Gizli
sapıklar öyle çoktur ki, deşifre olmuş sapıklar yanlarında samanlıktaki bir
toplu iğnesi kadardır. Şüphesiz ahlaki kurallarla oynanıp isteğe göre
belirginleştirilmesi nefsi arzuları meşrulaştırmış, kaynağını seküler-laik düşünceden
alan ahlak anlayışı yıkıcı bir tahribata yol açar.
Neredeyse her nefse kendine özgü
ahlak anlayış serbestîsi kazandıran din dışı otoriteler, temel esası vahiy
olmayan görsel ve göksel öğretiler ve teşviklerden dolayı “ahlaklı sapıklar” zümresini doğurmuşlardır.
Güvencesi vahiy
olmayan bir ahlak, ahlak değil doğrudan sapıklıktır.
Oysa en
kötü düşman cahil ve basit insanlar değil, bilakis kültürlü, kariyer ve mevki
sahibi oldukları halde ahlakları bozuk kimselerdir. Dolayısıyla bir toplumda
yüz kızartıcı söz ve davranışlar halkın genelince kabul görebiliyorsa, artık o
söz ve davranışlar yüz kızartıcı olmaktan çıkarlar.
“Kültürlü
insanların ahlâk çıkmazlarında yardımcı olmak, kültürsüzlere yardımcı olmaktan
daha güçtür.” Wolfgang Van Goethe
Bir ülke
parasızlıktan, felaketten yahut savaştan değil, dinsizlik ve ahlaksızlıktan
çöker. Bu sebeple dini ve ahlakı olmayan bir ülkede ne devlet ne kanun ne de
güvenlik güçleri bir şey yapabilir.
Halkı
Müslüman olan Türkiye’nin kuruluşunda din ve namus telakkisinin ortadan kaldırılmasıyla
ahlak kuralları öyle biçildi ki, zaman içinde hem din hem de namus düşmanlığı
tavan yapmıştı.
Yazımın
kamuoyunda büyük etki uyandırması üzerine CHP, TBMM’ne 09.11.2006 tarih ve
15608 sayıyla Başbakan Erdoğan’ın cevaplaması talebiyle soru önergesi vermiş, “İnternet yayıncılığı yoluyla laik cumhuriyete ve
Atatürk’e saldırı, küfür ve hakaret” ettiğim gerekçesiyle
cezalandırılmamı, sitemin kapatılmasını ve hükümetin şahsım hakkında gerekli işlemleri
yapmasını istemişti. Bunun üzerine haber sitem kapatılmış ve CHP’nin şikâyetiyle
aleyhime açılan ceza davasında 1 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılmıştım.
Sapıklığı
yermem ve ahlakı savunmamın bedeli hapis cezasıydı! Hâlbuki milletimiz için
fevkalade hayati olan ahlakının yozlaşması ve sapıklığın satha yayılmasının
üzerinde durmuş; acil tedbirlerin alınması çağrısında bulunarak, insanlarımızı
kuşatan ve geleceğimizi tehdit eden büyük felaket ile ilgili dikkat çekmiştim.
Tüm
dünyada çocuk pornosuna olan ilginin getirdiği sapıklığın deşifresi öyle bir
zilletti ki, artık hiçbir toplum Müslüman Türk milletine güvenmeyecek, ebeveynler
çocuklarını uzaklaştıracak ve sapık damgasıyla mimlenmenin utancıyla kahrı
perişan olacaktık.
Çocuk
pornosu izlemede Türkiye’yi lider yapmış sapık zihniyet, hele de İslam kaynaklı bir müessesede vuku
bulan bir sapıklığı ahlak timsali kesilerek öyle bir şövalyeliği üstlendi ki,
doğrudan Müslümanları suçladılar.
Sapıklıkta
dünya birincisi kent olan İzmir’de 50 ila70 yaşlarındaki üç sapığın 10 aylık
kız bebeğine defalarca tecavüzde bulunduğunu unuttunuz mu?
Böylece seküler-laik ağaçta
yetişen hormonlu yani ahlaksız meyvelerin sorumlusunu Müslümanlara çıkararak tepki
göstermek ahlaksızlığın ta kendisidir.
"Çünkü sen onları bırakırsan
kullarını saptırırlar; yalnız ahlaksız, nankör (insanlar) doğururlar (yetiştirirler)." Nuh 27
Daha birçok sapıklığı yazmayı hazmedemediğimden olayları hatırlatmak istemiyor, ahlaksızlığın hangi boyutlara ulaştığını, dinsizleştirmeye materyalistleştirmeye ve vicdansızlaştırılmaya çalışılan neslimizin istikbalimiz adına ne korkunç yıkımlara götüreceği alenidir.
Zinanın, cinselliğin, teşhirciliğin meşrulaşarak yayıldığı bir ülkede uyanan şehveti bastırmak ancak imanla mümkündür. Ancak Allah’a olan imanı reddedip aklın üstünlüğünü kabul eden laik anlayışta herkesin birbirinin üstüne çıkıp becermesi normalken gerçekleşmemiş olması, özde yatan imanın bir neticesidir.
“Bir
ülkenin geleceği ve ilerlemesi sağlam kalelerle, güzel binalarla ve milli
geliriyle değil, o insanların ahlâki değerlerine bağlıdır.” Martin Luther King
“Şüphesiz inkâr edip, insanları Allah yolundan alıkoyanlar,
derin bir sapıklığa düşmüşlerdir.” Nisa 167
“Onlara de ki: "Kim sapıklık içinde ise, Rahmân ona
mal ve evlatça ziyadelik ve azgınlığında mühlet verir. Nihayet kendilerine vaad
edilen azabı, yahut kıyamet günü cehennemi gördükleri vakit, artık bilecekler
kimin mevkii daha fena ve yardımcıları daha zayıfmış.” Meryem
75
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder