Haçlılarla girdikleri ittifak sonucu ‘cumhuriyet
ve milliyetçilik’ manipülasyonuyla hiçbir gücün yok edemediği Osmanlı Devletini
ortadan kaldıran çapulcular, kurdukları CHP Diktatörlüğüyle Müslüman milleti
nasıl baskı ve şiddetle katletmişler ise, yine aynı entrikayı güncelleştirebilmek
peşindedirler.
Başbakan Erdoğan’ı İslam kimliğinden dolayı
iktidara geldiğinden bugüne kadar devirmeye çalışan millet düşmanı hainler,
sonunda adlarını “çapulcu” koymak suretiyle Müslüman milletten ayrı olduklarını
deşifre etmişlerdir.
Haçlılar, Osmanlının dünyadaki hâkimliğini
sindiremeyerek dâhili hainleri nasıl taşeron olarak kullanmışlar ise, Başbakan
Erdoğan’ın da dünya açılımı o derece uykularını kaçırmış, çapulcuları
örgütleyerek geçmişteki hedeflerine ulaşabilecekleri hayallerine kapılmışlardır.
Ancak savaştan çıkmış o gün aldatılan milletin karşıların da olmadığını idrak
edemeyen dıştaki ve içteki haçlılar; ulumaları, yakıp yıkmaları, küfürleri, medyayı
yanlarına almaları, tencere ve tavalarıyla gözdağı vermek suretiyle giriştikleri
isyanları, kuvvetle muhtemel bundan önceki hükümetlerin geri attırmalarının
cesaretindendir.
Gerek Cumhurbaşkanı Gül, gerek Başbakan
Yrd. Bülent Arınç gerekse bazı hükümet ve parti üyeleri geri adım atarak
çapulculara sahip çıksa da bu millet, asla geçmişteki tezgâhlara gelmeyecek ve
kanlarının son damlalarına kadar mücadelelerini sürdüreceklerdir. Ak Parti, her
ne kadar benim için diğerlerinden ayrı değilse de, Başbakan Erdoğan’ın imanı,
cesareti ve kararlığıyla ne bir parti ne de başka biriyle kıyaslanabilecek
değerdedir. Şayet Ak Partinin başında Erdoğan değil de Gül yahut Arınç olmuş olsaydı,
isyanın başladığı gün, çapulculara teslim olurlardı.
Bugüne kadar Başbakan Erdoğan’ı hem
kitaplarımda hem röportajlarımda hem de günlük yazı ve yorumlarımda kıyasıya
eleştirmiş ve desteklenmemesi konusunda çağrılarda bulunmuştum.
Ama gün; Allah, İslam ve millet için her vatanperver
Müslüman’ın yahut emperyalist karşıtı hak ve adaletten yana olan
gayrimüminlerin huzur, güven, özgürlük ve barış adına Başbakan Erdoğan’ın etrafında
bütünleşmeleri gereken gündür. Bugün meydana gelebilecek olası bir savaşın çıkabilmesinden
asla kaçınılmamalı, ülkemizi zillete mahkûm etmek isteyenlere karşı koşulmalıdır.
Başbakan Erdoğan’ı nefsi çıkarları uğruna
haçlılara ezdirmek isteyenlerin inanç, uyruğu ve partisi ne olursa olsun hem
vatan hainleri hem de millet ve İslam düşmanlarıdırlar!
Ahzab Süresi 16. Ayette, ölmekten ve
öldürülmekten kaçınılamayacağını bildiren Allah, Müslümanlara dünyanın geçici
menfaatlerini değil ebedi yaşayacakları ahiret hayatını müjdelemiştir.
Dolayısıyla haksızlık ve adaletsizlik karşısında susarak bir gün daha fazla
yaşayabilmek için haçlılara ve çapulculara boyun eğenlerin ne kadar ibadet
yapsalar da o cennete ulaşabilmeleri mümkün değildir.
Kötülüğün temsilcisi şeytan ile iyiliğin
temsilcisi Hz. Muhammed (s.a.v)’in yanında olanlar saflarını belirlemeli ve
Başbakan Erdoğan’ın ne amaçla devrilmek istendiği nefisten arınmış bir
önyargısızlıkla muhakeme edilmelidir.
Aslında çapulcuların adları gibi bir
üfürüklük dermanları olduğu tartışılmazdır. Ancak bizleri barbar görerek ya
Anadolu’da yok etmeğe ya da Asya steplerine sürmeye ant içmiş haçlılara karşı
mücadele etmek, Müslüman’ım ve insanım diyen her vatandaşın üzerine farzdır. Bu
sebeple çapulculara gösterilecek tolerans efendileri haçlıları galebe
çaldıracağından, süreci akılla birlikte iman ve kalple de irdelemek doğru kararı
aldıracaktır.
Dünyanın birçok yerinde insanlık suçları
işlenip masumlar katledilirken, Taksim’de toplanarak çapulcuları sahiplenen
onlarca yabancı TV kanalları da mı idrak edilemiyor?
Bu millet bir daha tuzağa düşmeyecek, özgürlük ve cumhuriyet
manipülasyonlarına kanarak haçlı çizmelerinin altında ezilmeyecektir. Ölecek
ama kesinlikle teslim olmayacaktır!
Ey Başbakan Erdoğan! İman ettiğin Allah ve
rehberin Resulullah seninledir. Sakın ha şeytanın tuzağına düşerek geri adım
atma! Geçmişte ne güçlü düşmanları hezimete uğratan bizler, haçlıların taşeronu
çapulculara mı boyun eğeceğiz? Çapulcular, batıdan getirtilen damızlık
haçlıların fışkırtmaları olup, asla bu milletin evlatları değillerdir. Onun
için onları milleten sanıp hoşgörüde bulunarak devlet otoritesini ve millet
mağlubiyetini sağlamamalısın! Bilmelisiniz ki nefsine duyacağınız az bir kulak
kabartısı dahi, sizi hem dünyada hem de ahirette helak etmeye yetecektir! Haçlıların
ne diyeceğini asla umursama! Onların ulumalarına kulaklarımızı tıkayamadığımız
için çapulcuların bile işgaline uğradık. Ekonomide olabilecek bir kayıptan da endişe
etme! Allah’ın “sizi kendi lütfümden zengin ederim” vaadine güven. Allah ve
millet adına dik duracağın sürece, millet olarak eskisinden daha güçlü, daha
refah ve daha zengin olacağımızdan zerre kadar kaygı duyma. Tek başına kalsan
bile Allah adına yanındayım. Bu yolda can vermekten daha büyük kazanç ne olabilir?
Biz Müslümanlar Allah’ın bizi sevmesinden tarafız yoksa geçici mevki, makam, şöhret
ve servetin değil!
“Allah, kendi yolunda kenetlenmiş bir yapı gibi saf bağlayarak savaşanları
sever.” Saff 4
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder