Sizlere asker değil
subay diyorum ki, dikta altına aldığınız halkın Müslüman çocukları siz şerefsiz
hainlerle aynı kefeye girmesin.
Keferelikte
öyle haddi aşmış ve azgın nefsiniz uğruna halkına silah çekebilecek kadar
haçlı-siyonist barbarlar misali kudurmuşsunuz ki, sizleri ancak ölüm durdurarak
ıslahınıza sebep olur.
Silahlarla
kuşansanız; tank, füze ve uçaklarla gözdağı vermeye kalkışsanız da şerefsiz
yürekleriniz ALLAH adına canlarını vermeye hazır Müslüman vatan evlatlarına ne
diz çöktürebilir ne de ölümle korkutabilir.
Ahirete
iman etmiş Müslüman millet asla ölmekten yahut öldürülmekten kaygı duymayacağı
gibi, bilakis ALLAH’a kavuşabilmek için öyle şehadete koşar ki, etkilerinden
saklanabilecek ne bir in ne de bir ağaç gövdesi bulabilirsiniz.
Zaten
ölümü tanıyabilmek için yaşayan Müslümanlar, sizler gibi şerefsizlerle
çarpışarak şehid olmaktan öte ne umarlar!
Elinize
aldığınız silahlar ve üstüne çıktığınız tanklar, katiliniz olmaktan başka
hiçbir işinize yaramayacaktır.
Tek
başıma kalsam dahi sözde el koyduğunuz yönetiminize asla teslim olmayacak ve ALLAH
adına çarpışıp içinizden birkaç kişinin leşini sermeden başımı uzatmayacağım.
“Allah ve
Resûlüne karşı savaşanların ve
yeryüzünde (hak) düzeni bozmaya çalışanların cezası ancak ya (acımadan)
öldürülmeleri, ya asılmaları, yahut el ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi,
yahut da bulundukları yerden sürülmeleridir. Bu onların dünyadaki
rüsvaylığıdır. Onlar için ahirette de büyük azap vardır.”
Maide 33
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder