16 Temmuz 2016 Cumartesi

Ey şerefsiz subaylar!

Sizlere asker değil subay diyorum ki, dikta altına aldığınız halkın Müslüman çocukları siz şerefsiz hainlerle aynı kefeye girmesin.

Keferelikte öyle haddi aşmış ve azgın nefsiniz uğruna halkına silah çekebilecek kadar haçlı-siyonist barbarlar misali kudurmuşsunuz ki, sizleri ancak ölüm durdurarak ıslahınıza sebep olur. 

Silahlarla kuşansanız; tank, füze ve uçaklarla gözdağı vermeye kalkışsanız da şerefsiz yürekleriniz ALLAH adına canlarını vermeye hazır Müslüman vatan evlatlarına ne diz çöktürebilir ne de ölümle korkutabilir.

Ahirete iman etmiş Müslüman millet asla ölmekten yahut öldürülmekten kaygı duymayacağı gibi, bilakis ALLAH’a kavuşabilmek için öyle şehadete koşar ki, etkilerinden saklanabilecek ne bir in ne de bir ağaç gövdesi bulabilirsiniz.
Zaten ölümü tanıyabilmek için yaşayan Müslümanlar, sizler gibi şerefsizlerle çarpışarak şehid olmaktan öte ne umarlar!

Elinize aldığınız silahlar ve üstüne çıktığınız tanklar, katiliniz olmaktan başka hiçbir işinize yaramayacaktır.

Tek başıma kalsam dahi sözde el koyduğunuz yönetiminize asla teslim olmayacak ve ALLAH adına çarpışıp içinizden birkaç kişinin leşini sermeden başımı uzatmayacağım. 
    

“Allah ve Resûlüne karşı savaşanların ve yeryüzünde (hak) düzeni bozmaya çalışanların cezası ancak ya (acımadan) öldürülmeleri, ya asılmaları, yahut el ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, yahut da bulundukları yerden sürülmeleridir. Bu onların dünyadaki rüsvaylığıdır. Onlar için ahirette de büyük azap vardır. Maide 33

Hiç yorum yok: