüdü de atamamaktadır.
Oysa
örtünün altındaki gerçek o kadar aleni ki, en sıradan insan hatta hayvan dahi
örtünün altındaki gize sahiptir. Nasıl ki, bedenin altında ruh var ise, dünyanın
altında ahiret, hayatın altında kader, beynin altında akıl, kalbin altında
duygu, kablonun altında elektrik, yerkürenin altında atmosfer ve altında hava, kâinatın
altında Allah!
Evren'deki maddelerin yüzde doksanın
görünmez olduğunu ve bilimsel olarak “Karanlık
Madde” diye tanımlandığını biliyor musunuz? Peki, nedir o örtünün altındaki
gerçek?
Bu öylesine bir gerçektir ki,
ölmeden önce o örtünün altındakine tumturaklı iman eden kurtuluşa, etmeyen ise
ziyana kavuşacaktır.
Ne zaman ki, insan, bildiği tek
şeyin hiçbir şey bilmediği gerçeğini kabullenerek aklı ve kalbiyle kulluğa razı
olur; işte o zaman örtünün altında ne olduğu sorusunun yanıtını da bulur.
“Allah'a
birtakım benzerler icat etmeyin. Çünkü Allah (her
şeyi) bilir, siz ise bilemezsiniz.” Nahl 74
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder