Ya İstiklal ya da esaret seçimi yaptığını
idrak edebildiğinde, haçlıların tuzağına düşmeyip boyundurukları altına
girmeyecek, ecdadın gibi kükreyen bir millet olarak dimdik durmanın şerefiyle
saygı duyacaksın!
Güdülerek
artıklarla beslenmeye mi razısınız, yoksa aslan olup da artıklarınızla
besletmeye mi tarafsınız?
İşte içinde bulunduğumuz seçimle vereceğin
karar; neyin ardında olduğunu kanıtlayacak, bir belediye başkanı yahut bir
partiyi desteklemek gibi sıradan nefsi bir tercihin değil, vatanın Türkiye’nin hayati
önem teşkil eden istikbali adına olacaktır.
Tarih, harici hiçbir düşman tarafından
yenilmediğimizin ve dâhili hainlerle darmadağın olduğumuzu ispatlamaktadır. Öyle
iman sahibi Müslüman bir milletiz ki, şehid olabilmek için koşan itikadımızdan
dolayı karşımızdaki en güçlü haçlılara diz çöktürmüş ama kendilerine fiyat
etiketi koyan içimizdeki ihanet odaklarının kahpeliklerinden Allah’ın bahşettiği
kudretimizi yitirmişizdir.
Kader, tarihi yeniden tekerrür ettirmekte;
milleti ve iktidarıyla yeniden doğarak şahlanan ülkemize tezgâhlanan entrikalarla
iktidarlığımızın önüne geçilmeye çalışılmaktadır. Dün nasıl haçlılara tetikçilik
yapan hainler var ise bugünde aynı süreci yaşamakta, kırmaya ramak kalmış
zincirlerden kurtulmayı engelleyebilmek için zihinler ve kalpler iğfale uğramaktadır.
Tüm dünya, bağımsızlığına kavuşmuş Müslüman milletimizin önüne hiçbir gücün
geçemeyeceği, gerek siyasetten gerekse ekonomikken dünyaya lider olabileceğinin
tedirginliği içindedirler.
Bizler nasıl caydırıcı bir güce, cesarete
ve azme sahip olduğumuzu bilmiyor ama kadim düşmanlarımız idrak içinde
olmalarından önümüze bariyerler koymaktan asla vazgeçmiyor, hainleri yetiştirip
desteklemekten de geri durmuyorlar. Çünkü onlar, bizimle doğrudan çatışarak
riske giremeyeceklerinden hainleri musallat ederek birlik ve bütünlüğümüzü bozdurmak
suretiyle gücümüzü zayıflatmaktadırlar.
Arkadaş! Din de senin; namus da senin;
vatan da senin; devlette senin! Bu tartışılmaz değerlerine yabacı bir elin dokunmasını
sindirebilir misiniz? Eğer o yabancı el, kendinden bildiğin bir hain
aracılığıyla değerlerine dokunuyor ise, sessiz kalabilir ya da o haini
destekleyebilir misiniz? Öyleyse sanki sıradan bir yerel yahut genel bir seçim
varmış gibi o hainlerin kazanmalarına fırsat vermemelisin!
Seküler rejime bağlı herhangi bir siyasi
partiyi desteklememem her ne kadar tartışılmaz bir ilkem olup, “neden oy
kullanmıyorum” adlı kitabımda da gerekçelerini sıralamış isem de, önümüzdeki seçimlerin İstiklal mücadelesi
olmasından dolayı dinim, namusum ve vatanım için oy kullanacak ve Türkiye’yi
hainler eliyle haçlılara peşkeş çektirmemeye çalışacağım.
Ey dinine, namusuna, vatanına ve
istikbaline gönül vermiş sevdalılar! Öyle bir ayırımın içindeyiz ve sırat
misali bir köprünün üzerindeyiz ki, haçlıların yıkmak istediği iktidarın
dışındaki bir partiye yahut adayı desteklemek bize haram ve ihanettir. Şüphesiz
iktidarın hata ve yanlışlarını kabul edebilmem imkânsız ise de, dinimi,
namusumu, vatanımı ve milletimi elem edinerek iktidarı desteklemem vazgeçilmez
bir yükümlülüktür.
Unutmayınız ki, ülkeniz üzerinde emel besleyen
düşmanınız haçlılar, sadece iktidarı devirmek ve yerine geleceklerle uğruna
canlarınızı verdiğiniz vatanınız üzerinde cirit atmayı hesap etmektedirler. Haçlıların
kurgulayıp hainlerin oynadığı bir senaryoda, iktidardan nefret etsek ve
hatalarını sindiremesek de, Türkiye için desteklemek boynumuzun borcudur.
İçinde bulunduğumuz korkunç badireyi atlatmamız akabinde iktidara öyle
yüklenelim ki, nerede bir haksızlık ve adaletsizlik var ise telafileri için hep
birlikte ümüklerini sıkalım. Dövelim ama öldürmeyelim!
Gelin, bari Türkiye için nefsimize
kulaklarımızı tıkayalım, vesveselere aldırış etmeyelim, daha beterlerinin maskeli
suratlarına güvenmeyelim ki, Müslüman milletimize namahrem eli değmesin!
Ruhumun senden İlahi şudur ancak emeli:
Değmesin
ma'bedimin göğsüne na-mahrem eli;
Bu
ezanlar -- ki şehadetleri dinin temeli –
Ebedi,
yurdumun üstünde benim inlemeli.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder