Vahyin indirilip ayetlerin tamamlanmasıyla
birlikte tebliğ sona ermiş; Allah Resulü, halifeler ve İslam Devletleri cihadı
birinci yükümlülük kabul ederek, hem İslam varlığının kıyamete kadar muhafazası
için küfre karşı savaşmışlar hem de fitne kalmayıncaya ve kulluk sadece
Allah’ın oluncaya kadar silahlı mücadeleyi yerine getirme hükmüne itaat
etmişlerdir.
“Fitne tamamen yok edilinceye ve din (kulluk) de yalnız Allah için
oluncaya kadar onlarla savaşın. Şayet vazgeçerlerse zalimlerden başkasına
düşmanlık ve saldırı yoktur.” Bakara 193
Peygamberimiz (s.a.v), Kuran'ı tebliğ
ederken, müşriklerin atalarından kendilerine miras kalan sapkın dinlerini
tamamen değiştirmiş ve bu nedenle onların baskı ve karşı koymalarıyla zulüm
görmüştür. Ancak o Allah'ın emrine uyarak; onların baskı, tehdit, saldırı, alay
ve savaş açmalarına hiçbir zaman aldırış etmemiştir.
“Ey Resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan
O'nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Doğrusu
Allah, kâfirler topluluğuna rehberlik etmez.”
Maide 67
Allah Resulüne her zorbalığı yapmışlar ama hiçbir
zaman şantaja başvuramamışlardır. Çünkü şantaja sebep olabilecek ne tek bir
gizliliği ne de Allah’tan korkmayıp insandan saklı bir sözü ve davranışı vardı.
O tebliği, Allah’tan inen vahye sadık kılarak ifa etmiş, nefsi yahut
başkalarının iktidarsal arzu ve isteklerine göre yorumlayarak eğip bükmemiş,
emirleri sorgulamamış ve bizzat örnek olmak suretiyle etkili olmuş ve olmaya devam
etmektedir.
Hz. Peygamber, müşriklerin İslam’ı kabul
etmemelerinden dolayı aşırı derecede üzülüyor ve akıbetlerinden dolayı ıstırap
çekiyordu. Bunun üzerine Allah, kendisini teskin etmek maksadıyla hidayet
vericinin zatından başkasının olamayacağını bildiren ayeti vahyederek
üzülmemesini buyurmuştu.
“(Resulüm!) Onlar iman etmiyor
diye neredeyse kendine
kıyacaksın! Biz dilesek, onların üzerine gökten öyle bir mucize indiririz ki,
ona boyunları eğilip kalır.”Şuara 3-4
Allah Resulü,
tüm insanlığa ve cinlere gönderilen bir elçi olma hasebiyle Allah’ın
buyruklarını duyurmuş, İslam Devletini kurmuş ve karşı gelen toplumlara savaş
açarak, 23 yıllık peygamberlik hayatının büyük bir bölümünü hem savaş
meydanlarında geçirmiş hem de İslam ordularına başkomutanlık yapmıştı.
Vefatından sonra gelen halifelerde, İslam topraklarını devasa genişleterek,
cihad yolundan asla ayrılmamışlardı.
“Ey Peygamber! Kâfirlere ve münafıklara karşı cihad et, onlara karşı
sert davran. Onların varacakları yer cehennemdir. O ne kötü bir varış yeridir!” Tevbe 73
Resulullah, eğer
günümüzdeki tebliğ anlayışıyla yeryüzünde yaşayan tüm insanlara İslam’ın duyurulması
ve imana gelmeleriyle ilgili Allah’tan bir vahiy almış olsaydı; ne cihad yapar
ne de küfre karşı ordularını harekete geçirerek onbinlerce şehid verirdi. Ancak
Allah, kendisine küfre karşı savaşı emretmiş ve davette bulunduğu ülkelerden
menfi yanıt alması üzerine fethi buyurmuştur. İnsanların besini hak ve
adalettir. Dolayısıyla İslam’dan başka bir düşünce hak ve adaleti tesis
edemeyeceğinden İslami rejim ya da yönetim, insanoğlunun olmazsa olmaz
besinidir. Lakin şeytan ve dostları, hak ve adalete karşı olmalarından
sömürdükleri toplumlara şeriatı, özgürlük hasmı gibi dayatır; Allah’a kulluk
yapılacağına, nefsi azdıran süslü sözlerle kendilerine kulluğu kılarlar.
Cihad,
doğrudan Allah’ın tek rab ve kulluğun sadece Allah’a mahsus olduğunun bir
savaşıdır. Allah’a kayıtsız-şartsız kulluğu kabul edenler ile etmeyenlerin
arasındaki savaş, dünya yaratıldığından itibaren başlamış ve kıyamete kadar
sürecektir.
Bu sebeple
cihad yanlısı ve Allah yolunda savaş yapmayan kesinlikle Müslüman değildir. Cihada karşı olan asla Allah’ın rızasını
kazanmaz ve hak yolunda olanlarla beraber olamaz! Eğer Allah Resulü,
peygamberlik hayatı boyunca küfre karşı cihad yaparak meydanlara inmiş ise, sen
kimsin ki cihadı İslam karşıtlığı bir canilik, teröristlik veya şer olarak aşağılayabiliyorsun?
Allah Resulü, küfürle ittifaka girip cihad ehline karşı savaştı mı? Çıkar
hesaplarıyla iğrenç pazarlıklara girişip Allah’ın hükümlerini müşriklere peşkeş
çekti mi? Allah hükümleri veya İslami kuralların dışında batıl dayatmalı tek
bir anlaşma imzaladı mı? Ekonomik kayıp, anaların ağlamaması, çocukların
babasız ve eşlerin dul kalması, insanların ölmesi, savaşların doğuracağı
sıkıntılardan dolayı bir çekince taşıdı mı? Düşmanlarından ve yaptığı
cihadlardan dolayı kendisinin, eşlerinin, çocuklarının ve halkının başına bela
gelebilecek kaygısı duydu mu? Azılı ve güçlü müşriklere karşı tedirginlik
duyarak, dayatmalarına ya da tekliflerine boyun eğdi mi? Rabbine teslim
olmasından ötürü herhangi bir yenilgi korkusu hissetti mi? Senin ilmin, huzurun,
güvenin, takvalığın, insan sevgin, merhametin, affın ve adalet anlayışın Peygamber
Efendimizden ve diğer nice peygamberlerden daha üstün mü ki, onların amellerini
kınayabiliyor ve insanlık dışı addedebiliyorsun? Düşünce ve davranışınla rabbinin
Allah, dininin İslam, kitabının Kur’an ve Peygamberinin Hz. Muhammed (s.a.v) olmadığını
ikrar ettiğinin farkında mısın?
Münafıklar
öyle bozuk mahlûklardır ki, nefisleri için karşısındakilere binbir türlü kötülük
planlar yapar hatta canlı canlı derisini dahi yüzmeyi düşünürler ama sıra Allah
için öldürmeye ve ölmeye gelince, bir anda hümanist kesilir, barışçıl olurlar.
Hani, mücahidlerin küfür ehlinin kafalarını kesmelerini, asmalarını, kurşuna
dizmelerini ve öldürmelerini şiddetle suçlayanlar ve teröristlikle
yaftalayanlar; iman ettikleri Hz. Muhammed (s.a.v) içinde aynısı düşünüyorlar
mı? Çünkü Allah Resulü de kafa kesti ve öldürdü! Hem Allah’ın Resulüne muhalefet ediyorlar hem
de onun yolunda olduklarını iddia ederek dillerinden düşürmüyorlar.
Vay yalancılara; vay riyakârlara; vay
fasıklara; vay münafıklara!
“Allah yolunda savaşın ve bilin ki Allah, her şeyi işitir ve bilir.” Bakara 244
“Allah'a ve Resulüne inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah
yolunda cihad edersiniz. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.” Saff 11
“O halde, dünya hayatını ahiret karşılığında satanlar, Allah yolunda
savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse biz ona
yakında büyük bir mükâfat vereceğiz.” Nisa
74
“Artık Allah yolunda savaş. Sen, kendinden başkası (sebebiyle) sorumlu tutulmazsın. Müminleri de teşvik
et. Umulur ki Allah kâfirlerin gücünü kırar (güçleriyle size zarar
vermelerini önler). Allah'ın gücü daha
çetin ve cezası daha şiddetlidir. “ Nisa
84
“Ey Peygamber! Müminleri savaşa teşvik et. Eğer sizden sabırlı yirmi
kişi bulunursa, iki yüze (kâfire)
galip gelirler. Eğer sizden yüz kişi olursa, kâfir olanlardan bin kişiye galip
gelirler. Çünkü onlar anlamayan bir topluluktur. “ Enfal 65
“Onlarla savaşın ki, Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın;
onları rezil etsin; sizi onlara galip kılsın ve mümin toplumun kalplerini ferahlatsın.” Tevbe 14
“Ey iman edenler! Size ne oldu ki, "Allah yolunda savaşa
çıkın!" denildiği zaman yere çakılıp kalıyorsunuz? Dünya hayatını ahirete
tercih mi ediyorsunuz? Fakat dünya hayatının faydası ahiretin yanında pek
azdır.” Tevbe 38
“Andolsun ki içinizden cihad edenlerle sabredenleri belirleyinceye
ve haberlerinizi açıklayıncaya kadar sizi imtihan edeceğiz.” Muhammed 31
“Ey iman edenler! Allah'tan korkun. O'na yaklaşmaya yol arayın ve
yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz. “
Maide 35
“Hoşunuza gitmediği halde savaş size farz kılındı. Sizin için daha
hayırlı olduğu halde bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Sizin için daha kötü olduğu
halde bir şeyi sevmeniz de mümkündür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” Bakara 216
“Nice peygamberler vardı ki, beraberinde birçok Allah erleri
bulunduğu halde savaştılar da, bunlar, Allah yolunda başlarına gelenlerden
dolayı gevşeklik ve zaaf göstermediler, boyun eğmediler. Allah sabredenleri
sever.” Al-i İmran 146
“Allah müminlerden, mallarını ve canlarını, kendilerine (verilecek)
cennet karşılığında satın almıştır.
Çünkü onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler, ölürler. (Bu), Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da Allah
üzerine hak bir vaaddir. Allah'tan daha çok sözünü yerine getiren kim vardır! O
halde O'nunla yapmış olduğunuz bu alış verişinizden dolayı sevinin. İşte bu, (gerçekten) büyük kazançtır. “ Tevbe 111
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder