Şeytan, lanetlenmeden önce meleklerle aynı
derecede bulunmasından nurdan yaratılmış melek olduğu sanılır; oysa ateşten
yaratılmış bir cin’dir. Şeytan, insanoğlu yaratılmadan önce ateşten yaratılmış cin
familyasından olup imandan sonra küfür ve asilikte başkaldıran bir “cin şeytanı”
ise; topraktan yaratılmış isyankâr insanda bir “insan şeytan”dır. Dolayısıyla
azgın insanlar, azgın cinler gibi şeytanın ta kendisidir. Şeytan lanetlenmeden
önce iblisti!
“Böylece biz, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman
kıldık. (Bunlar),
aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar. Rabbin dileseydi onu da
yapamazlardı. Artık onları uydurdukları şeylerle başbaşa bırak.” Enam 112
İblis, Allah'tan en çok korkan ve O'na itaatte en önde bulunan cin
toplumunun öncülerindendi. Allah onu, kendisine olan bu samimi
itaati ve ibadeti sebebiyle yükselterek melekler
derecesine çıkardı. Diğer bir ifadeyle, Allah’ın azizi,
şereflisi ve değerlisi olarak ayrıcalıklı bir konumdaydı. Öyle ki, dünya'da
yaşayan cin toplumunun uyarıcı elçilik
görevini ve liderliğini de üstlenen
iblis, dünyaya
inip Müslüman cinlerle beraber, kâfir
cinlere karşı savaşmış ve Allah’ın hükümlerini yaymıştı.
Bu durum, insanoğlu yaratılıncaya
kadar böyle devam etmiştir.
Allah’ın
insanoğlunu yaratma kararıyla insanın kendisine bağlı olacağını zanneden iblis,
Hz. Âdem’in yaratılıp meleklerle birlikte secdeye yani saygıya çağrıldığı
vakit, kalbinde sakladığı kibri açığa vurmasıyla emre karşı gelmiş ve
lanetlenerek kovulup şeytanlıkla lanetlenmişti.
“Hani Rabbin meleklere demişti ki: Ben kupkuru
bir çamurdan şekillenmiş cıvık bir balçıktan bir insan yaratacağım. Onu yapıp
ruhumdan üflediğim zaman ona secdeye kapanın. Meleklerin hepsi secdeye kapandılar.
Fakat iblis, secde edenlerle beraber secde etmekten imtina etti.” Hicr 28-31
Daha
sonra ebedi olarak lanetlenen şeytana; “kıyamete
kadar insanı baştan çıkarma” izni verilmesi ardından ilk insan ve peygamber
Hz. Âdem’i de kandırarak cennetten kovdurmasıyla cin-insan ilişkisi başlamış;
küfür ile iman edenlerin yani
Allah
ile şeytan taraftarlarının safları ayrılmıştır.
“Biz: Ey Âdem! Sen ve eşin (Havva) beraberce cennete yerleşin; orada kolaylıkla istediğiniz zaman her
yerde cennet nimetlerinden yeyin; sadece şu ağaca yaklaşmayın. Eğer bu ağaçtan
yerseniz her ikiniz de kendine kötülük eden zalimlerden olursunuz, dedik.
Şeytan onların ayaklarını kaydırıp haddi tecavüz ettirdi ve içinde
bulundukları (cennetten) onları çıkardı.
Bunun üzerine: Bir kısmınız diğerine düşman olarak ininiz, sizin için
yeryüzünde barınak ve belli bir zamana dek yaşamak vardır, dedik.” Bakara 35-36
Aslında şeytan ile insan arasındaki
sıcak temas söz konusu ayetlerle öyle ispatlıdır ki, cennette yaşayan ilk
peygamber ve eşini dahi Allah’a karşı getirerek zalime dönüştürebilen şeytan,
kime ne yaptırmaz ki! Dolayısıyla ilmi ve unvanı ne olursa olsun her insan,
potansiyel bir şeytandır ve geçmişte ne olduğu yanıltmamalıdır.
Allah, yarattığı mahlûkat arasından sadece cin
ve insanlara yükümlülük vermiş ve işlediklerinden dolayı hesaba çekileceklerine
hükmetmiştir. Zehirli ateşten yarattığı sapkın cinler ile zehirli topraktan
yarattığı sapkın insanların şeytanla özdeşleşen akıbetleri Allah nezdinde
aynıdır. Çünkü Allah, gerek cinleri
gerekse insanları kendisine kulluk yapmaları için yaratmıştır.
“Biz dilesek, elbette herkese hidayetini verirdik.
Fakat, "Cehennemi hem cinlerden hem insanlardan bir kısmıyla
dolduracağım" diye benden kesin söz çıkmıştır.” Secde 13
Allah’a karşı
yalan uydurmakta ve vesvese vermekte birbirleriyle yarışan cin ve insan
toplulukları dünya hayatının cazibesine öyle aldanmışlardır ki, bizzat yaşadıkları
hiçbir delilden öğüt almayıp kendilerinden önce gelip geçmiş olan cinler ve insanlar
için uygulanan azap onlara da gerekli kılınmak suretiyle hüsrana düşmüşlerdir.
İnsanların
önlerinden ve arkalarından gösterilen süslü şeyleri doğru, güzel ve iyi
sanmaları, şeytanlaşmaya ayarlı bir manipülasyondur.
Allah'ın şerefli bir kuluyken büyüklenerek kovulmuş şeytan olan İblis, cin âleminin önderlerinden bazılarının da
ayaklarını kaydırarak; kendisiyle birlikte onları da şeytanlaştırmakla
yetinmeyip insanlar âlemini de önderleri vasıtasıyla aynı şekilde
şeytanlaştırdı. Böylece dünya’da
hem cinlerden hem de insanlardan öyle bir şeytani
çekirdek kadro oluştu ki, önce cinlerden birçoğunu saptırarak “cin şeytan”larını çoğaltıp millet
haline getirdi; sonra da devşirdiği insanlarla “insan şeytan” milletleri oluşturarak yeryüzünde güçlendi.
Cinlerin
göksel, insanların görsel yapıları yaratılış amaç ve yükümlülüklerini
kesinlikle kuraldışına itmediğinden şeytan, hem cindir hem de insandır! Diğer
bir ifadeyle şeytan, küfrün, batılın, kötülüğün, inkârın, kibrin, gururun,
isyanın, gayri-İslam’ın ve benliğin adıdır!
“Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için
yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır,
onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar
gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.” A’raf 179
“Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk
etsinler diye yarattım.”
Zariyat 56
“Ey cin ve
insan topluluğu! İçinizden size ayetlerimi anlatan ve bu günle
karşılaşacağınıza dair sizi uyaran peygamberler gelmedi mi! Derler ki:
"Kendi aleyhimize şahitlik ederiz." Dünya hayatı onları aldattı ve
kafir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ettiler.” Enam 130
“Allah buyuracak ki: "Sizden önce geçmiş cin ve
insan toplulukları arasında siz de ateşe girin!" Her ümmet girdikçe
yoldaşlarına lanet edecekler. Hepsi birbiri ardından orada (cehennemde)
toplanınca, sonrakiler öncekiler için, "Ey Rabbimiz! Bizi işte bunlar
saptırdılar! Onun için onlara ateşten bir kat daha fazla azap ver!"
diyecekler. Allah da: Zaten herkes için bir kat daha fazla azap vardır, fakat
siz bilmezsiniz, diyecektir.” A’raf 38
“Gerek cinlerden, gerek insanlardan olan bütün
vesvesecilerin şerrinden Allah'a sığınırım!” Nas 6
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder